ÖLÜMCÜL DARBE

95 21 14
                                    

Kış tamamen kendini göstermiş, ilk kar yağmıştı bile İstanbul'da. Fakat nedendir bilinmez AFK lisesi çok sessizdi son günlerde.

Bu durumdan mutlu olan Damla ve Deniz yeni başlayan ilişkilerinin tadını çıkarıyorlardı. İntikam yeminleri eden Erhan'ın bile sesi çıkmıyor, bir köşede sayısı artık o kadar da çok olmayan yandaşları ile ömrünü tamamlıyor gibi görünüyordu dışarıdan. Ama derler ya " Hiçbir şey göründüğü gibi değildir. " diye, o hesap işte Erhan da. Çünkü içten içe intikam ateşi ile kavruluyor, Deniz'i ayağının altına alacağı günleri iple çekiyordu.

İlk planını başarıyla gerçekleştirmişti bile; Zeynep. Erhan okula dönmeye hazırlanan Zeynep'i Deniz'e karşı kullanacak ve ölümcül darbesini vurmaya hazır olacaktı.

Herkesin kendince görülecek hesapları, alınacak intikamları vardı. Hepsi de ortalığın sakin olmasına kanmıyor, kendilerini yaklaşmakta olan fırtınaya hazırlıyorlardı.

O sırada okulun çiçeği burnunda çifti Deniz ve Damla giderek popülerleşmeye ve sosyalleşmeye başlamışlardı.

Yine bir okul günü tarih dersinde herkesin illallah ettiği Saadet hoca tüm 12'lere bir proje ödevi verdi. Konu Osmanlı'nın son yılları ve savaş dönemindeki halkın durumu ve psikolojisiydi. Herkes tüm 12'lerden 4 kişilik gruplar oluşturacaktı.

Herkesi bir telaş almıştı çünkü basit gibi görünen bu grup ödevleri yeni aşklara yelken açabilirdi. Ama bazen toplu yapılan işlerde durum sandığı gibi işlemez ve ortalık anında karışır, olaylar geri dönülmez noktalara ulaşabilirdi.      

Anksiyetesi olan ve özgüven problemlerini yeni yeni aşmaya çalışan Deniz'i bu zoraki durum korkutsa da sevgilisi sayesinde sakinleşebilirdi artık. Damla yanındaydı ve korkulacak hiçbir şey yoktu. Kötülükler kralı Erhan'ı bile alt etmişlerdi. Kaygılarını çok çaktırmadan Damla ile grup arayışına girdi.

Zaten popülerlerdi ve 2 kişi bulmak artık çok kolaydı onlar için ama Damla'nın derslerle alakalı garip bir takıntısı vardı. Her zaman en iyisi olmaya kafayı takmıştı. Mütemadiyen ortalama notlar alan Deniz bu durumu tuhaf bulsa da bozuntuya vermeden başarılı grup arkadaşı bulma arayışına girdi.  

Yapışık ikiz gibi dolaşmaktan sıkılan Damla, biraz tek başına kafasını dinlemek istedi ve sonunda bir bahaneyle Deniz'in yanından ayrılıp okulun boş yerlerini aramaya başladı.

Çatı katına çıktığında tıpkı dizilerdeki gibi bir gizli geçit bulmayı hayal etti fakat bulduğu tek şey kilitli teras ve ürkütücü görünen fazlasıyla kirli bir tuvaletti.

Aldığı saçma ve anlık kararla bu bakterilerin mesken tuttuğu tuvalete girdi, belki de bulmayı umduğu gizli geçit buradaydı. Buraya kimsenin gelemeyeceğini düşündü ama içeriden garip kükreme sesleri geliyordu.

Kendini birden bir korku filminin içinde gibi hissetti ve irkildi. Tuttuğunu koparan, manipülasyon ustası Damla Güneş asla öylece çekip gidemezdi. Hemen bir FBI ajanı edasıyla içeri girdi ve iki kız gördü.

Kızlardan biri aşırı zayıf neredeyse dal gibiydi fakat kusuyordu. Sonunda korku filminin içinden çıktı ve kükremenin sahibinin bu güzelim kız olduğunu anlayınca yardımcı olmak için yanına gitti.    

Fakat kusan kızın yanında uzun boylu, file çoraplı, gotik tarzda bir kız daha vardı ve adeta bir bodyguard gibi koruyordu genç kızı. Yardım için yanına gittiğinde birden bu gotik kız tarafından sertçe itildi. Damla biraz korku biraz sinirle;

 -Ne yapıyorsun sen? Yardım etmek istemiştim sadece. 

- Öyle mi ne yapacaktın? Muayene mi edecektin? Doktor musun sen? 

SON DAMLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin