Mon Ciel . Minsung ( Omegaverse)

Cadı felix

Oy ve yorum yapmayı unutmayın<3

Minho

Misafirlerin her şeylerinin tam olduğunu emin olduktan sonra  diğerlerinin  yanına uğradım. Üç alfa  ve delta farklı konular konuşurken aramıza yeni katılan omega da sohbete katılıyordu arada. Çekindiği belli olsada bir alfa kadar baskın ve  güçlü duruyordu. Onlar sohbete odaklıyken gözlerimi etrafta gezdirdim.

Eşimin gülümseyerek  Omega ve  hamile Alfa ile konuştuğunu gördüğümde kalbimde tarif edilmez bir duygu  hissettirmişti. Nedeni bilinmezdir ancak güzeller güzeli eşimin gülümsemesi bile kalbime hiç iyi gelmiyordu. Dengesini şaşıyordu.

Misafirlerin yavaş yavaş dağıldığını fark ettiğimde yanımdaki iki baskın alfa da farketmiş olacak ki onları uğurlamak için yanımdan ayrılmış ve omega babalarının yanına gitmişlerdi.  Şu an  hala hamile alfanın anlatığı şeye gülen eşimin yanına gidip onu sarmalamak ve yorgunluğunu almak istiyordum. Ancak onun arkadaşları ile güzel anlarını bozmak da gelmiyordu içimden.

Alfalar ve bay bang yavaş yavaş davetlileri uğurlarken Soo ah  ve sevgilisi artık gitmeleri gerektiğini düşünüp ayaklanmış ve sigmaya mutlu dileklerini belirterek oradan ayrılmışlardı. Ayrılmadan önce omega yanıma gelip sanki yapmıyacakmışım gibi yeni arkadaşına iyi bakmamı tembihlemişti. gülerek onları da uğurladıktan sonra karşımdaki salanan koltuğa doğru ilerledim.

Alfa yeosang benim arkamdan gelen eşi delta jonghoyu görünce ayaklandı. Sigmam da ayağa kalkınca alfa karşısındaki bebeğime sıkıca sarılmış ve kendisini yormaması söylemişti. görüşürüz diyerek  yanına gelen eşi ile beraber oradan ayrılmıştı. Artık davetlilerin ayrılmasıyla bende yavaş adımlarla yorgunluğu yüzünden belli olan sigmama  ulaşmış ve  onu sıkıca sarmalayıp salanan  koltuğa oturdum.

Sigmamın rahatlaması için feromonlarımı salgılamaya başladığımda aldığı koku ile rahatladığını hissederken kafasını boynuma  mühür yerime bastırmıştı ve kucağımda rahatça yer edinmişti. yorgunluğu yüzünden  yavaş yavaş uyuklamaya başlarken onu tam bir şekilde kucağıma alıp ayağa kalktım. Hareketim ile boynuma doladığı kollarını sıkılaştırıp burnunu boynuma biraz   daha sürtmüştü.

Yaptığı ile gülümseyerek eve doğru ilerlerken chan görmüştüm. ortalığı toparlayıp geri kalan şeyleri haledeceğini söylemişti. Onu onaylayıp hala diğer iki omega ile konuşan kardeşime baktım oda bana bakıp göz göze geldiğimde tuhaf bir gülüş ile kucağımdaki bebeğime bakmıştı. Neden olduğunu bilmesemde zararsız olduğunu düşünmek istedim sadece o an felixin masum bir bebek olduğunu hayal edip eve girdim.

Odama girip Jisungu yatağa bıraktıktan sonra  büyük dolaba ilerleyip ona gecelik takımı olan mor şort ve tişörtü çıkartıp geri yanına döndüm.
Yavaşça elimi altından geçirip sırtını biraz dikleştirip takımın ceketini çıkardım ardından gömleğin düğmelerini açıp üst bedenini tamamen soydum.  Mühürlendikten sonra sadece sarhoşken yaptığımız sevişmeden  daha ileriye gitmedik. Her fırasata onu öpüp sevdiğimi söylerken oda öpüşüme karşılık veriyor ancak sevdiğini  dile getirmiyordu. Sevdiğini hisedebilsemde kelimelere dökmesini çok istiyordum.

Sonbahar aylarında olduğumuz için daha fazla üşümesin diye  hafif esmer tenine mor tişörtü giydirdim. Yüzüne düşen saçları kulaklarının arkasına koyduğumda gözlerinin açık olduğunu gördüm.  Küçük bir gülümseme ile yaklaşıp dudaklarına bir öpücük bıraktım. Elim kemerine gittiğinde onunda gözleri  ellerime dönmüştü. Gözlerinin titrediğini  ve bedenin kasıldığını fark ettiğimde eğilip yanağını okşadım.

"Minho-"

"Efendim bebeğim."
Nasıl söyleyeceğini düşünen  bir hali vardı. Nedenini az çok anlamıştım ve bu kalbimi acıtıyordu.