9

4.3K 431 579
                                    

"Siktir!! Ne demek şirkete gitti?!! Bugün Jihoon'da şirkete gidecekti!"

Kwangsu çıldırmış şekilde koridorda yürüyen, Daewon'a bakmıştı.

"Neden söylemedin, Kwangsu!!"

"Ya ben nebileyim?.. Acele acele çıktı, soramadım. Hyunjin bey'e dosya vermek için gittiğimde şirkette gördüm çocuğu."

Daewon hemen koltuğa oturup hızlı hızlı nefes almasını durdurmaya çalışmıştı. Kwangsu ise yanına oturup elini omzuna koymuştu. Bakışları Daewon'a iyi misin sorusunu sorarken, Daewon gözlerini irice açıp bakışlarını bir yerde tutmuştu.

"Felix bey'i kaçırırsa... ona neler yapacak??.."

"Ne?"

"Felix bey'i diyorum!! Kaçırırsa.. siktir hayır, hayır, burda böyle düşünemem!!"

Hızla ayağa kalktığı gibi aklına gelen düşüncelerle yeniden oturmuştu koltuğa. Kwangsu ise boş boş bakıyordu, bu yarrak ne diyo dermişcesine.

"Ama şirkete gidemem de.. Hyunjin bey şüphelenir o zaman. Beni kovarsa, Felix bey'i koruyamam.."

Elleriyle yüzünü kapatıp yutkunmaya başlamıştı. Haklıydı. Ne yapsa tehlikeliydi. Ama peşinden gitmek en iyi karar olabilirdi. Hyunjin kızgın bir zamanda değilse sinirlenmezdi, kızgın bir zamanda ise sinirlenirdi. Bunu risk edebilirdi. Hem de evde Kwangsu vardı, bahane uydurup oraya gidebilirdi.

"Hah!"

"Korktum be. Yavaş cağır."

"Kwangsu!! Hyunjin bey'in şirketine gidiyorum! Sen evde kal, ve bir yere ayrılma tamam mı?"

Bu defa Kwangsu gözlerini irice açmıştı. O zaman da tüm tehlike Kwangsu'nun üstüne düşerdi.

"Ne? Ya saçmalama otur, oturduğun yerde. Felix bey'i şirketteyken kaçıramaz trilyon tane kamera var. Hem Hyunjin bey'de gözünü küçük prensten ayırmıyor."

Daewon Kwangsu'nun sakin haline göz devirmişti.

"Ayrıca hayırdır? Sen Hyunjin bey'den daha çok endişeleniyorsun Felix için? Hyunjin bey sana evde kal emri verdiyse, evde kalırsın."

"Ne yani!!? Çocuğu kaçırmasına izin mi vereyim ben?! Düşünsene, ona kim bilir nasıl işkenceler yapabilir.."

Sakinleşmeye başladığı an, birden irkilmişti. Onun irkildiğini gören Kwangsu da, onunla birlikte irkilmişti.

"Kime teslim edeceği bile belli değil!!! Hemen gitmem gerek!"

Ayağa sıçrayıp kapıya doğru koşmuştu. Kwangsu ise ardından onu izlemişti sadece. Daewon daha yeni bir koruma olduğu için çok endişeliydi. Kwangsu'da normal karşılamıştı onu.

"Daewon."

Seslenmesiyle telaşlı şekilde mont giyen koruma, Kwangsu'ya dönmüştü.

"Tanrı aşkına, dikkatli ol."

--

"Blah blah.. of yine mi aynı konular? Bu konuları dün'de konuşmuştular."

Küçük beden yanaklarını sarkıtıp, küçük boyu yüzünden yere değmeyen ayaklarını sallamaya başlamıştı. Hyunjin toplantıdaydı, ama Felix'in başına bir şeyin gelmesinden korktuğu için onu yanında tutmuştu. Yani sonuç olarak Felix'in canı sıkılmıştı.

"Şu pencereden atlayıp kaçsam'da kurtulsam."

Konuşmasını kimse duymadığı için rahattı. Çünkü herkes kendi halindeydi. Toplantıya fazla dalmıştılar. Odada ki herkes sessizce Hyunjin'i izliyordu. Dikkatlerini Hyunjin'e vermiştiler. Bir de dediklerine göre toplantının yarısında, önemli birisi katılacakmış.

Penumbra (Pyrrhic 2) / Hyunlix  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin