kaybetme korkusu

2.6K 302 98
                                    

Oy ve yorum yapmayı unutmayın <3

Jisung Yeosang ile konuştuktan sonra alfa derse girmesi gerektiği için oradan ayrılmıştı. Jisung ise öğleden önceki son dersini kaçırdığı için tekrardan kafeteryaya indi.

Delta onu sürüklerken elindekileri hyunjinin eline sıkıştırdığı için telefonu yada ders için kullanacağı bir gitarı yoktu. İçeriye girdiğinde üç hyungununda endişeli feromonlarla onu beklediğini gördü. Onun girmesi ile feromonlar da azalmış beraberinde içerdekiler de rahat bir nefes almıştı.

Changbinin burada ne işi vardı ki önemli bir dersi vardı ve o burda oyalanıryordu. Jisung sakin adımlarla önlerine ilerleyince Changbin hızla ayağa kalkmış ve Jisungun yarıladığı yolu kendi tamamlayıp önünde durmuştu.

Jisungun ayak ucundan yüzüne kadar her yanını incelemiş ve gözleri boynundaki morluklara takılmıştı. Sinirlendiğini düşünüyordu eğer ki delta bunu zorla yapmışsa ölmeye göze alıp ona bunun bedelini ödetecekti. Jisung changbinin baktığı yere ellerine koymuş ve gülümsemişti.

"Sorun yak binnie. Yeni gelen delta benden uzak dursun diye yapmasına izin verdim."
Yalandı Changbin bunu biliyordu. Ama o bunu söylemeden gidip hesap da soramazdı.
"İyi misin jijim?"
"İyiyim binnie ama bana çok sıkı sarılırsan daha iyi olabiliri-" daha cümlesini bitirmeden kaslı koların etrafına sarılması ile rahatlamıştı. Bu kolların arası her zaman onun için en güvenli yeriydi.

Biraz daha birbirlerine sıkıca sarılmış ve daha fazla dikkat çekmemek için masaya oturmuşlardı. Jisung diğer ikiliye de changbine söylediklerini söylemiş ve onları geçiştirmişti. Kendini kötü hissetsede dışarıya olanları yansıtmamak istedi. Biraz daha konuşurken chan onun bir sorunu olduğunu fark etmiş ve öğleden sonraki ilk boşluğunda ilk kattaki labaratuvara gelmesini istemişti. Jisungta onu onaylamıştı. Ortanca hyungunun kavgacı yönünden çok büyük hyungunun sorgulayıcı yönünü daha çok seviyordu.

Gülümseyerek hyunjinin dinlemeye devam etmişti. Sabah ki küçük konuşma işe yaramıştı galiba. Oda gelecekteki eşine bir adım daha yaklaşmıştı.
"Bende dedimki üzgünüm güzelim sana özel olan gösterimi yarım bırakmam gerekiyor. Ama bir dahakine seni en ön koltukalrda misafir etmek isterim. Ve yanağına küçük bir öpücük kondurup koşarak chan hyungun yanına geldim."

Hyunjin sabah chanın yeni delta ile ilgili söylediklerinden sonra jisung için endişelenmiş ve yanına giderken onu dikkatle izleyen jeongin ile karşılaşmıştı ve onunla konuşup küçük bir öpücük vererek sigmanın yanına gelmişti. Şimdi ise gülerek ve heyecanlı feromonlarını salgılaryarak olanları anlatıyordu.

Bir süre sonra üç alfa da gitmeleri gerektiğini söyleyip sigma ile vedalaşmış ve sözleştikleri kendi bölümlerindeki alfaların yanına gitmişlerdi. Onlar gittikten sonra çantasını biraz kurcalamış fakat boynunu saklayacak bir şey bulamamıştı. Sonra sabah gelirken taktığı siyah kulak üstü kulaklığı boynuna takımış ve görünmediğine emin olarak önüne dönmüştü.

Jisung hyunjinin masaya bıraktığı telefonunu eline almış ve seungmin den gelen kafeterya da buluşalım mesajına gülümsedi. Biraz daha telefon ile ilgilenirken iki omega gelip masaya oturdular.
"Naber jisung?"
"Merhaba hyung."
"Merhaba bebek ekmek. İyidir seung senden naber ? Felix nerde."
"Bende iyiyim. Felix minho hocanın yanına gitti , gelecekmiş." jisung duyduğu isimle hem kalbinde hem de kurdunda bir hareketlilik hissetmişti.
Ama boş verdi. Şuan ne düşünmesi gerektiğini kendisi de bilmiyordu ki.

Felixin sevdiği yemekten ve kendi istediği yemeklerden alıp tekrar masalarına oturmuş ve felix gelene
kadar konuşmuşlardı.

...

Mon Ciel . Minsung ( Omegaverse)Where stories live. Discover now