7

4.8K 454 1.6K
                                    

"Felix bey, kapıyı açar mısınız? İyi olup olmadığınızı merak ediyoruz. Ayrıca yemekte yemediniz."

Stewart defalarca söylemesine rağmen, kilitli kapının ardından ses gelmemişti. Kısa sessizlikten sonra, Felixten cevap gelmediğini anlayan Kwangsu, Stewart'i geriye çekip kendisi kapıya yakınlaşmıştı.

"Efendim, iyi misiniz?"

"Rahat bırakın beni!!"

Diye cevap geldiği zaman, Kwangsu nefes vermişti.

"Hyunjin bey'e haber vereceğim. Yemek yemiyor, bebek için sağlıksız."

Stewart kafa sallayıp arkasını döneceği zaman, kapıya yaslanan Hyunjin'i görmesiyle irkilmişti. Hyunjin iki elini de cebine sokup, kapıya yaslanmış şekilde durup onları izliyordu.

"E-efendim, sizi çağıracaktık tam-"

"Siz inin aşağı. Şu yeni ev olayını halledin."

İkisi de kafa sallayıp merdivenlerden inmiş, Hyunjin ise ellerini cebinden çıkarıp elinde ki anahtarla kapıya ilerlemişti. Kapının kilidini açtıktan hemen sonra elini kapının koluna koymuştu. Kilitli kapıyı açıp içeri bakınmıştı. Felix yatağında uzanıp yorganı tüm bedenine sarmıştı. Yüzünü de yorganın içine sokmuştu.

"Bebeğim?"

İçeri girip kapıyı ardından kapatmıştı. Yine her taraf darmadağındı. Dün geceden beri hiç yemek yememişti, odasından da çıkmamıştı.

"Defol git odamdan!!"

Yorganın altından bağırdığı için sesi boğuk çıkmıştı. Hyunjin onun bu tatlı haline gülümseyip yatağa ilerlemişti. Dün ona bağırdığı için, küçüğü ona küsmüştü.

"Güzelim, yapma böyle. Çek şu yorganı, hadi."

"İstemiyorum seni!! Git odamdan! Girmeyin odama!!"

Yorganın altında hareketlenip bedenini Hyunjin'e çevirmişti, fark etmeden. Hyunjin'de yakınlaşıp elini yorgana koyarak yüzünden çekmişti.

"Sen ağladın mı, miniğim?"

Gözleri hala dolu ve şişmiş olduğundan Hyunjin anında anlamıştı. Felix yine ağlamamak için kendini tutmaya çalışsa bile, anında yeniden gözleri dolmuştu.

"Bana bağırdın çünkü!!"

"Bebeğim.."

Kollarını Felix'e sardığında Felix onu itmeden, karşılık vermeden durmuştu öylece. Dolu olan gözlerinden, göz yaşları da gelmeye başladığı zaman Hyunjin onu daha fazla kendine çekmişti.

"Ühü!! Bana bağırdın!"

Hyunjin onun sırtını okşarken, diğer elini beline indirmişti. Felix'in göz yaşları ise Hyunjin'in takım elbisesinin üstüne düşmüştü.

"Her şeyim.. buna üzüleceğini düşünmemiştim."

"Ama! Kalbimiz kırıldı!"

Geri çekilip karnını göstererek Hyunjin'e bakmaya başlamıştı. Gözleri hala doluydu, ve şişen kırmızı dudakları titriyordu. Yanakları da şişmişti. Hyunjin bir süre onun bu tatlı halini izlemekten erkekliğinin büyüdüğünü fark etmemişti.

"Öhö."

Öskürüp dudaklarını bir-birine bastırmış Felix'de yüzünü Hyunjin'den çekmişti.

"Özür dilerim, bebeğim. Telafi etmemi ister misin?"

"Hık.."

Hıçkırmaya başladığı zaman, Hyunjin beline koyduğu elini tişörtünün altından geçirmişti.

Penumbra (Pyrrhic 2) / Hyunlix  ✔Where stories live. Discover now