KIRILAN GÜVENLER

175 41 58
                                    

Damlanın tüm sınıfa rest çekmesinin ardından 1 ay geçmişti. Ama malesef ki okuldaki ilk ayı zehir olmuştu ona Deniz'in yüzünden. Bu 1 ayda başına gelmedik kalmamıştı. Okuldaki zorbalığı durdurayım derken kendisi zorbalık mağduru olmuştu. İlk başta güçlü kaldı her şeye rağmen ama tüm sınıf onlara karşı birlik olunca işler içinden çıkılmaz bir hale geldi. Defalarca idareye şikayet etti ama Deniz'in korkaklığı yüzünden hiçbiri ceza almadı. Sadece kötünün karşısında olmak istemişti ve bu yapılanlar çok ama çok fazlaydı.   

O gün de istemeye istemeye okula gitmişti. Sınıfa girmeden okul dolabını açtı ve annesinin ona doğum gününde aldığı bereyi aradı, ama sanki yer yarılmıştı ve bere içine düşmüştü . Korku ve dehşetle dolabın her yerini aradı fakat bulamadı. Dün onu buraya bıraktığına emindi, ayaklanıp gidemezdi de geriye tek bir seçenek kalmıştı : ERHAN.   

Tüm eşyalarının yerde olmasını umursamadan hışımla sınıfa girdi ve Erhan'ı aramaya başladı. Erhan en arka sıra kapı tarafında tayfası ve ona hayran olan birkaç kızla beraber eğleniyordu. Bu gördüğü manzara karşısında daha da sinirlenen Damla "ERHAN" diye bağırdı . Bir anda herkesin dikkati Erhan ve Damla'ya kesildi. Erhan alay eder gibi yüz ifadesiyle sırasından kalkıp kıza doğru yaklaştı ve "Efendim Damlacım bir sorun mu var? " dedi ukalaca. Damla açtı ağzını  yumdu gözünü;

- Ya manyak mısın sen yetmedi mi yaptıkların hala ne istiyorsun benden? 

- Ne yapmışım ki ben? Ne yaptıysanız siz kendiniz yaptınız. 

 -Kes sesini Allah'ın cezası söyle berem nerede ? 

 -  Ne beresi? Sen iyice kafayı üşüttün herhalde.

 - Bak kes artık oyun oynamayı biliyorum siz aldınız benim beremi.  Annem almıştı onu bana verin komik değil.

 - Dur hatırladım. Evet beren bizde merak etme.

 - Tamam çok güzel hadi ver beremi çok değerli benim için.

 -Tek bir şartla veririm sana.

 - Tamam ne istiyorsan yapacağım yeter ki ver bana onu.

 - Sınıftaki ilk gününde bana rest çektiğin için özür dileyeceksin. Ancak o zaman geri veririm sana kıymetli bereni.

Birden kan beynine sıçrayan Damla Erhan'ın şartı karşısında dumur oldu. Ya iki yıl önce babasının kendisini aldatmasına dayanamayarak intihar eden annesinin ona aldığı son hediyeyi kaybedecekti. Ya da her zaman her şeyinden önde tuttuğu gururunu  ayaklar altına alıp kendine olan saygısını kaybedecekti . Daha fazla dayanamayarak gözlerinin dolduğunu belli etmeden sınıftan çıktı.

Ne yapacaktı şimdi? Bir miktar düşündü ve idareye gidip anlatmanın en iyi seçenek olduğuna karar verdi. Fakat pis Rafet'i kendine inandırmak için uğruna her cephede savaştığı  Deniz'e ihtiyacı vardı. " O kadarını da yapmalı. "diye düşündü ve genç adamı aramaya koyuldu.

Sonunda tenha bir bankta telefonu ile uğraşan Deniz'i gözüne kestirdi ve yanına doğru yol aldı. Deniz'i halinden memnun görünce çıldırır gibi oldu ve yaşadığı haksızlığı ona anlatmaya başladı; 

-Ne yapıyorsun sen burada? Mutlu musun halinden? Ben nelerle uğraşıyorum senin haberin var mı?

 - Ne oldu Damla bir sakin ol anlat biri bir şey mi yaptı?

 -Biri mi? Biri fazla o cümleye kim olabilir sence? Tabi ki Erhan. Beremi aldılar vermiyorlar annem aldı o bereyi bana çok değerli benim için.

 - Ne demek vermiyor ne yapacakmış ki senin berenle? 

SON DAMLAWhere stories live. Discover now