Dayak yedim

2.5K 277 111
                                    


Oy ve yorum yapmayı unutmayın <3

"Günaydın mon ciel. "

"Günaydın bay le-"
minho karşısındaki güzeliğin kırmızımsı dudaklarına baş parmağını bastırmış ve olduğu yerde biraz hareket ettirmişti.

"Şşş  dün akşam seninle ne anlaştık bakalım ?"
Jisung karşısındaki deltanın  sinirini bozmak için yapsada dudağının üstünde kayan parmak ona hiç yardımcı olmuyordu.

"Oh, ne demeliyim. Mon homme yada ma chérie. mon mari. " minho  jisungun kaşlarını kaldırarak  söyledikleri ile gözlerini kocaman açmıştı. sigmanın her dediği kelime  ile kalbinin hızlandığını ve nefesinin kesildiğini hissediyordu. Jisung karşısındaki adamın afaladığına emin olduktan sonra dudağındaki parkların sahibi olan eli tutmuş ve ayak  parmak uçlarına yükselmiş  yanağına bir öpücük bırakarak onu bekleyen yeosang hyungunun yanına kaçmıştı.

Arkasında istemsiz bir şekilde mutlu feromonlarını salgılayan deltayı bırakarak gittiğinde minho sırf güzeler güzeli ile mühürlendiğini başkalarına göstermek için giydiği  tişört ve üstündeki blezer ceketi düzeltmiş ve onu izleyen ve mühürlense bile ümidini kesmeyen omegaları yok sayarak odasının bulunduğu ana bina ya yürümüştü. Mührünü gören birçok kişi şaşırsada bir şey diyemezlerdi. Ama bir deltanın mühürlenmesi  alışa gelen birşey değildi. İster istemez şaşırıyolardı.

Dün akşam omega amcasının dedikleri ile utanan sigma  ne diyeceğini bilmediği için  sesiz kalmıştı. Minho ise bay bang'ın bu söyledikleri ile sevinsede güzeler güzelinin hala ona alışmaya çalıştığını bildiği için şuan sadece sevgili olarak birbirlerini tanıyıp en yakın zaman da düğün hakkında onlara danışacaklarını söylemişti. Omega onları onaylamış ve bütün akşam jisungu utandırıp yanakları kızaracak şeyler söyleyip kendini , eşini ve deltayı güldürmüştü.

Akşam geç saatlere kadar konuştuktan sonra minho  Jisungun ara sıra kendisinde kalıp kalamayacağını sormuş ve aldığı olumlu cevap ile  vedalaşıp sabah barıştığı omega kardeşini de alarak eve gitmişlerdi ikilininde aklında gelecekleri ile ilgili güzel planlar dolaşırken.

Şimdi ise mühürlü bir şekilde okula gelen ikili  arkadaşlarını gönderip  okulun otoparkında konuşup ayrılmışlardı.

Jisung utandığı için pembe ve dolgun yanaklarını saklamak amacı ile ellerini koysada ilerledikçe ona gülümseyip hatta kıkırdamaya başlayan alfaya  kızgınmış gibi bakmıştı.

"Sus hyung bişey deme sakın. Çok utandım zaten. Yanaklarım yanıyor."

Yüzündeki mimikleri , söylediklerini komik ve tatlı  bulan Yeosang kahkahalar ile eğilmiş ve ellerini dizine koyarak ona gülmeye devam etmişti. Ta ki karşısındaki sigmanın üzerinde aldığı delta feromonları ve eğildiğinde tişörtü yüzünden beli olan mührü görüp çığlık atışına kadar.

"Sus kraliçem. Bişey deme sakın." yeosangta onun dediklerini tekrarlamış ve dik durarak tişortünü düzeltmişti. Bh sefer kendi yanakları kızarmıştı.

"Sizde parti akşamı mı mühürlendiniz?!"

"Hayır biz parti akşamı kavga ettik baya kötüydü. Ben onu evden attım. Ertesi gün kapımın önünde bekledi , akşamda çok ses çıkardığı için yan dairedeki beta polisi aramakla tehdit etti. Bende geri eve aldım."

Jisung yandan bir gülüş ile alfanın konuşmasını dinliyordu.
"Sonra yaralarındaki kanların kuruduğunu görünce acıdım temizlerken çok yakınlaştık ve sabah yatakta yarı çıplak ve mühürlüydüm. Yanımda da o."

Jisung yeosangın  dediği ile olduğu yerde sıçramaya başlamıştı.

"Ağğğğğğ. Yaz dizileri gibi hyung çok tatlı. Peki ondan sonra. Yani jongho hyungun babası?"

Mon Ciel . Minsung ( Omegaverse)Where stories live. Discover now