randevu

3.2K 312 162
                                    


Oy ve yorum yapmayı unutmayın    <3

       

      Minho ,  jisung ile görüşüp aralarındaki mesafeyi ve yabancı hissi  yok etmek için konuşmak istiyordu. Bunu kelimeleri ile karşısındaki sigmaya nasıl söyleyeceğini düşünüyordu. Dudakları arasından çıkan kelimelere dikkat etmeli ve onu korkutmamalıydı.

  Ancak gözlerini alamadığı  parlayan mavi gözler ve  aklına ilk gördüğü an kazınan pembe küçük dudaklar ile kelimeleri bir araya getirmekte bir hayli zorlanıyordu. Gözleri her dudaklarına kaydığında aklına iki gün önceki kendi diş izleri ile dolu kırmızı dudaklar geliyor ve aklını bulandıryordu.

      Delta sonunda bir şekilde  kelimeleri birleştirmiş ve onu öğle arasında okulun yanındaki kafeye davet etmişti.Fakat jisung  arkadaşları ile görüşeceğini  dersler bitikten sonra akşam  başka  bir kafede oturup konuşabileceklerini söylemişti. Minho ya ise sadece daldığı okyanus gözlerinin içine bakıp onaylamak kalmıştı.  En azından konuşmasına izin vericekti.

   
       Jisung minhodan uzaklaşıp sınıfına girmek için geri döndüğünde bütün sınıfın kendisine ve delta ya baktığını görmüştü. İçeriye adımlarken deltanın mırıldanması kulaklarına ulaştı. Jisungun anlamayacağını düşündüğü için   hiç çekinmeden söylemişti  delta.

"tes yeux sont mon océan
Le seul endroit où je prendrai mon dernier souffle sans me battre
Que dois-je faire maintenant, mes yeux d'océan, que dois-je faire quand tu es si loin de moi ?"
(gözlerin benim gökyüzüm
Kavga etmeden son nefesimi vereceğim tek yer
Ne yapayım şimdi gök gözlüm, sen benden bu kadar uzakken ben ne yapayım?)

   Mırıldanarak söylesede delta  jisungun hızlanan kalbini fark etmeden uzaklaşmıştı. Akşamın hayalini kurarak. Jisung duyduğu kelimelerle aklını başına toplamak  ve hızlanan kalbini  sakinleştirmek için  kafasını iki yana sallayarak sınıftaki herkese uzak köşesine geçmişti. Daha dün bu adam yüzünden hayatı mahvolmuş gibi hissederken şimdi bu adam sayesinde rahatça onu daha önce küçümseyen gözlerin  önünden geçmişti. Bir prens edasıyla.

Yanından geçtiği herkes yanındaki ile fisıldaşmaya başlıyordu.
'çok güzel kokuyor'
'Gerçekten bir sigma gibi'
'daha önce neden bu kadar asil olduğunu düşürdüm sigma olduğu içinmiş.'
'yanındaki üç alfa , sigma olduğu için yanından ayrılmıyormuş demek ki'

     Yerine geçtiğinde kendisi  hakkında söylenenleri dikkate almamaya çalışarak yazdığı şarkı sözleri ile ilgilenmeye başlamıştı. Defterine yazdığı 'alien' başlıklı şarkı changbin hyungu yüzünden onu heycanlandırıyordu. Yakında yapılacak proje ödevi için changbin hyungu ile bu şarkıyı söyleme hayalini kuruyordu.

     Ancak yanında tanıdık bir feromon hissedene kadar sürmüştü bu hayal. Daldığı  hayallerinden  kafasını  tarçın ve elma feromonları ile  kendisine çekingence bakan jeongine çevirdi.

     
  Jeongin  geçen seneden tanıdığı ve iki gün önce yakınlaştığı  yeni arkadaşına baktı. Jisunta ona baktığında çekingenliği gözler önüne seriliyordu ikisininde. Biri rap biri vokal üzerine yoğunlaşsada bir çok dersleri ortaktı. Fakat ikiside ilk kez yan yana oturuyolardı.

     Jisung normal bir omeganın veya alfanın alamayacağı fakat kendinin rahatça aldığı garip feromonlar ile jeongine doğru kaymış ve başını omzuna yaslayıp ilk kez  üç hyungundan başka  birine kullanacağı sakinleştirici feromonlarını  salgılamaya başlamıştı. Nedenini bilmiyordu ama omega endişeliydi. Jeongin aldığı koku ile rahatlayıp  az önceki sopa yutmuş gibi olan oturuşunu düzeltip biraz daha oturduğu sıraya yayılmıştı. İkili hiç konuşmadan sessizce blok dersi dinlemişlerdi.

Mon Ciel . Minsung ( Omegaverse)Where stories live. Discover now