6.Bölüm~

985 109 136
                                    

İyi okumalar~
____________________

"DAĞILIN!"

Bu denli basit bir kelimenin beni bu denli bu kadar mutlu edebileceğini hiçbir zaman düşünmemiştim ki her bir uzuvumun bu denli ağrımasıda ortada olduğum durumu çok açık bir şekilde göstermişti.

Tüm hücrelerimde ağlama hissi baş gösterirken ağzımdan tek bir kelime çıkmıştı.

"Anne..."

Ağzımdan çıkan kelimeyi bile bu denli çaresiz ve fısıltıyla söylemiştim ki bir an kendim bile duyamamıştım.

"Size dağılın dedim ahmaklar!"

Gelen sesle yerimde dikleşmeye çalışmış ama sadece çalışmakla yetinirken kafamı kaldırarak gelen kişiye bakmıştım. Sabah gördüğüm baş gardiyan olduğunu öğrendiğim adam ve arkasından gelen bir grup gardiyanla alt dudağımı dişlemiş olabildiğince bilincimi açık tutmaya çalışmıştım. Ardından ise baş Gardiyanın sesi bu sessiz ortamda adeta bir aslan gibi yankılanmıştı.

"Ne yaptığınızı sanıyorsunuz aptal herifler!"diyerek eline aldığı jopu sıkmaya başlayarak daha demin bana yumruk atan adama bakmıştı. Karşımdaki adam gülerken

"Baş gardiyan ne zamandır böyle boş konulara gelir olurdun?"demişti. Sesindeki alaycıl tını bir an olsun eksilmezken beni göstermiş

"Bu çocuk artık benim seni ne alakadar ediyor ha?!"demişti. Sonlara doğru aynı gardiyan gibi bağırmış ardından tekrardan yüzüne o alaycıl tınıyı yerleştirmişti. Birkez daha kulaklarıma dolan kahkaha sesiyle kaşlarım çatılırken bir kaç kere öksürmüş kendimi toparlamaya başlamıştım.

"Senin mi? *Kahkaha* komikmiş San bir daha olmasın"diyerek yanındaki gardiyanlara işaret vermişti. Birden koluma giren gardiyanlarla yerden kalkmış tam ilerleyeceğim sırada bir el tarafından tutularak durdurulmuştum ardından ise adının San olduğunu öğrendiğim adamın dibine doğru çekilmiştim.

"Bu çocuk benim gardiyan şimdi uza!!"

Gardiyanın gülen yüzü anında solarken ciddileşmiş

"Ahmak herif o çocuk senin olamaz o çocuk kimsenin olamaz ölmek mi istiyorsunuz ha?!"demişti. San denilen çocuğun kaşları çatılırken

"Ne ara bir düşük seviyeli için bu kadar endişelenir oldun gardiyan?"demişti. Sesindeki sertlik tüm vücudumu titretirken gözünün birinin seyirdiğini çok geçmeden görmüştüm.

"Alın çocuğu!"verdiği emirle gardiyanlar koluma girmiş beni San denen heriften uzaklaştırmışlardı ardından yemekhanede yankılanan baş gardiyanın sesiyle ürpermiştim.

"Hepiniz dikkatli olsanız iyi edersiniz ahmak herifler çünkü bundan sonrası beni bile aşar!"diyerek boğazını temizlemiş San'ın meraklı gözleriyle tek kaşını kaldırarak

"Sana gelecek olursak bundan sonra haraketlerine dikkat et! Eğer ölmek istemiyorsan uslu uslu dur piç herif! Anlaşıldı mı?!"demiş ardından bana bakarak ortamda tek bir çıt dahi çıkmayan yemekhaneden çıkmıştı.

Koluma giren gardiyanlar beni ayağı kaldırırken "Gel bizimle doktor"demiş ardından ağrıyan bedenime zıt bir şekilde yürümeye devam ederek arkamda kalan bir ton sessizlikle o yemekhaneden ayrılmıştım.

Her bir organım acıyla kıvranırken vüdumda şimdiden oluşmaya başlayan çürüklerin acısını çoktan hissetmeye başlamıştım bile. Yanımdaki gardiyan konuşmaya başlarken dudağıma bulaşan kan tadı yüzünden yüzümü acı bir şekilde buruşturmuş ardından revire geldiğimizi söyleyen gardiyanı küçük bir baş selamıyla onaylamıştım.

TİGER LEE -MinSung-Where stories live. Discover now