18. BÖLÜM

22.1K 1.2K 272
                                    

Medya: Aytaç Öztürk (2. Abi)

Koridora çıkıp merdivenlerin oradan avluya baktım. Poyraz komutan ve eşi aşağıda oturuyordu. Ada'nın başına birşey gelmiş olabileceği ihtimaliyle hızla odasına girdiğimde maskeli bir adamın Ada'ya silah doğrulttuğunu gördüm. Anında üstüne atladım ve o sırada silah patladı...

&&&

Son anda adamın üstüne atlayıp silahı tutan kolunu yukarı doğrulttuğum için çıkan kurşun avizeye geldi. Avize patladı ve bu sese çoktan uyanmış olan Ada ağlamaya başladı. Ona zarar gelmesin diye hemen alıp yatağın altına ittim. Bu andan faydalanan adam yumruk attı yüzüme. Merdivenlerden ses gelmeye başlamıştı büyük ihtimalle duymuşlardı silah sesini.

Birden boğazıma yapıştı ve sürüklemeye başladı beni. Çoktan koridora çıkmıştık. Elinden kurtulup yumruk attım. Bana tekme atacakken takla atarak arkasına geçtim. Merdivenlere yaklaşmıştık.

Balkon gibi bir yerdeydik. Bir nevi küçük avlu gibi alt katta ki büyük avluya bakıyordu. Sağ tarafta da merdiven vardı.

Avluya bakan balkonun tahta trabzanına sırtım değiyordu hafif hafif. O sırada Poyraz komutanın merdivenleri çıktığını gördüm. Arkasından da karısı geliyordu. Birden adam bıçağını çıkardı. Silahı odada boğuşurken düşmüştü. Bana savurunca sırtımı trabzana tamamen dayadım sırtım hafif aşağı eğilmiş bir vaziyetteydi. Birden bıçağı kaldırıp bana sağlayacaktı ki bileğini yakaladım. Tüm aile yukarıdaki merdivenden aşağı inerken durmuş buraya odaklanmıştı. Tam Poyraz komutan adama müdahale edecekken adam üstüme daha çok yüklendi ve ben daha ne olduğunu anlamadan boğuşarak aşağı düştük. Önce çığlıklar duydum ardından sırtımda büyük bir acı hissettim.

"Ah. Ananı s*kim!"

Alt taraftaki büyük avluya düşmüştük. Ben yemek masasının üstüne düşmüştüm. Adamsa bir tane sandalyenin üstüne düşmüştü. Bıçak ise onun kalbine saplanmıştı. Duyduğum kırılma sesleriyle masanın kırıldığını anladım. 

Poyraz komutan hemen koşarak yanıma geldi. Diğerleri de hızla aşağı iniyordu. Kollarımdan tutup kendine çekti ve sarıldı.

"İyi misin?"

"İ-iyim komutanım. Ada iyi mi?"

Başta konuşurken acıdan teklesemse sonradan toparlamıştım.

"Adamı buradan alalım. Albayı arayacağım."

Konuşurken ve nefes alırken sırtım acıyordu ama dayanabileceğim bir acıydı. O yüzden yüz ifademden belli olmuyordu canımın acıdığı.

Annem hemen yanıma koştu. Evet ne kadar canım acısada ona anne dedim. Demeliyim de. Sırf ben acı çekiyorum diye ona da çektiremem haketmiyor.

Annem "Kızım iyi misin?"

Çok endişelenmişti belli ki. Hızla bana sarıldı. Bende kollarımı ona dolayın kafamı eğdim ve saçlarından öptüm.

"İyiyim anne." Diye fısıldadım.

Kafamı kaldırıp Ateş'e  baktım ve adamı işaret ettim. Gözlerini kapatıp açarak onayladı ve adama ilerledi. Meriç' te onunla gitti. İkisi adamı kaldırdı ve götürmeye başladılar.

ARYA ~GERÇEK AİLEM~Where stories live. Discover now