Her bir karışında yaşanmışlıklar olan , ağlatan ,güldüren, mutlu eden , üzüldükçe daha derine çeken ve daha nice duyguya ev sahipliği yapmış olan bu dünyada, kendi kurduğu dünyasını kendine mabet ilan etmiş hayalperest kişileri derinden etkileyecek...
Her şeyim varken, Hiçbir şeyim yokmuş gibi hissediyorum. Bomboş , kıpırtısız...
Bazı anlar gelir hayalperest sanki içinden bir şeylerin koptuğunu hissedersin. Anlatamazsın. Elinle tutamazsın. Kopan parçana gitme diyemezsin. Nefes alamazsın. Canını acıta acıta, yavaş yavaş parçalanırsın. Gitme ruhum dersin. Uzuvlarım kanıyor benim , sende yoksan neden çekiyorum ki bunca acıyı? Çığlık çığlığa susmak budur işte hayalperet. Söyleyecek onlarca söz varken deli gibi susarsın. Susmak hayalperest parça parça eder insanı. Konuşsan titreyecek olan sesin, dolacak olan gözün; sussan nefessiz kalacak ruhun... Ne yapacağız hayalperest? Nefes alamıyoruz, ölüyoruz ... Bak yine hava kararıyor. İnsanlar çekiliyor. İçindeki senle baş başasın yine.ne olacak biliyor musun? Öğreneceksin. O an öğreneceksin nefesinin sana nasıl ağır geldiğini... Aynaya baktığında fark edeceksin bunu. Göz altlarına baktığında , ellerini saçlarına götürüp parmaklarının arasından kaydığında... O gördüğünü unutamazsın hayalperest. Kalbini sıkan o eli ,ruhun boğan o dumanın gözlerinde toplanmasını, dudaklarının ferinin gidişini unutamazsın. En sonunda ise Sabah olacak hayalperest Ve sen İçindeki senle vedalaşacaksın. Tekrar ruhuna saklayacaksın asıl seni. Şafak söktü hayalperest, sabah oldu. Gece olduğunda yine burda olacağım ben...
Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.