21

5.9K 211 39
                                    

Merhabalar!

Keyifli okumalar dilerim, umarım seversiniz ^^

Sınır: 100 oy, 100 yorum.

(Sınır koyunca çok gerildim dhzbdbjdj)

✨✨✨

"Durumu stabil."

"Her an, her şey olabilir."

"Kendinizi hazır bulundurmalısınız."

"İyileşecek mi?"

"Neden?"

"Canım yanıyor."

"Hayır. Hayır. Hayır."

Tam 8 yıl öncesine gittim.

O hastane koridorunda sırtım yaslı bir vaziyette duruyordum sanki. Hala sırtımda o duvarın soğukluğunu hissedebiliyordum. Bu hissi, hiçbir zaman unutamamıştım. Unutmam mümkün olmamıştı. Tıpkı kimden geldiğine emin olmadığım ama bir curcunanın hakim olduğu o hastane duvarları gibi.

Aklımda sürüsüyle diyalog vardı. Ama kim kimden, kim ne için, bilmiyordum.

Anlamlı anlamsız, her şey 8 yıldır aklımda dolaşıyordu, fakat şu an tam da o zamana gitmiş gibi hissediyordum kendimi.

Bacaklarımı kendime çekmiş bir vaziyette oturuyordum, bu daha da küçülmüşüm hissi uyandırsa da tam da ihtiyacım olan şeydi aslında. Büyük değildim, ama keşke biraz daha küçük olsaydım da bir şeylerden biraz daha habersiz kalsaydım. Keşke küçük olsaydım, keşke abim de küçük olsaydı. Olsaydı da doktorculuk sadece bir oyun olarak kalsaydı. Olsaydı da önümde yattığı yer, sadece sahte bir sedye olsaydı. Gerçek olmamalıydı, olamazdı.

Büyük değildim, hala çocuktum. Ama yaşıtlarımdan her zaman biraz daha farklıydım. Bu sebeple olan biten şeyleri aslında biliyordum. Bunda anne ve babamın gizlemeden konuşması, benim yanımda her şeyi konuşmaları da geliyor olabilirdi.

O an bir yere gidecek olsaydım, bu yer sadece abim ve Eflah'ın olduğu bir yer olurdu. Bir başka yer olmazdı. Başka kimseyi yanımda istemezdim. Yemin ederim ki dünyaları önüme serseler hiçbiri umurumda olmazdı.

"Uyutacaklarmış."

Kimin konuştuğunun farkında değildim. Birkaç gündür sürekli dönen aynı kelimelerden ibaretti bu hastane duvarlarında dolaşan sesler. Artık ilgilendiğim de söylenemezdi. Belki bana dedikleri gibi eve gitmeliydim, ama eve gidersem nedense içimde daha kötü bir his uyanacakmış gibi hissediyordum. Sanki ben buradayken abim de benim burada olduğumu hissediyordu.

Acaba hissediyor muydu?

Eğer hissediyorsa buradan bir saniye olsun ayrılmamaya yemin ederdim.

Bacaklarımı biraz daha kendime çektiğimde cılız bedenim, dertop haline geldi adeta. Diz kapaklarım çenemin altına yaslanmış, ellerim sıkıca bacaklarımı sarmıştı. Sarı saçlarım önüme geliyordu, doğrusu çekmeyi bile düşünemiyordum. Odaklandığım tek bir yer vardı, tek bir kişi vardı. O da küçük bir cam bölmeden tam karşımda olan abimdi.

Yüzünü göremiyordum. Yüzünde bir maske vardı, ne işe yaradığını bilmesem de nefes almasıyla ilgili olduğunu tahmin edebiliyordum. Kolundan bir serum kablosu uzanıyordu. Bir eli, yatağın yanından hafifçe sarkmıştı. Bunu onun yapmadığını bilecek kadar büyümüştüm, aklım başımdaydı.

AKREBİN ZEHRİ (YARI TEXTİNG) +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin