18.Bölüm~

1.4K 134 165
                                    

Arkadaşlar kafanızın karıştığını biliyorum dnowödofjıedm

Ama ilerleyen bölümlerde anlayacaksınız inşallah

İyi okumalar~
___________________

"Sen bulduğuna göre takma şerefide sana ait"

Diyerek arkasını kaslı adama dönmüş, pürüssüz ve bir o kadar da kızarmış olan ensesini ortaya çıkarmıştı.

Adamın gözleri hafiften parlamaya başlarken dudağının seğirdiğini hissetmişti. Gözleri hâlâ gencin ensesine kitlenmişken, elinde tuttuğu kolyeyi unutmuş gibiydi.

Dudaklarını ıslatmaya gereği hisseden adam birden ellerini gencin beline dolarken, ıslak dudaklarını pürüzsüz ve hafiften kızarmış olan ensesine bastırmıştı.

Eş zamanlı olarak bastırdığı alt bedeniyle odada duyulan gencin sesi bir olurken, şeytanı anımsatan fısıltısıyla gencin kulağına doğru konuşmuştu.

"Hareketlerine ve söylediklerine dikkat etmelisin küçüğüm... Çünkü içimdeki bu canavar kendini tutmakta oldukça zorluk çekiyor..."

Genç olduğu yerde dona kalırken arkasındaki yapılı adamın sıcak nefesini kulağında hissetmişti. Bütün tüğleri diken diken olurken ne ara nefesini tuttuğunu anlamış değildi.

Birden boynuna değen soğuk demirle irkilirken, arkasındaki sıcaklıkta kendini soğuk havaya teslim etmiş gibiydi.

Öyleki sırtına ve ensesine bir ürperti gelmişti.

Ardından ensesinde bir parmak hissetmişti genç. Bütün tüğleri tekrardan havaya kalkarken, karşısındaki adam işaret parmağıyla genç çocuğun pürüzsüz teninde keşife çıkmış gibiydi.

Jisung anında elini ensesine götürürken hızla önünü karşısındaki adama dönmüş yüzündeki -asla gergin değilim- bakışıyla gülümsemişti. Ardından öksürmüş

"Teşekkür ederim tekrardan"

Diyerek 90 derece eğilmişti. Karşısındaki adam iki elini de ceplerine sokarken yukarıdan, yarım ağız sırıtışıyla genç çocuğa bakmıştı. Ardından kafasını arkaya atarken bir şeyler mırıldanmıştı.

"Ah~ siktir..."

Genç tekrardan dikelirken ne yapacağını bilememişti. Ortamı yoğun bir atmosfer ele almışken gözlerini de sürekli kaçırma isteği ele alıyordu.

"E-eğer başka birşey yoksa.."

Jisung'un sözünü kalın bir ses tonu oldukça net bir şekilde keserken genç başka birşey diyememişti bile.

"Gidemezsin!"

Jisung şaşkın bir şekilde karşısındaki adama bakarken gergince dudağını ısırmıştı.

"Neden?"

Sesi karşısındaki adamın sert sesine nazaran oldukça ürkek ve şirin çıkmışken, ellerini bir çocuk misali önünde birleştirmişti. Kafasını asla yukarı kaldırmaya cesaret edemiyorken sadece dudaklarını ısırmaya başlamıştı.

Gerilmişti.

Ve üstünde anlamadığı bir utangaçlık barındırıyordu. Yanakları kızarıyor, vişne renginde olan dudaklarını asla rahat bırakmıyordu. Zeytin gözlerini yerden kaldırmıyor ve sürekli kaçırma isteği yüzünden karşısındaki adamın yüzüne bakamıyordu.

Görüş alanına giren siyah botlar bir adım daha ona yaklaşırken genç gergince ellerini sıkmıştı. Üstelik karşısındaki adamın üzerindeki kara bulutlar kendini belli ediyorken korkmadan da edemiyordu.

TİGER LEE -MinSung-Where stories live. Discover now