12

51 15 13
                                    

" Yok artık Gökay mıymış yani "

Şuan Hayat'ın sorusuna cevap veremeyecek kadar kafam doluydu.

Anonimin Gökay olduğu kesin değildi fakat tüm oklar onu gösteriyordu.

Kardeşi olması, numara, davranışları vb.

Fakat anlamadığım şeyler de vardı haliyle, neden anonim olarak yazıyordu yada bu 1.5 sene önceki olayın asılı neydi?

Hepsini öğrenecektim.

iç ses : inşallah ya

" Aleda sen bizi dinliyor musun? "

Deren'in dediğine hafifçe baş salladım.

Yağız ile konuştuktan sonra anlık şokla bir kaç saniye kalakalsam da bir süre sonra kendime gelip kantinden çıkmayı başarmıştım.

Hayat ve Deren zaten tribünlerde oldukları için apar topar oraya koşmuştum.

Yazık yavrularım Çağan'a bir şey oldu sanmışlardı.

Neyseki Çağan cephesinde koridorda duyduğum kadarıyla Gökay'ı döv-

Bir dakika.

Maçtan önce , soyunma odası...

" Kalkın gidiyoruz " aklıma gelen düşüncelerle hem Gökay'a hemde Çağan'a bir şey olmaması adına kızları ayaklandırdım.

" noluyo be manyak bırak kolumu anlatmadın da hala dua et öğrenemedim yoksa trip atardım da meraktan çatlayacağım
öğrenmezsem "

Hayat'ın söylenmelerine kulak asmadan kolundan çekiştirmeye başladım.

Deren de söylense de peşimizden geliyordu.

Onların söylemlerine karşın göz devire devire soyunma odasının kapısına kadar gelebilmiştik.

" ya niye geldik buraya kızım iyi alıştın sende sabah soyunma odası öğlen soyunma odası aa "

Hayat'ın söylenmelerinin ardı arkası kesilmezken ben nasıl ağzının ortasına çakmamı engelleyeceğimi düşünüyordum.

" şimdi şöyle yapıyoruz siz burada bekliyorsunuz ben Gökay'ın sağ olup olmadığına bakıyorum sonra da çantalarımızı toplayıp boş derslerden sıyrılıp eve gidiyoruz "

" ve? " Deren'e cevap verdim.

" ve si eve gidince dinleyecekleriniz işte "

İkna olmuş olacaklar ki soyunma odasının kapısında beklemeye başladılar.

Takım zaten hocanın yanına galibiyet kutlamaları için gittiği için içerde bizimkiler olmalılardı.

İçeriden ses gelmemesi bir an beni tereddüte düşürse de kapıyı tıklatmadan direkt olarak açtım.

" Çağan? " diye sorarcasına seslendim.

Fakat görmeyi beklediğim manzara birbirlerini ölesiye dövmeleri bile olabilirdi ama sus pus karşı karşıya oturup birbirlerine bakmaları pek hayıra alamet değildi sanki?

Ben mi çok vahşice düşünüyordum.

Hani Çağan bizi görmüştü?

Görmemiş miydi ya?

Gökay dolaba yaslanmış iki bacağını da yana açmış oturuyordu.

Çağan ise öne eğilmiş dikkatli bir şekilde Gökay'a bakıyordu.

O ise bana.

Beni burada beklemedikleri aşikardı.

Peki ben onları bu şekilde görmeyi bekliyor muydum?

Görüşelim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin