19

5.3K 195 34
                                    

Merhabalar!

Şimdiden keyifli okumalar dilerim🤍
Emeğimin karşılığı olarak oy vermeyi ve tepkilerinizi görebilmem için satır arası yorum yapmayı unutmayın lütfen ^^

✨✨✨

"Minik kuş? Ne yapıyorsun sen?" Üstüme kısaca bir bakış attı, tepeden aşağı doğru ve ardından yeniden gözlerime çıktı.

Koşuya çıkmıştım. Üstümdeki tişört ve bacaklarımı sıkıca saran siyah tayt, terlediğimden sebep tenime daha da yapışmıştı ve bu beni rahatsız ediyordu, çünkü terliydim. Bir an önce eve dönmeli ve duş almalıydım. Kendimi fazla yormuştum, dakikalardır koşuyordum. Öyle ki bacaklarımda etkisi hala sürüyordu ki birkaç saate pertim çıkacaktı, emindim.

Sarp, aynı Sarp'tı. Sadece onu haftalardır görmüyordum ve tuhaf olsa da onu özlediğimi fark etmiştim. Hafif bir tebessümün yüzümde belirmesine engel olamadım bu sebeple. "Ben koşuya çıkmıştım da," Duraksadım. "Siz?"

Mislina ve Sarp.

Evet, bu ikisinin neden yan yana olduğunu bilmiyordum. Ve bilmediğim gibi de şaşırmama engel olamamıştım. Hangi ara tanıştıklarını dahi bilmiyordum ki yan yana görmek haliyle aklımı karıştırmıştı.

Sarp, Mislina'nın omzuna dirseğini atıp başını biraz ondan tarafa eğerken kaşlarımı kaldırmadan edemedim. "Açıklamak ister misin, cici kız?"

Cici kız?

Yüzümü buruşturdum. Mislina'dan da benzeri bir tepki gelse de bir adım yana kaydı ve Sarp'ın temasından kurtuldu. Başını iki yana sallayarak yuvarlak dudakları arasından bir soluk bıraktı. "Akılsız başın cezası..."

Sarp, cıkladı. "Hiç yakıştıramadım. Ben olsam ödül olarak bakardım."

Mislina'nın kaşları havalandı ve kollarını önünde çaprazlayarak Sarp'a baktı. "Ödül olarak kendinden mi bahsediyorsun? Anlayamadım da." Şirince gülümsedi. Üstüne lacivert, diz altında biten bir elbise giymişti. Laciver elbisenin üstünde beyaz çiçekler vardı. Onunla uyumlu olarak da kumral saçlarını yarım kuyruk şeklinde toplamış ve topladığı yere beyaz bir kurdele bağlamıştı. Çok şirin gözüküyordu, her zamanki Mislina'ydı. Fazlasıyla nahif ve ince. Onun dış görünüşü, karakterini de yansıtıyordu aslında. Bu yüzden dışarıdan öylesine gören bir kişi bile kişiliği hakkında yorum yapabilirdi.

İşte bu yüzden de cidden şirince gülmüştü. Ama altında yatan imayı, ben de Sarp da anlamıştık.

Sarp, imalı bir şekilde güldü. "Sabah hiç öyle demiyordun. Hatta," dedi bir adım ona doğru yaklaşıp az önce Mislina'nın açtığı mesafeyi yeniden kapatırken. "Hiçbir şey diyemiyordun."

Mislina'nın beyaz teninde anında kırmızı güller yaprak yaprak açtı. Yuvarlak dudakları hafifçe aralandı bir şey söylemek adına, ardından sıkıca kapattı ve Sarp'ı göğsünden ittirdi, başını başka yere çevirdi. Normal şartlarda Sarp'ın yerinden hareket etmesi böyle bir itişe göre imkansızdı fakat onun mesafe açma isteğini yerine getirerek birkaç adım uzaklaştı.

Kaşlarımı kaldırmış bir şekilde onları izliyordum. İkisinin ne iş olduğunu çözmeye çalışsam da bir bok anlamamıştım. Mislina ve Sarp, yan yana aklımda bile getiremeyeceğim iki kişiydi. Bu sebeple aralarında öyle bir şey olduğunu düşünmüyordum, ki Mislina'nın karakteriyle Sarp gibi birinin anlaşamayacağını da görebiliyordum bu birkaç saniyede bile. Fakat yine de sabahtan beri birliktelerdi Sarp'ın sabahla ilgili yaptığı imaya göre. Her ne olmuşsa Mislina, utanmıştı.

AKREBİN ZEHRİ (YARI TEXTİNG) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin