Her bir karışında yaşanmışlıklar olan , ağlatan ,güldüren, mutlu eden , üzüldükçe daha derine çeken ve daha nice duyguya ev sahipliği yapmış olan bu dünyada, kendi kurduğu dünyasını kendine mabet ilan etmiş hayalperest kişileri derinden etkileyecek...
"Zihnimin derinliklerinde birbirine köprülerle bağlanmış şehirler var"
Gemim gitti. Güvertesinde biriktirdiğim anılarım, mutluluklarım gitti. Bakakaldım arkasından. Ellerimle söktüm halatlarını. Karşı koyamazdım ki. Son bir kez baktım arkasından uzunca. Uçsuz bucaksız bir okyanusta başka bedenlere doğru yol almaya başladı anılarım. Satırlarımvardı orda. Kelimelerim ,rüzgarları, ilkbaharım... Kaburgamın bir parça kopup gitti hayalperest. Sonrasında ben de atladım o okyanusa ,inebildugim kadar derine indim. Bedenim neffessizlige isyan ederken hislerim daha derine inmemi söylüyordu. İndim, indim... Bir şehirle karşılaştım orda hayalperest. Her yerde çeşitçeşit deniz kabuklarıvardı. Renkleri gözlerimi almıştı. Bu güzelşehringirişiböylegüzelseiçerisinasıl diye düşünüp bir adım atacakken omzuma bir el dokundu, karşımda iki küçük deniz kızı duruyordu. Sudan yüzümeyapışmışsaçlarımıdüzelttiler. Sonra kulağımınarasına taptaze bir beyaz zambak koydular. O kızlardan biri elini tam kalbimin üzerine koydu , sonra ağzındanbirçokmüzisyenikıskandıracak melodiler yükseliyordu. O şarkısöylerken kalbimin üzerindeki elinden çokgüçlü bir ısı yayıldığını fark ettim. Muazzamdı... Bana baktı; "Duyguların çokhırçın, ruhundaki camkırıkları her yere savrulmuş. Neler olduğunu bilmiyorum ama yeniden dimdik durup kocaman gülümseyecegine inancım tam. Çünkü sen Hayalperest'sin. Sen ve senin gibiler hissetmekten asla yorulmazsınız. Şimdidüşün hayalperest; benimle bu şehirdeyaşamaya var mısın ?