Görüşelim

34

" Aleda "

Hayat'ın seslenmesine elimdeki topu ona geri atarak karşılık verdim.

" İyi misin sen? Başını ovuşturup duruyorsun "

" Başım ağrıyor biraz "

4 saatlik antreman ve yaklaşık bir gündür sadece 3 saat uykuya karşılık gayet normaldi yani

" Koça söyle istersen ben tek de toplarım sen git bir ilaç iç "

Başımı sallayıp Ertan Hoca ile Eslem Hoca'nın yanına ilerledim.

" Hocam bir ilaç içmem gerekiyor, müsaade ederseniz... "

" Aleda " Ertan Hoca'nın bana seslenmesiyle ona döndüm.

" Az önce hazırlık maçında da fark ettim. Bugün ayrı bir hırslısın o yüzden çok orantısız güç kullanıp sayı veriyorsun. Bir şey mi var? "

Ertan Hoca bizi bildiği için bu tip olaylarda imalı konuşur, ara bulmaya çalışırdı.

Başımı önemsizce salladım.

Eslem Hoca ilaç için izin verince bende soyunma odasına gidip çantamın içine sıkıştırdığım ağrı-kesiciyle yedek suyumu buldum.

Hapı ağzıma atıp su içerken kapı açıldı.

" Gökay arıyor "

Kaşlarım çatıldı.

" Ne alaka? "

" Konuş anlarsın "

Deren'in uzattığı telefonu aldıp kulağıma koydum.

" Asil " garip bir şekilde telaffuz edilen ismimle kaşlarımı daha çok çattım.

" Gökay, ne oldu? "

" Ben, seni merak ettim "

Deren'e " bunun için miydi? " der gibi bir bakış attım.

Onun da kaşları çatılmıştı.

" Ben iyiyim, antreman daha bitmedi. Çıkınca yazarım tamam mı? "

Gökay biraz nefeslenip bekledi.

" Tamam " ardından telefonun kapanma sesi geldi.

" Bunun için mi aramış gerçekten? "

" Hayır, bir şey söyleyecekti ama bana düşmez otelde konuşursunuz "

Kaşlarım çatılsa da onu onayladım.

" Biz Hayat ile toparladık etrafı çıkabiliriz yani hocalar da
toplanıyor "

Başımı sallayıp çantamı aldım.

İçine çıkardığım eşyalarımı yerleştirip, üstümü giyindim.

Toparladığım çantamı sırtıma geçirip, soyunma odasından çıktım ve kızların yanına gittim.

Takım da toplanınca otobüse binip otele doğru yola çıktık.

Kompleks, otele çok uzak değildi o yüzden hemen varmıştık.

Deren, Hayat ve Benim ortak kaldığımız odada sırayla duş alıp, aşağıya yemeğe indik.

Yemek yeme, sohbet muhabbet derken saat 02.00 olmuştu ve ben Gökay'ı aramayı unutmuştum.

Annemler otelin oturma salonunda oturmaya devam ederlerken ben odaya çıkıp telefonu elime aldım.

Rehberden adını bulup çaldırırken uzun bir süre beklemiştim.