10.Bölüm~

1K 116 103
                                    

Arkadaşlar bölüme yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın lütfen! muahh~~~

İyi okumalar~
________________

"Bu adam insan mıydı?"

Gözlerim her geçen saniye dehşetle aralanırken olduğum yerde uzun bir süre kıpırdamadan durduğum için sertçe öne doğru itilmemle irkilmiştim.

"Yürüsene ne bekliyorsun!"

Öne doğru itildiğim için netleşen görüntü bir yana gitgide miğdemin bulandığını da hissetmeye başlamıştım. Ellerim ağzıma şokla giderken yerdeki harap olmuş adama dehşetle bakarak korkuyla titremeye başlamıştım. Gözlerim yavaşça bu sabah tuvalette karşılaştığım adamın silüetine doğru kaymaya başlamıştı. Gördüğüm görüntünün bu sabahki gördüğüm adamla alakası olmazken sadece hareketlerini izlemeye başlamıştım.

Adamın gözünü çıkardığı için yüzüne ve boynuna sıçrayan kan lekeleri, dehşetle açılan ve parlayan kehribar rengindeki gözleri, sinirle kasılan çene kasları ve adama her vurduğunda kıvrılan dudaklarıyla tam bir psikopata benziyordu. Sanki bu durumdan zevk alıyor gibiydi...

Adamın üzerinden yavaşça kalkarken adamın acı dolu çığlıkları daha net duyulmaya başlamıştı. Yaptığı eseri dikkatle süzerken hiçbirşey olmamış gibi ellerini ceplerine atmıştı. O şu an ne yapıyordu?

Adamın çığlıkları gözlerimin dolmasını sağlarken nedensizce empati kurmuştum. Adam o kadar vasat durumdaydı ki bakmaya korkuyordum. Yer, bildiğin adamın kanıyla kaplanmışken ayakta hâlâ yerdeki can çekişen adamı süzmeye devam ediyordu. Dudakları yavaşça yukarıya doğru kıvrılırken içim ürpermişti. Bu adam kesinlikle psikopattı!

Dikkatim elinde sopayla gelen adama kayarken kısa bir süre içerisinde "Tiger Lee" dedikleri kişinin eline verilmesiyle bundan sonrasını az çok anlamıştım.

Bir insan öldürmek bu kadar basit miydi? Bir can almak? Ruhunu bedeninden bir daha asla dönmeksizin çıkarmak bu kadar basit miydi? Sevdiklerinden, değer verdiklerinden bir daha asla görmeksizin ayırmak bu kadar basit miydi?

Ellerim titremeye başlarken gözümden bir damla yaş düşmüştü. Karşımda hala ayakta dikilen adamın delici gözleri yerde can çekişmeye devam eden adamın üzerindeyken ellerimi titrek bir şekilde ağzımdan yere doğru indirmiştim.

Bir insan bu kadar duygusuz olabilirmiydi? Yüzünde tek bir mimik oynamazken aksine birazdan yapacağı şeyden zevk alacakmış gibiydi...

Ellerimin ne ara yumruk olduğunu çözememişken gözümden bir damla yaş daha düşmüştü. Ben ve meslektaşlarım bir insanın ruhunu bedenine geri sokmak için kan, ter, endişe, korku, merak bütün duyguları aynı anda tek bir bedende yaşayarak saniyelerle yarışırken, bu adamın gözünü bile kırpmadan adam öldürmesi zoruma gitmişti.

Olduğum yerde merakla yapacağı şeyi beklerken elindeki sopayı havaya kaldırmasıyla kalbimin göğüs kafesimi yırtarcasına atması bir olmuştu.

Onu öldürecekti...

Adamın acı dolu inleyişi kulaklarımı tırmalarken sanki yardım edin gibi yalvarıyordu af diliyordu. Ağzımdan bir hıçkırık kaçarken kendimden beklenmeyecek birşey yapmıştım. Olduğum yerden fırlarken birazdan adamın ölmesi için kaldırılan sopanın önüne atlayarak adama siper olmuştum. Gözlerimi sıkı sıkı kapatırken adamı küçük bedenimle sarmalamıştım.

Birden bütün sesler kesilirken dudağımı korkuyla ısırmıştım. Gözlerimi açmak için cesaret edemezken vücudumda sopanın sert darbesini bekliyordum.

Vücudumda uzun süre bir darbe hissetmezken gözlerimi yavaşca aralamıştım. Sarmaladığım adamın ağlayış sesleri kulaklarıma dolarken benimde ağlamam şiddetlenmişti. Kalabalıktan gelen birkaç fısıltının kulaklarıma kadar gelmesiyle sertçe dudaklarımı ısırmıştım.

TİGER LEE -MinSung-Where stories live. Discover now