Karşımızdaki manzaraya bakarken bizim ardımızdan gelen kişiler olduğunu da fark ettim.
" ne yapıyorsunuz ya? "
Gökay üstünde olduğu çocuğun üstünden kalkıp silkelendi.
Mert'te duvara dayamış olduğu çocuğu sertçe bırakıp geri çekildi.
Gözüm yerde yatan Yağız'a takıldı.
Burnu, kaşı ve dudağı kanıyordu.
Gökay ona bakmadan yanından geçip yanıma geldi.
" düşündüğünüz gibi değil " kendini açıklama gereği duyarak yüz yüze gelmemiz için eğildi.
" sikeyim " hafif eğdiği başını geri kaldırıp yüzünü buruşturdu.
Boynuna darbe almış olmalıydı.
Kollarını göğsümde bağlayıp başımı yukarı kaldırdım.
Kaşı kanamış dudağı patlamıştı.
" neden kavga ettiniz? "
Omuz silkti.
Bizden sonra gelen Sahra'da Mert'in yanına gidip sarıldı.
Deren ise Doruk'u görmediği için rahatlamıştı.
" nolmuş lan size " gülerek koridora giren Doruk'a göz devirdim.
Deren elini Doruk'un omzuna atıp durdurdu.
Arkamda olan bakışlarımı yine ona döndürmemle onun zaten bana baktığını fark ettim.
" ne bakıyorsun Gökay soru
sordum? "
" biraz zihniyetlerini temizleyelim dedik " gözlerini kısıp yerde yatanlara baktı ve Yağız'da durdu.
" arkadaşımız sandığımız insanın niyeti çok başka çıkınca malum "
Kaşlarımı çatıp anlamsızca baktım.
" ne niyeti? "
Gökay'da gözünü Yağız'dan alıp bana döndü.
" boşver güzelim hadi " Gökay elini sırtıma koyup hafifçe yürümem için ittirdi.
Yürürken ardımızdan gelen Sahra ve Mert'e döndüm.
" Mert sen bir şey de bari "
Mert sadece önemsiz olduğunu belirten bir baş hareketi yapıp önüne döndü.
Oturduğumuz masaya gelince önce Deren ve Doruk'un oturmasına izin verdik.
Ardından ise Sahra ve Mert ile biz oturmuştuk
Çenemi Gökay'ın omzuna yaslayıp yaralarına baktım.
Elimi kaşındaki kabuklaşmış yaraya getirip baş parmağımla okşadım.
" yüzünde kanamayan yer kalmadı Gökay " onaylamazca konuşmama güldü fakat dudağındaki yara yüzünden gülümsemesi yarıda kaldı ve yüzü acıyla kasıldı.
Yaranın olduğu yere minik bir öpücük bırakıp geri çekildim.
" öhm öhm " yalandan öksüren Mert'e hepimiz gülüp geminin iskeleye yanaşmasını beklemeye başladık.
***
Mert ile gelip Gökay ile dönmüştüm çünkü Mert'in Sahra'yı da bırakması gerekiyordu.
Kemerimi çözüp Gökay'a döndüm.
" yaralarına krem sür tamam mı? "
" hm hm sürerim "
YOU ARE READING
Görüşelim
Teen Fiction" Görüşürüz demeyeceğim fakat bir gün görüşelim " Aleda anonim bir kişiden gelen mesaj ile kendine bile itiraf edemediği bir şeyi hatırlar Konuşmayı sürdürürler ve aslında bilinmeyen sandığı kişi kendinden bile iyi tanıdığı birisi...
