Gökyüzünün İçinden

36 5 0
                                    

" Elimi tut hayalperest..."

  Göğsümün tam ortasında bir boşluk var. Ne yapsam dolmayan bir boşluk... Ayakta durmaya çalışıyorum. Gülerek, mutlu olmaya çalışarak hobiler edinmeye çalışarak... Duruyorum da ama değiyor mu bu kadar çabaya yaşamak böyle kıymetli mi hayalperest? Korkma sakın yaşamaktan ümidimi kesip yüksek bir yer düşüncesini getirmiyorum aklıma. O düşünceyi bırakalı çok oldu. Suya üfledim hepsini. Gökyüzüne karıştı düşünceler. Demek istediğim şey insanın içinden ölmesi... Bu kadarına dayanamıyorum hayalperest. Bu kadar kırgınlığı kaldıramıyor yüreğim. Daha küçücükken güçlü olmayı ezilerek öğrenmiş bir çocuk olarak ben bunları neden yaşıyorum? İçim acıyor hayalperest, günler geçiyor ve içimdeki yangın sönmüyor bir türlü. Bu dertler tüm bu dünyanın dalaveresi bir tek onunla çekilir oluyordu. Belime sarıldığında daha güçlü oluyordum.  Peki ne oldu? Tüm iyi kadınlar gibi mahvoldum. Günah gibi sanki, güvenmek, sevmek güçsüz kalmak bize bizim gibilere günah gibi...
Bir yerde okumuştum, "Bu dünya duygusal kalpler için birer cehennemdir" diyordu. Çok haklı değil mi? Birer cehennemi yaşıyoruz. Ama o benim bu duygusal kalbimde sakinleştiğim deniz kenarımdı.
Ama öğrendim hayalperest sevgi her şeye yetmiyor. Sevgi çaba olmadan affetmeye yetmiyor, emek gerekiyor içlerinden birisi elini çekse de diğerinin onu tekrar tutması gerekiyor. Ben yapamıyorum hayalperest. Artık unutmak istiyorum.
Avuç içimde hissettiğim o mutluluğu unutmak istiyorum. Daha fazla acı istemiyorum.
Uzun zaman sonra sana birinden bahsettim gördün ? Duygusal bir kalbi elinin tersiyle iten birinden...
Bizler bu hayatı hatalarımızla ve biriktirdiğimiz birkaç güzel anıyla yaşıyoruz. Daha fazla kırgınlık yok.
Sabah kalkıp giyinip hazırlanacağım ve gülümseyeceğim denizin kokusu gibi. Yapmak zorundayım çünkü yaşıyorum...

HAYALPEREST 'TEN   SEÇMELERWhere stories live. Discover now