24

31 7 0
                                    

medya : Sahra

Eve gelmiştik.

Annemler mutfak balkonunda kahve içerlerken biz ise Gökay, Asil ve ben salondaydık.

Gökay eli alçıda olduğundan dolayı Asil ile oynayamıyordu.

Ben ise Asil olabildiğince zorluk çıkarmasın diye uğraşıyor, geldiğimizden beri eski oyuncaklarımla Asil'i oyalamaya çalışıyordum.

Gökay'da bu sıcak anları daha da ısıtırcasına gülümsüyordu.

Bir süre sonra Asil artık oyuncaklardan dikkatini alınca tam olamasa da paytak adımlarla ayaklanıp bir kaç adım ötemizde, koltukta oturan Gökay'a doğru yürümeye başladı.

Gökay ise refleks ile düşmemesi için ona uzanıp kucağına çekti.

Eli acımış olmalı ki yüzünü buruşturdu.

Haklı bir sinirle ayaklanıp yanındaki boşluğa oturdum.

Asil'i kucağıma çekip söylendim

" bunu konuşmuştuk, o alçı çıkana kadar sol elinle bir şey yapamazsın özellikle herhangi bir eşya veyahut başka bir şey taşıyamazsın duydun mu beni? "

Bu sırada Asil bileğimi çekiştirip duruyor arada mıncırıyordu.

Ne yapmak istediğini anlamayıp ona baktım.

Abisinin aldığı bileklik ile oynuyordu.

Daha doğrusu parçalamaya çalışıyor gibiydi ama öyle bir gücü olduğunu sanmıyordum.

Gökay'a dönüp onay bekledim.

O ise en sonunda " tamam " dedi.

Biraz daha Asil'le oynadıktan sonra Winx izlerken kucağımda uyuya kalmıştı.

Ben mi ne yapıyordum?

Kucağımda uyuyan Asil, bacağıma kafasını yaslamış Gökay ile Winx izlemeye devam ediyordum.

Daha doğrusu ediyorduk çünkü Gökay'da benimle birlikte izliyordu.

Asil'in uykusu derinleşince onu koltuğa yatırıp bizim küçüklüğümüzden kalma battaniyelerden aldım ve üstüne örttüm.

Olası bir düşme durumu olursa diye de Gökay'la koltuğun etrafına yastık serip odama geçtik.

Odamı biliyordu.

Birlikte duvarları süsleyip kitaplık raflarına birlikte çekindiğimiz resimleri koymuştuk.

Bir anı kutusu hazırlamıştık, ikimizde de olan, ilk birlikte gittiğimiz film biletlerini bir kutuya saklamış, ilk flört zamanlarımızdaki mesajlaşmalarımızı bastırıp defter hazırlamıştık.

Onda bu kutular, fotoğraflar hala var mıydı bilmiyordum ama ben atmayı bir saniye bile aklımdan geçirmemiştim, ayrılmış olsak bile.

Çünkü yaşanmışlığımıza, anılarımıza olan bir saygım vardı.

Eh birde Gökay'a olan sevgim.

Şuan ise atmadığıma ayrı bir mutlu olmuştum çünkü Gökay'ın o defterleri atmadığımı duyuncaki sevinci her şeye değerdi.

Yeniden raflara dizdiğim fotoğraflardan birini aldı.

" bugünü hatırlıyorum " diye mırıldandı tebessümle.

Fotoğrafta Gökay ile ben sahilde oturmuş, denizi izliyorduk.

Fotoğrafı çeken Hayat'tı.

Çok güzel açıyla çekilmiş bir fotoğraftı ve estetik duruyordu.

Görüşelim Where stories live. Discover now