5

4.6K 462 677
                                    

"Blah blah, aynı şeyleri tekrar konuşuyorlar. Cidden bıktım."

Önünde bir sürü adam oturan masaya bakıp iç çekmişti küçük beden. Ama daha sonra ise bakışlarını sunum sunan kocasına çevirmişti.

"Hyunjin hepisinden daha eğlencelidir bir kere."

Kendi kendine mırıldanmasını kimse duymazken, Felix Hyunjin'e bakıp gülümsemesini durduramamıştı. Bu yüzden bir uzun süre Hyunjine bakıp gülümsemişti.

"Her türlü yakışıklı."

Hala gülümsemeye devam ederken, Hyunjin onun ağır bakışlarını fark edip Felix'e dönmüştü. Küçük bedenin ona gülümseyerek dalıp gittiğini gördüğünde ise hafifçe gülmüştü.

"Felix. Sıkıldıysan Younghoon'un ofisine geç."

"Hm? Ha? Yok. Yok yok, ben iyiyim böyle."

Diğer adamlarda Felix'e baktığında, Felix gülümsemesini indirerek dudaklarını bir-birine bastırmıştı. Hyunjin ise kafasını iki tarafa sallayıp sunumuna geri dönmüştü. Ama ne yazık'ki, kapının açılması ile sunum yeniden bölünmüştü.

"Kwangsu? Bir sorun mu var?"

"Efendim, Jihoon bey geldi."

Kapıdan kafasını hafifçe içeri sokan Kwangsu, kısık sesle cevap vermişti. Hyunjin ise bir Felix'e, birde korumaya bakmıştı. Felix mutlu olmuş gibi gözüküyordu. Anında yüzü gülmüştü.

"Jihoon hyung orada mı, Kwangsu hyung!!"

"Evet aşağı'da."

Küçük beden sesli şekilde koltuktan kalkıp koşarak kapıya ilerlemişti. Ama Hyunjin kolundan tutarak durdurmuştu onu.

"Henüz aşağı inemezsin."

"Neden ama!! Jihoon hyung'u görmek istiyorum!!"

Felix'in cümlesini görmezden gelip Kwangsu'ya dönmüştü, Hyunjin.

"Neden gelmiş?"

"İşe geri dönecekmiş, efendim."

Büyük beden tek kaşını kaldırmıştı hızlıca. Felix ise yerinde zıplamaya başlamıştı.

"Bize müsaade edin. Sizde o sırada dediğim işlere başlayabilirsiniz."

Masada ki çalışanlara söyleyip gülümsedikten sonra, Felix'in elinden tutup odadan çıkarmıştı. Kwangsu'da ardlarından kapıyı kapatıp çıkmıştı.

"Geri dönemez."

"Ne? Neden!?"

"Felix, sen karışma."

Küçük beden, anında yüzünü düşürmesine rağmen, Hyunjin korumaya dönmüştü bu defa.

"Daewon daha işe yeni girdi. Onu şimdiden kovamayız, bunu sen de biliyorsun Kwangsu."

"Ne yapacağız o zaman, efendim?"

Hyunjin elini saç diplerinden geçirerek derin iç çekmişti. Jihoon'un başkasına işlediğini bilmese bile, Hyunjin'in içinde kötü bir his vardı. Jihoon'un başka şehire gideceğini söyleyip, burada olduğunu görmek onun kafasını çok karıştırmıştı.

"Zamana bırak."

"Ama Hyunjin, Jihoon hyung aşağıda!! Ben onunla konuşmak istiyorum."

Felix inatla kaşlarını çatıp dediğinde, koruma Hyunjin'e dönmüştü. Hyunjin'in cevabına göre hareket edecekti.

"Kwangsu, Daewon şirkette mi?"

"Evet efendim."

"Felix Daewon ile birlikte insin aşağı. Sen de benimle toplantı da kal."

Penumbra (Pyrrhic 2) / Hyunlix  ✔Where stories live. Discover now