BELKİ

14 1 0
                                    

Bir vedanın yarım kalmışı böylesine yaralar mı kalbi?

Bana ne oluyor bilmiyorum. Eriyip gidiyorum sanki. Bitmemiş vedalar, açıklanmamış gidişler, ne hissettiğim düşünülmeden kurulan cümleler eritiyor sanki beni... Hep sorularla baş başa bırakılıyorum. Benim hüznüm bile beyazken bu belirsizlik ve değersizlik hissine neden maruz kalıyorum. Neden hayalperest neden? Ellerim neden hep boş kalıyor? Kalbimde oluşan o pırıltı neden bir hışımla söndürülüyor? Biliyorum buna ben izin veriyorum belki de. Ama her şey umut denen o ucu bucağı olmayan altı üstü görünmeyen o kelimenin suçu. İçime öyle bir işlemişki o kelime, seçimlerim belkilerden ibaret olmuş. Vedalardan bile ders çıkarmayan kalbim belkilerde kendini arar olmuş. İçinde tilkileri bitmeyen aklım bu gidişe bir dur dememiş. Ya da arlanmaz kalbim aklımın sözlerini bir türlü duymamış.
Bırak hayalperest... Bırak gitsinler, çünkü biliyorumki ne senin derinliğin ne umutların ne gülüşlerin ne de hislerin önemli onlar için. Şu anda tek yapman gereken şey aynaya bakmak olmalı. Orda kirpikleri ıslanmış, dudakları kızarmış kadın, ruhundan başka hiçbir yere sığınamayacağını öğrendi. Hayal ettiği ve gerçekleşmesini istediği o güzel anılar varya onların hiçbirinin gerçekleşmeyeceğini biliyor. Yine mi uslanmayacak o kadın, uslanmasını da öğrenecek o vakit. Bir bir aynada yüzüne çarpacak o gerçekler. Biliyorum hayalperest bizim en büyük zorluğumuz gerçeklerdir. Ama sende biliyorsun ki hayaller, gerçeklerin varlığıyla değerlenir anlam kazanır.
Artık tek başımıza hissetmenin vakti geldi. Boğazımızda oluşan o yumrunun gitme vakti geldi. O güzel saçlarını en güzel sevecek kişinin sen olduğunu öğrenmenin vakti geldi hayalperest.
Kalbine elini götürdüğünde gökyüzü gibi hissettiğimiz zamanlar geldiğinde orda olacağını ve elimi tutacağını biliyor ve o zamanları bekliyorum hayalperest...

HAYALPEREST 'TEN   SEÇMELERWhere stories live. Discover now