10

4K 426 337
                                    

"Ee, ne diyorsun evlere?"

"Felix bunları beğenmiş."

Diyerek Younghoon'a tabletten göstermişti. Younghoon ise kaşlarını kaldırmıştı.

"Baya da güzel zevki varmış. Sevgilisinin sen olmasına şaşmamalı."

Hyunjin kahkaha atarak arkasına yaslanmış, tableti ise Younghoon'un eline vermişti.

"Felix?"

Büyük beden Felix'in adım sesleri ile kafasını koridora çevirmiş, ve küçük bedenin elinde yastığıyla buraya baktığını fark etmişti.

"Uyuyamadın mı, küçük bebeğim?"

"I-ı."

Felix kafasıyla birlikte cevap verdiği zaman, Hyunjin elini oturduğu koltuğun yanına koyup patpatlamıştı, gel otur diye. Younghoon ise Felix'in seçtiği evlere bakmaya devam ediyordu.

"Neden uyuyamadı benim güzelim?"

"Bilmiyorum."

Diyerek Hyunjin'in yanına oturmuştu. Elinde ki yastığı özlem giderirmiş gibi sıkarken, Hyunjin de fark etmişti onda bir şeyler olduğunu.

"Bizde tam senin seçtiğin evlere bakıyorduk. Bir fikir değişikliğin var mı?"

"Fikir mi?"

Uykulu gözlerini eliyle ovalayıp kafasını iki tarafa sallamıştı, hayır anlamında. Younghoon'da bir şey demeden önüne dönmüştü.

"Her şeyi sürekli Younghoon abi'ye yüklüyorsun.."

Kısık ve yorgun sesiyle Hyunjin'e döndüğü zaman, Hyunjin gülmüştü.

"Younghoon benden bile daha güçlü bir çalışan, ve eğer kendisi istemezse kabul etmezdi. Sen merak etme."

Küçük bedenin omzunu okşayıp göğsüne doğru çekmişti, Felix'i. Felix de anında kafasını Hyunjin'in göğüsüne koymuştu.

"Bir şeyler mi oldu?"

"Herhalde dün olanlar yüzünden kafası karışıktır."

Younghoon ile Hyunjin fısıltıyla konuştuğunda, Felix hiç dikkatini dağıtmadan gözlerini kapatmıştı Hyunjin'in göğüsünde.

"Ben Felix'i yatırıp geleyim."

"Peki."

Son defa fısıldaştıktan sonra, Hyunjin Felix'e dönmüştü. Saçlarını okşamaya başlarken yeniden konuşmuştu.

"Hadi uyumaya gidelim, yoksa burada üşütürsün."

Felix'den ses gelmesini beklemeden elini onun bacaklarından geçirip, diğer elini de beline koymuştu. Kucağına alarak, ayağa kalkıp odasına ilerlemişti.

"Çok uykun var ama uyuyamıyorsun, hm?"

Kapını ayağıyla arkaya itip, içeri geçmişti. Oda'da ki karanlığı fark etse bile ışığı açmadan Felix'i yatağına bırakmış ve yanına oturmuştu. Felix biraz kıpırdanıp gözlerini hafif açarak Hyunjin'e bakmaya çalışmıştı.

"Gitmesen olmaz mı??.."

"Hiçbir yere gitmiyorum, birtanem. Yanındayım."

Diyerek saçlarını okşamaya başlamış, Felix ise yeniden gözlerini kapatmıştı.

--

"Ne olmuş bu çocuğa bugün?"

"Bilmiyorum. Daewon ile baya yakınlar."

Stewart ile Kwangsu, Felix ve Daewon'u izlerken bir yandan'da konuşuyorlardı.

"Jihoon çocuğa bir şey içirmiş olmasın?"

Penumbra (Pyrrhic 2) / Hyunlix  ✔Where stories live. Discover now