5

88 24 17
                                    


medya: Deren

Okuldan çıkmış, Hayat Deren Çağan Sonat ve ben sözleştiğimiz gibi parka gidiyorduk.

İlk önce Ege'den ayrıldığım söyleyecektim zaten hepsi çıkar için olduğunu bildiği için bunu sorun edeceklerini düşünmüyordum.

Fakat bilinmeyen konusunda özellikle Çağan'ın hiç hoş tepkiler vereceğini düşünmüyordum.

Hepsiyle abla-kardeş abi-kardeş ilişkimiz var gibiydi çocukluk arkadaşıydık ailelerimiz birbirini tanırdı.

Şansımıza ilkokul ve ortaokuldan sonra lisede de aynı okula düşmüştük.

Daha doğrusu hepimiz ortak bir kararla adrese dayalı olarak kayıt olmuştuk hiçbirimizin de pişman olduğunu düşünmüyordum.

Sonat bildim bileli Hayat'ı seviyodu hatta o bilmese bile Hayat'ın da ona karşı hisleri vardı artık fakat Sonat Hayat'a açılmayınca birbirlerine dost ayağı yürümek zorunda kalıyorlardı.

iç ses: ayol biz bunları yaparız kız

Tabii ki böyle devam ederse biz muhtemelen ben ve Çağan olaya el atardık.

( neyse ya parka gidiyoduk biz )

Aynı mahallede oturduğumuz için hepimize yakın olan parkı seçmiştik zaten genelde burada buluşuyorduk şimdiyse çardakta oturuyorduk.

Herkes benim birşey anlatmamı beklediği için bana bakıyordu ama burada bana hava hoştu yani

Sabırsızlık soyadı olan şahsiyet Çağan sessizliği yaratıcı sorusuyla bozdu.

" ne yaptın yine "

" ayıp oluyo ama he sende "

" ne var Aledacım en son böyle toplayıp bişey anlatıcam deyip sustuğunda Ege şerefsiziyle altını çiziyim çıkar için birlikte olduğunu söylemiştin " deyip arkasına yaslandı.

" yine onla ilgili desem ama başka şeyler de var desem? "

" dökül derim " bu çocuk hep böyleydi ama biliyorum ben bunu ya.

İkili konuşmamızdan sıkılmış olan Sonat araya girip

" kankacım zaten eninde sonunda anlatmayacak mısın ne diye burada götümüz donsun diye uğraşıp oyalıyosun bizi "

" haklısınız o zaman ben artık alışık olduğunuz şekilde söylüyorum "

" bekliyoruz "

" ben Ege'den ayrıldım ama o bana beni sevdiğini söyledi "

" ben biliyodum o sarıkafa da bişey olduğunu zaten dibi düşmüş gibi bakıyodu sana şerefsiz " Çağan'ın söylediğine karşılık güldüm.

" eee napmayı düşünüyosun " dedi Deren.

" arkadaş kalabileceğimizi söyledim fakat uygun olmayacağını söyledi benim yapabileceğim bir şey yok "

" sanki artık başka birşeyleri de mi anlatsan acaba kankacım " dedi Hayat

Hayat ve Deren olayı zaten az çok biliyorlardı fakat detaylı anlatmamıştım aynı zamanda gereksiz fazla tepki verip beni şaşırtmamışlardı.

Çağan ve Sonat'ın da aynı şeyi yapmamasını umarak yine alışıldık biçimde direkt söyledim.

" bana bilinmeyen numaradan biri yazdı benden hoşlanı- "

Cümlem Çağan'ın ağzındaki suyu yüzüme püskürtmesiyle kesildi ardından boğulurcasına öksürmeye başladı.

" lan mal mısın ne diye yüzüme püskürtüyosun ağzının içindeki suyu"

anca kendine gelebildiğinde

" kimmiş öğrenebildin mi? " dedi.

" bilsem direkt adıyla söylemez miyim gerizekalı yardımına ihtiyacım olacak"

" ne zamandan beri yazıyor bu "

" 2-3 gün oldu sanırım "

" yani şimdi sana bilinmeyen numaradan biri yazıyo yazdığına göre seni seviy- " dedi Sonat fakat sözünü kestim.

" sadece oda değil + Ege ile çıkar için birlikte olduğumu da biliyo hatta benim hakkımda gereksiz çok şey biliyor "

" çok uzağımızda olamaz yani eğer sen onun konuşma tarzından falan anlamadıysan demek ki senin yakından tanımadığın ama onun seni yakın tanıdığı biri " dedi Sonat.

" bazen ikiz olduğumuza inanmıyorum biliyor musun? "

" neden? " diye sordu Sonat.

" gereksiz zeki olduğun hissine kapılıp kendimi sorguluyorum "

Hepimiz Çağan'ın dediğini güldük

" Sonat haklı fakat atladığı birşey var, dediği kişi kendi çevresinden değil ise yakın olduğu kişi veya kişilerin çevresinden olması lazım "

" arkadaşlar uğraşırsak bulacağımızı bende biliyorum ama belki de en azından şimdilik bulmasak daha iyi eğer karşıma çıkmak isteseydi bilinmeyen olarak yazmazdı öyle değil mi? biraz daha zaman verin o zaman düşünürüz "

" Aleda'ya katılıyorum " dedi Deren.

Biz havadan sudan konuşurken telefonum çaldı.

Aleda: efendim Mert

Mert: Abi diyeceksin kızım kaç kere daha söyliyeyim ya

Aleda: her neyse ne vardı

Mert: ben şimdi bir yere gidicem Yağız malı bizim evde eve gidince korkma

Aleda: evi mi yok arkadaşının Mert banane Yağız'dan

Mert: kızım idare et işte annemler zaten iş yemeğine gitmişler bende olası yenge adayınla buluşmaya gidiyorum

Aleda: paşama bak ya bana kitlesin salak arkadaşını kendisi karı kız peşinde dolaşsın bide bilerek mi Yağız'ı seçiyorsun anlamıyorum haz etmiyorum o çocuktan

Mert: he Aleda he

Aleda: neyse kes kapat telefonu

Mert: sende de böyle kırmızı üstünde telefon amblemi olan bir tuş olduğunu düşünüyorum güzel kardeşim

Aleda: tamam uzatma geçte kalma bak ne kadar dayanırım o mala bilmiyorum

Mert: ok bb

deyip yüzüme kapattı.

" hepiniz bize gelmelisiniz şuan bugün hemen acil "

" noluyor kızım Mert kankama mı bir şey olmuş? "

" hay sanada Mert kankanada, sizin diğer kankanız şu Yağız olan şahsiyet bizim evdeymiş "

" ulan Mert... ne işi varmış o yavşağın sizin evde ya "

" lan! " Sonat'ın gereksiz yükselmesiyle ona döndük.

" yavaş kulak zarlarımı si... sevdin ulan noluyo " dedi Çağan.

" ya Yağız bilinmeyense " diye ortaya bir teori ortaya attı Sonat.

Duyduğum şeyle duraksayıp Sonat'a baktım

ya Yağız bilinmeyense ...

oy verip yorum yapmayı unutmayınnn

729 kelime

Görüşelim Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz