31

24 5 0
                                    

Gökay sınıfıma bırakıp kendi sınıfına gitmişti.

Bende hemen kavuştuğum sırama, Çağan'ın yanına ilerlemiştim.

Evet dönem boyu Barkın ile oturmuştum.

Sanılanın aksine o kadar gıcık biri değildi.

Sadece Gökay ve Çağan anlamadığım bir şekilde onu sevmiyorlardı.

Bende olabildiğince mesafe koyuyordum.

iletişim açısından

Diğer türlü yan yana oturduğumuz için pek mümkün olmuyordu haliyle.

lisede ikili sıra ne demekti zaten ya!

" Aleda "

Çağan'ın seslenmesiyle ona döndüm.

" Mert seninle mi geldi? "

Başımı " hayır " şeklinde iki yana salladım.

Kapının açılmasıyla oraya döndük.

Sınıf Hocamız elinde karnelerle içeri girip kağıtları masasına bıraktı.

" başlıyoruz "

Çağan'ın kulağıma fısıldadığı şeye güldüm ve önüme döndüm.

Hoca da en baştan karneleri dağıtmaya başladı.

                                 ***

" amına koyayım ben nasıl belge alamadım lan? "

Çağan'ın isyanına karşı başımı onaylamazcasına salladım.

Matematik Hocası 1,5 puan ile teşekkür almasına engel olmuştu.

Ben bu seneyi de takdirle kapatmıştım.

Arkada muhabbet devam ederken yanımda sessizce yürüyen Gökay'ın omzuna yasladım başımı.

Hep birlikte okula yürüme mesafesinde olan bir kafeye gitmeye karar vermiştik ve neredeyse varmıştık.

Bu yüzden yavaş yavaş gitmemizde bir sıkıntı yoktu.

Gökay da bunu anlamış olacak ki yavaşlayıp kolunu omzuma attı.

Kafamı kaldırıp ona bakarken o da izlendiğini hissetmiş gibi başını eğip bana baktı.

Bir süre öyle bakışıp çekilmeden önce de burnuma kısa bir öpücük kondurdu.

" lan Gökay " arkadan Mert'in seslenmesiyle göz devirdim.

" ne var lan "

" giderayak dövdürtme kendini "
Mert'in sözlerine karşılık yutkundum.

Gökay da durup arkasını döndü.

" Mert " uyarırcasına konuşmasıyla diğerlerine baktım.

Çağan dışında herkes anlamsızca bakıyordu.

daha bilmiyorlardı bile

" ne Mert, kızı kendine daha çok alıştırıyorsun. Bana kalsa o mezuniyete bile gelmeme- "

" Mert dedim " öncekinden daha otoriter çıkan sesine karşılık onu izlemeyi bırakıp Mert'e baktım.

Histerik bir şekilde güldü.

" söylemedin bile daha değil mi? "

" neden bahsettiğinizi söyleyecek misiniz artık? " Sonat'ın sorusuyla Gökay gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı.

Görüşelim Where stories live. Discover now