Mon Ciel . Minsung ( Omegaverse)

kırgın feromonlar

Oy ve yorum yapmayı unutmayın    <3

   

Sabah çokta erken olmayan bir saate uyanmıştı jisung. Kalçasındaki sızı gözlerini açıp hafif kıpırdanması ile tüm vucuduna  tamamen yayılmıştı. Ağrı ile hafif bir şekilde inlemiş olsada yerinde kıpırdanmaya ve tenine değen  sıcaklığın nerden geldiğini anlamaya çalışmıştı.

Üstündeki örtüyü tek eli ile üstünden biraz itince görüş alanına girmişti. Beline sarılı uzun kollar ve kaçmasını engelemek için birbirine kilitlenmiş parmaklar. O an uyku sersemliğini üstünden atabildi. Dün yaşananlar tek tek gözünün önünden geçti.

Elini hemen boynuna mühür bölgesine götürdü. Herhangi bir sızı yada diş izleri yoktu. Bu onu rahatlatsada bütün masumluğunu hiç tanımadaığı bir adama vermek içini parçalıyordu.

Çok iyi hatırlıyordu. Chan ve Hyunjine yalvarışlarını , amcasının gelmesini , deltanın içeriye aniden girmesini ve eniştesinin yardımını çok iyi hatırlıyordu. Deltanın dokunuşunun zaten aklından bir saniye bile çıkaramıyordu.
Kendisine dokunuşunu , kendi yalvarışlarını , kalın sesi ile tahrik edici cümleleri aklında dolanıyordu. Kafasının içindeki sesten nasıl kurtulacağını bilmiyordu fakat bir an önce onun boynuna dayamış dudaklarından , sırtına değen ve her nefeste ona daha çok baskı yapan göğüsten, bir kemer edası ile beline sarılıp kilitlenen kollardan ve çıplak bacaklarına dolanan bacaklardan kurtulmalıydı.

Herşeyin kabus olmasını istedi bir an. Hayatının aşkı bile olsa kendi isteği dışında kurdunun yönlendirmesi ile yaşadığı bu ilişkiyi red etmek istedi. Paramparça olmuş kalbinden hüzünün ve kırgınlığın akmasını ve bir an önce herşeyin normale dönmesini istedi.

Ama  çok geçti.  Biliyordu herşey herkes için zaten normaldi. Omega amcası da yada diğerleride bunu normal karşılayacaktı. 'Kurtlar ruh eşini buldu onunla ilişkiye girdi ve bundan sonra artık tamamen eşler.' Ama bu Jisung için kesinlikle normal değildi. Birleşmesi imkansız olan iki delta ebeveyni yüzünden zor bir hayat yaşamıştı. Tekrar bir delta yüzünden kimliği ortaya çıkmış ve tekrar zor günler yaşayacaktı. Bu sefer yaşadığı zorluklar ailem diye sarmaladığı insanlarında peşini bırakmayacaktı.

Kaçmak istedi ilk gün kurdunu hisetiği deltadan tekrar kaçmak istedi. Biraz kıpırdanıp belindeki kilitli kolları gevşeti yavaşça belinden ayırdı. Hala derin uykusunda olan delta sıcaklığın kendisinden ayrıldığını fark etsede sesiz bir şekilde uykusuna devam etti kızgınlıktaki aklı başında olmayan jisung onu da çok yormuştu dün akşam.

Jisung belinden ayrılan kollarla yavaşça kendini yatağın ucuna iteledi. Hareketi ile bütün hücreleri sızlasada devam etmek istiyordu. Çıplak bacaklarını aşağı sarkıtı. Ve sadece uzun, büyük haki yeşili tişort ve baxır ile ayağa kalktı. Yatağın yanındaki duvara tutuna tutuna boydan aynanının karşısına geçti. Büyük ve uzun tişotün açıkta bıraktığı beyaz tenindeki kan toplayan aşk izlerine baktı.

Kurdu şuan ikilemdeydi. Kendisi sabah enerjik bir şekilde kalkmış ve sahibinide uyandırmıştı fakat hayat bulduğu beden ve bedenin sahibinde bir sorun vardı. Halsiz ve yorgun olması dün öğle saatlerinden gece geç saatlere kadar yaptıkları sexten dolayıydı. Ama halsiz ve yorgunluğunun üstüne birde ruhsuzluk eklenmişti. Ne yapacağını bilmeyen sigma kurt sahibini yanlız bırakarak bir köşeye çekilmiş ve eski neşesinin yerine gelmesini beklemişti. Ama oda biliyordu sahibinin kalbi kırıksa bir süre bu şekilde olacaklardı.
Ruhsuz.

Jisung boynundan sonra kalçasını kapatan tişortün saklayamadığı beyaz bacaklara baktı. Büyük ,küçük, az morarmış, çok morarmış aşk izlerine baktı. Bunu nasıl yapmıştı. Nasıl izin vermişti. Birde kendisi ona yalvarmıştı.
Arkasını döndü aynaya eleri ile destek olarak yere çömelip oturdu. Acıyan kalçasını umursamamaya çalışarak dizlerini kendine çekti ve karşısında uyuyan adama baktı.