4. BÖLÜM

35K 1.7K 181
                                    

Medya: Arya

Odadan çıkınca telefonum çaldı. Cebimden çıkarıp baktığımda bilinmeyen numara olduğunu gördüm. Katta bulunan küçük balkona çıkıp demirlere yaklaştım ve telefonu açtım. Telefonu açıp kulağıma götürdüğümde bilgisayardan konuşulduğunu anladığım mekanik bir ses geldi.

- Arya, Arya, Arya... Çok tehlikeli sularda yüzdün tatlım. Ama ben intikam almayı iyi bilirim. Ah bu arada ailenle iyi ve mutlu zamanlar geçir. Mazallah son zamanlarınız falan olabilir yani ondan diyorum.

'dıt dıt dıt..'

--------------------------------------------------

2 gün sonra

O telefon konuşmasından sonra hokkalı bir küfür edip numarayı istihbaratçı bir arkadaşıma atmıştım. Ancak hat yaşlı bir amcanın üstüne çıkmıştı. Hatta gidip amcayı bile sorgulamıştık ama yinede birşey bulamamıştık. Bu iki gün biraz daha aileye alışma çabalarımla geçti. Her ne kadar Asya, Ayla ve Deniz'e çabucak alışmış olsamda hatta Arslan dayıma bile çabucak alışmış olsamda diğerlerine pek alışabildiğimi söyleyemem. Annem ve babam ise kendimi yabancı hissetmeyeyim diye ellerinden geleni yapıyorlardı. Evet evet anne ve baba dedim. Bu tabirleri en çok onlar hakediyor bence. Yıllardır görmediğim anne baba sevgisini bende dahil tüm çocuklarına hissetiriyorlardı. Kendimi çok iyi ve tamamlanmış hissediyordum. Kuzenler den bir tanesi bana biraz önyargılı davransada diğerleri nötr yaklaşıyordu. Tabii Azad abi daha sıcak yaklaşmıştı bana. Belkide kızıyla iyi anlaştığım için olabilir. Dayılarım ve teyzem zaten çok sıcakkanlıydı. Ancak Ahmet dayımın karısı bana çok burnu havada bakıyor beni eziklemeye çalışıyordu her fırsatta. Tabii yeri geldiğinde bende lafımı sokuyordum ama ananem ve dedem olduğu için ağzımı çokta açamıyordum. İşte o anlarda da annem devreye girip beni savunuyordu. Geçen bu zaman da en küçük kuzenim olan Ata bana yaklaşmakta çekiniyordu. Onu terslememden korkuyordu. Ancak onu kendi halinde bırakmaya karar verdim. Beni tanıyıp güvenince elbet yaklaşırdı. Ares ise biraz biraz bana güvenmeye başlamıştı. Yavaş yavaş bana yaklaşıyordu artık.

Şuanda ise karargahta bazı dosya işlerimi bitirmiş eve dönüyordum. Saat akşam 19:00 dı. Tam bizim konağın sokağına girerken sokağın köşesinde Atlas'ı sıkıştıran 3 büyük adam gördüm.
Ulan küçücük çocuğu üç kişimi sıkıştırıyor. Arabayı ani frenle durdurup kenara çektim.

"Şimdi siktim belanızı." Diye mırıldanarak arabadan indim.

"Hayırdır beyler! Kalıbınızdan da mı utanmadınız? 3 kişi küçücük bir çocuğu sıkıştırıyorsunuz."

"Sen karışma güzelim seninle sonra özel olarak ilgilenmek isterim. Önce şu işimi halledeyim."

Adamın ağzını yaya yaya konuşması beni sinir etmişti. Soğuk ve ürkütücü sesimle

"Yanlız güzelim deme yoksa ağzını yerinde bulamazsın. Ayrıca o çocuğu bırakın yoksa kötü şeyler olacak."

"Allah Allah neler olacakmış." Diyerek alayla beni süzdü diğer adam.

Atlas ise korku ve merakla bana bakıyordu. O sırada diğer adam

"Eeehh yeter be!" Diyerek Atlas'a tokat attı.

ARYA ~GERÇEK AİLEM~Where stories live. Discover now