Yeni Aşklar ve Yine Düşmanlıklar

226 50 80
                                    

Kelepçe miydi elindekiler? Neden onun elindelerdi o soğuk kelepçeler? Ne yapacaktı şimdi? Ne yapacaktı?                                                                       

                                                                                       &

Deniz'in neredeyse Damla'nın üzerine kusmasından 2 gün geçmişti. Bu iki günde pek bir şey olmamıştı ve genç adam bundan oldukça memnun gözüküyordu. Yeni bir okul gününde Deniz sınıfa girdi ve sıra arkadaşının yanına oturdu. Tedirginlikle konuya girdi;

- Ya ben aslında senden gerçekten özür dilemek istiyorum o gün için. 

-Neden diğer özürlerin gerçek değil miydi ?

-Hayır gerçekti tabi ki ama ben hala utanıyorum yaptığım şeyden. 

Damla rahatlatıcı gülümsemesiyle" Sıkıntı yok gerçekten hem eğlenceli bir başlangıç oldu bence." 

Biraz daha konuşup arayı düzelttikten sonra sınıfa Erhan girdi. Damla ve Deniz sohbete dalarken Erhan'ı fark etmediler . Erhan uzun boylu, polis abisi sayesinde yapılı , dövüşmeyi bilen ,hafif sakallı esmer bir çocuktu. Ama tam bir zorbaydı. Denize 2 senedir yapmadığını bırakmamıştı. Ayrıca Zeynep'in eski sevgilisiydi. Kızın onu terk etmesinin Deniz'in yüzünden olduğunu düşünüyordu. Kin ve nefretle Deniz'i yanına çağırdı;

- Deniz! Buraya gel bir .

Bunu duyan Deniz'in eli ayağı birbirine girdi ve Damla ile olan mükemmel sohbeti yarıda keserek hızlıca onun yanına gitti. Damla ise bu durumdan hoşnutsuz şekilde olayı anlamaya çalışıyordu .
Deniz Erhan'ın yanına geldi ve kendine güvenini toplayarak söze girdi;

-Efendim bir şey mi oldu Erhan?

-Kantine git. Kaşarlı tost al, çabuk ol acıktım.

Bunu duyan Denizin hayır deme lüksü yoktu . Çünkü eğer ayak diretseydi Damla'nın gözü önünde zorbalığa uğrayacaktı . Olanları anlamsız bakışlarla izleyen Damla'ya sıcak bir gülümseme atıp koşa koşa kantine gitti.

Durumu çok saçma bulan Damla, cam tarafındaki üçlü kız grubunun yanına gitti ve olayı sordu;

- Bu Erhan'ın amacı ne ? Neden böyle bir şey yaptı Deniz'e?

Kızlardan biri atıldı;

- Erhan Deniz'in baş düşmanıdır. Sen yeni geldin bilmiyorsun ama 2 senedir Erhan ve arkadaşları Deniz'e neler yaptılar bir bilsen .

-Zorbalık mı yapıyorlar Deniz'e?

-Buna zorbalık demek az kalır, bildiğin işkence bu. 11.sınıfta Erhan sevgilisinden yeni ayrılmıştı. Sevgilisi de Deniz'in en yakın arkadaşıydı Zeynep. Erhan kafayı yedi, sen ayırdın bizi diye neredeyse öldürüyordu çocuğu.

- Ne? Nasıl yani öldürüyordu?

-Zeynep'ten ayrıldığı hafta sürekli dövüyordu Deniz'i. Artık Deniz dayanamadı bir hafta okula gelmedi. Bizde polise falan gitti sandık ama meğerse hastaneye kaldırılmış yoğun bakımda kalmış 2 hafta.

-İnanmıyorum nasıl böyle bir şey yapabilirler çocuğa? İnsanlık dışı bu yaptıkları. Siz nasıl dur demediniz bu zorbalara? Sizi geçtim hocalar hiç mi görmedi olanları?

