Oy ve yorum yapmayı unutmayın <3
İkili arabaya bindikten sonra kısa bir sessizlik oluşmuştu.
Bu sesizlik hoşuna gitmediği için konuşmaya başlamıştı jisung."Nereye gidiyoruz ? Bir kafe , bir restorant , bir park yada herhangi kafamızı dinleyebileceğimiz bir yer olsa olur mu?"
Jisungun hızlı hızlı konuşmasına kıkırdayıp gülmüştü delta."Seni daha ilk tanıdığım da tanıştırmak istediğim birileri vardı onların yanına gidicez." Jisung kafasını salayıp
Başını cama çevirdi. Eşinin planını bozmak istemiyordu.Minho arabayı jisunga söylemeden ailesinin mezarlığına sürerken bir gözüde sigmanın üzerindeydi. Başını cama koyan sigma gerçektende yorgun görünüyordu. Gidecekleri yerden sonra onu eve götürüp sıkıca sarılıp uyutacaktı. Ama şimdilik yoğun okyanus feromonları ile onu rahatlatabilirdi.
Changbin den öğrendiği kadarı ile Jisung 14 yaşında anne ve babasını kendisi yüzünden öldüğünü öğrenmişti. Kendine zarar verdiğini gören amcası ona bağırırken ağzından kaçırmıştı.
Bundan sonrası ise onun için zorlu bir süreçti kendini dış dünyaya kapatmış zaten cinsiyetsiz olduğu için hakaretlere maruz kalan beden bu seferde asosyal bir ucube olarak hakaretlere ve zorbalığa uğramıştı. Üç alfa hyungu etrafında olsada bunun önüne geçememiş ve zorlu bir lise hayatı yaşamıştı. Ancak jisung bir gün nasıl olduğunu bilinmez bir şekilde ortadan kaybolmuş ve iki üç saatin ardından depresif sigma yerine neşeli ve özgüvenli bir sigma gelmişti. Yani şimdiki hali. Ne kadar sorsalarda cevap vermemişti. Ama haftanın asla belli olmayan bir günü bir kaç saat ortalıktan kaybolurdu.Delta sigmayı mezarlığa götürüp 20 sene önce ölen anne ve babasını tanıştırmak istiyordu ancak ailesinin bir mezarı bile olmayan , nerde nasıl öldüklerini bilmeyen sigmanın ne tepki vereceğini bilmiyordu.
Camdan dışarıya bakarken arabanın ormanlık gibi bir yerde park ettiğini gördü. Yol boyunca daha bir et parçası olan vitaya bir anda nasıl bağlandığını düşünüyordu. En çok korktuğu şeydi bağlandığı insanları kaybetmek. İlerde alfanın zorlu hamileliği ile ona bişey olma düşüncesi aklını bulandırıyordu
Kafasını çevirdiğinde yol boyunca nasıl buraya kadar fark etmediğini merak ediyordu. Düzenli olarak haftanın bir günü geldiği ancak son üç haftadır etrafındaki insanlar yüzünden aklından çıktığı alfa ve omega olduğunu tahmin ettiği iki eşin mezarına gelmiş ve biraz ilerisinde durmuşlardı. Jisung birden duruldu. Yıllardır geldiği ve onlara derdini anlatığı mezarlıgın üstündeki 'lee' soyadını ilk kez fark ediyordu. Deltaya bişey söylemek yerine tekrar kafasını bulandıracak ve kendini kötü hisetmesini sağlayacak şeyler düşünüyordu.Minho kendi ailesi ölü olsa bile tanışyıracaktı peki ya kendisi?
kendi annesi ve babası ile asla tanıştıramayacaktı. Yıllar önce kendisini korumak için ölen ailesi. Nerde olduğunu bile bilmediği ailesi.
Bekçilik yapan yaşlı beta gelen araba ile kulübe den dışarıya çıkaraken gördüğü iki beden ile şaşırmıştı. İkisi de uzun zamandır uğramıyordu.
Jisung kapıdan çıkan yaşlı betaya gülümseyerek neden buraya geldiklerini açıklamayan deltayı geride bırakmıştı. Zaten sigma ne olduğunu anlamıştı bir açıklamaya da gerek duymamıştu.
Önüne gelen sigmaya gülümsemiş ve yanağına elini atıp okşamıştı. Jisungta onu her görüşünde yaptığı gibi selamalamak için eğilmişti.
"Uzun zaman oldu küçük kraliçe ne işin var bakalım buralarda. Bir an beni ve onları unuttuğunu düşünmüştüm."
"Olur mu öyle şey efendim. Hyunjin den sonra en büyük dert ortağım sen ve onlar. Nasıl unutabilirim ki sizi."
Yaşlı beta deltaya gülümsemişti bu sefer kafasını kaldırarak. İkiliye doğru ilerleyin minho merak ettiği soruyu sordu.
YOU ARE READING
Mon Ciel . Minsung ( Omegaverse)
Fanfiction"Biz sevgili değiliz." Minho duyduğu kelimeler ile hayal kırıklığına uğramış ve gözlerini yaşla doldurmuştu. Mühürlenmeleri bile onları sevgili yapamadığını düşünmüştü. "Ben şey ,dün akşamdan sonra-" "Biz mühürlü eşleriz ma chérie. Sevgiliden de ö...