19

50 10 9
                                    

Son iki saattir ne olduğunu Gökay da bende anlamamıştık.

Mert birden benim odama girmiş bir şeyler zırvalamış ardından " bir yere ayrılma " deyip odamdan çıkmıştı.

Ardından ise evden.

Yaklaşık 1.5 saat sonra kapı çalmış ve 2 haftada 3 kez kavga eden yüzü kan içinde olan Gökay.

Ve Mert gelmişti.

Gökay'ı görünce şaşırsam da o halde görmeye daha fazla şaşırmıştım.

Ve ne kadar inkar etsem de endişelenmiş tabii.

Şuan ise Mert koltukta oturmuş benim Gökay'a pansuman yapmamı bekliyordu.

Sakin gibiydi.

Dövünce rahatladığını düşünüp işime odaklandım.

Bu gidişle gerçekten hemşire olacaktım.

Gökay'ın yüzüne et bile yapıştırabilirdim şuan.

Çünkü baya kötüydü.

Her pamuğu bastırdığımda yüzü buruşuyordu çocuğun.

iç ses : normal değil mi Aleda?

Normaldi tabii.

Hayvan dağıtmıştı çocuğun güzelim yüzünü.

Burnundaki kan durmayınca çenesinden tutup başını hafif yukarı kaldırdım.

" gerizekalı çocuğu getirdiğin hale bakar mısın? "

Normalde başı yukarı kaldırmamak gerekiyordu sanırım fakat görebilmem için yukarıda tutması gerekiyordu.

" Gökay pamuğu al geleceğim birazdan " deyip telefonumu odamdan almak için ayaklandım.

Youtube'dan ne yapmalıyım videosu açmak için almıştım telefonu.

Ne yapsaydım canım ilk yardım uzmanı değildim bende yani.

Salona geri gidince ikisinin bakıştığını gördüm.

Gökay'ı Mert dövmemişmiydi acaba ya?

Yoksa ikisinin de bu kadar sakin kalması mümkün değildi.

Özellikle Mert bırak bana pansuman yaptırmayı beni bile pansuman yapılacak hale getirmiş olmalıydı yani.

Kendi kendime omuz silkip Gökay'ın yanına geri oturdum.

Bir yandan da video arıyordum.

Aradığımı bulunca videoya tıkladım.

Reklam sesi salona yayılınca ikisinin de gözleri bana döndü.

" kızım çocuğun kanaması durmuyor ne reklamı şimdi ya? "

Mert'in Gökay'ı bu denli düşünmesine kaşlarımı kaldırdım.

" getirmeseydin çocuğu bu hale o zaman gerizekalı hem neyim ben , Youtube'dan ilk yardım videosu açıyordum "

Gökay'ın kısık sesli kıkırtısını sadece ben duyarken Mert ellerini açıp havaya bakıyordu.

Secde'ye de yat bide.

Tövbe estafirullah ya.

Ona göz devirip Gökay'ın kıkırtısına karşılık kaşına pamuğu bastırdım.

Kısık inlemesiyle pamuğu çektim.

" sussana sende salak "

" aman be kızım algılama özürlüsü değilim bende Allah ağız vermiş söyleseydin ya sus diye "

Görüşelim Dove le storie prendono vita. Scoprilo ora