-Erhan öyle bir gözünü korkutmuştu ki çocuk sürekli hocalara düştüm diye yalan söylüyordu. Ayrıca biz de bir şey yapamazdık . Burası AFK lisesi burada ya vicdanını gizleyeceksin ya da yaralarını.

- Siz kendinizi böyle avutmaya devam edin. Benim yanımda kimse kimseye bir şey yapamaz  .

Saçını savurarak kızların sırasından kalktı ve yerine geçerek Deniz'i beklemeye başladı.
Deniz ise hızlıca Erhan'ın dediğini yapıp Damla'ya rezil olmamaya çalışıyordu. Elinde parasını kendisinin ödediği tost ile sınıfa girdi.  Tostu Erhan'a verip sırasına giderken bir ses yankılandı;

-Buraya gel lan.

Deniz korktuğunu belli etmemeye çalışarak sakince Erhan'ın yanına gitti;

-Ne oldu bir sorun mu var ? 

-Çayım nerede benim, çay almamışsın lan.

-Çay istemedin ki benden Erhan

-Lan sen bilmiyor musun ben tostu çaysız yemem . Bal gibide biliyorsun . Ne bu kendince intikam alma şeklin mi ?

-Ben senden neden intikam almaya çalışayım Erhan? Yapma böyle.

-Sus lan kes sesini ! Şimdi git tostum soğumadan bana bir çay al hadi.

Zorbalara ses çıkarabilirsiniz. Eğer bir kurban değilseniz. Deniz başka çaresi olmadığını anlayınca kantinin yolunu tuttu. Tam o sırada sınıftan bir ses yükseldi. Genç adam içinden "Allah'ım ne olur Damla olmasın ne olur Damla olmasın. " diye geçirdi durdu . Ama tüm sınıfta yankılanan o otoriter sesin sahibi Damlaydı.
Bu saçma haksızlığa daha fazla dayanamayan Damla ayağa kalktı ve Erhan'ın yanına geldi. Hışımla;

-Bence çok istiyorsan kalkıp kendi çayını kendin alabilirsin değil mi ?

Erhan kendisine karşı çıkan birini görünce kendini şaşırmaktan alamadı. Sesin sahibi ile karşılaştığında onun yeni kız olduğunu anladı. Kıza baştan beri gıcık olmuştu çünkü baş düşmanı ile arkadaşlık ediyordu. Sınıfın onu izlediğini gören Erhan, otoritesini kaybetmemek için sinirle bağırmaya başladı;

-Sana ne kızım bak işine sen. Allah Allah ne duruyorsun lan? Gitsene çay almaya .

Damla daha yüksek Bir ses tonuyla;

- Hayır gitmeyecek hiçbir yere, çok istiyorsan sen git ayağın var . Gel buraya Deniz .

Deniz utancından yerin dibine girmiş, sınıfın en arkasından gülme sesleri yükselmişti. Bu duruma daha fazla katlanamayan genç adam olayı bitirmeye çalıştı;

-Damla sıkıntı yok, benim ona yemek borcum vardı zaten. Hemen alır gelirim .

Damla Deniz'in açık açık yalan söylediğini anlayınca daha da sinirlendi ve onu kolundan tutup yanına getirdi. Ardından en yüksek ve sert sesiyle;

-Bundan sonra Deniz'e zorbalık yapan karşısında beni bulur . Karşısında beni bulanın da hiç hoşuna gitmeyecek şeyler yaparım. 

Son olarak Erhan'a pis pis bakarak "o kadar " dedi . Ve 12/ F sınıfında sonu kanla bitecek korkunç bir savaşı başlatmış oldu .

Kim daha zor durumdadır? Zorbalığa uğrayan mı? Yoksa herkesi karşısına alıp zorbalığa "dur" deme cesareti gösteren mi? 

SON DAMLAWhere stories live. Discover now