SON DAMLA

KÖTÜLÜK MASKESİ

Hiçbir sır sonsuza kadar saklanamaz. Eninde sonunda açık verilir...

Deniz duydukları karşısında beyninden vurulmuşa dönmüştü. Kendini kurtarmak için yaptığı onca şeyden sonra yine her şey mahvolmuştu. Ama bu sefer yakayı ele vermeye hiç niyeti yoktu, sonunda ne olursa olsun. Bir an önce yüzündeki şok ifadesini atıp yine yalan söylemeliydi. Hızlı bir nefes aldı ve sıyrılmaya çalıştı;

- Sen gerçekten kafayı yemişsin. Nasıl kanıtın bile olmadan beni şikayet edersin? Senin yüzünden neler yaşadım haberin var mı? 

-Bu masum çocuk numaraları ile herkesi kandırabilirsin ama beni kandıramazsın. Senin o kafanın içinde nasıl tilkiler dolaşıyor ben bilmiyorum sanki.

Deniz Sema'ya usulca yaklaştı ve fısıldar gibi ses tonuyla;

-Biliyorum yeni mezun oldun hukuk fakültesinden. Kimse sana iş vermiyor bu yüzden açlıktan ağzın kokuyor ama bu bana iftira atma hakkını sana vermiyor. 

Sema sinirle kısa bir kahkaha attı ve o da Deniz'e yaklaştı;

-Bu aptal numaralarınla buradan nasıl göründüğünün farkında mısın?

-Peki sen buradan nasıl görünüyorsun bilmek ister misin?

Sema tıpkı Deniz'in yaptığı gibi ona usulca yaklaştı ve fısıldayarak;

-Bu işin peşini bırakmayacağım Deniz. Ne yaptıysan hepsini ortaya çıkaracağım.

-Madem bu kadar zekisin, neden tüm planlarını bana anlatıyorsun? Gizli gizli çalışman gerekmez mi filmlerdeki gibi?

-Çünkü panik yapacaksın, korkacaksın ve eninde sonunda bir açık vereceksin.

-Allah sana akıl fikir versin. Tek söyleyeceğim bu.

Deniz kısa bir bakış atıp hızla evine girdi. Kapıyı kapattı ve kapıya yaslanarak bir miktar düşündü. Yine yeni bir düşmanı olmuştu, daha Erhan'dan yeni kurtulmuşken. Ayrıca Erhan'dan kurtulabilmiş miydi? Hala inanamıyordu planının başarılı olduğuna. 

Bir an önce Fulya hanımı görmeliydi. Hemen telefonunu aldı ve onun kendisini aradığı numaradan birkaç kez Fulya hanımı aradı fakat açılmadı. Sonunda pes etti ve yan komşusu Sema hakkında ne yapacağı hakkında biraz daha düşünerek günü tamamladı. 

Annesi ve babası ile arası daha iyiydi Deniz'in artık. Sonuçta katil ortaya çıkmıştı ve Deniz şüpheliler listesinden çıkmıştı. Belli bir özür dilemeseler de sonunda bir iki kelimeden fazla konuşuyorlardı Deniz ile. Bu Deniz için ne kadar mutluluk verici olsa da içten içe onlara çok kızıyordu. Onlar Deniz'in ailesiydi ve ne olursa olsun onun yanında olmalılardı. Yine de bu kızgınlığı çok belli etmeden hayatına devam etmeye çalıştı Deniz.

O gün garip bir huzurla kalktı yatağından. Hızla kahvaltı edip okula gitmeye hazırlandı. Kapıdan çıkarken onunla aynı okula giden Nazan'ı ve ablası Sema ile karşılaştı. Fakat umurunda bile olmadan çıkıp okuluna gitti. Çünkü elinde Deniz'in aleyhine hiçbir şey yoktu. 

"Keşke dün öyle şaşırmasaydım onun önünde." diye düşündü. "Neyse ki sonra iyi toparladım." diye ekledi kendi kendine. Artık endişelenmeye gerek yoktu çünkü tüm düşmanları teker teker yolundan çekilmişti. O andan sonraki tek amacı Fulya hanımın kim olduğunu bulmak ve Damla ile arasını düzeltmekti. Damla ile kendisini hayal ede ede okuluna girdi.

Sınıfının olduğu kata çıktı ve sınıfına girmeden koridorda dolapların yanında tedirgin görünen Deren'i gördü. Elinde garip bir şekilde korkunç görünen bir oyuncak ayı vardı. Oyuncak ayıya kırmızı kurdele bağlanmış olduğundan Deniz bunun hediye olduğunu anladı.