9.Bölüm~

986 104 95
                                    

İyi okumalar~
________________

Üzerimdeki bakışlarını biran olsun kesmek bilmezken burnumu çekmiş gözyaşlarımı silerek mahvolmuş yüzüme su çarpmıştım. Ardından kolumla yüzümü hızlıca kurulamış sakin olmaya çalışarak görmezden gelmiştim. Saçlarımı kısaca düzeltmiş tekrardan burnumu çekmiştim. Sonuçta ona bulaşmadığım sürece birşey yapmazdı değil mi? Gözlerim bir anda kehribar rengindeki gözlerine takılırken içinde kaybolmuş öylece bakmaya başlamıştım.

Tuvaletin boğuk ve karanlık olması yetmiyormuş gibi kimseninde olmaması oldukça gerilmeme neden olmuştu. Gözlerini vücudumdan çekmek bilmezken karanlıkta kaldığı için parlayan gözleri adeta yırtıcı bir kaplanı anımsatıyordu. Gözlerim yavaşça aynadan vücuduna kayarken ağzım açık kalmıştı. Bu vücuda nasıl sahip olmuştu?

Hayır şu an bunu düşünmenin sırası değildi! ne diyordum ben? Gözlerim bana ihanet ederken yavaşça süzmeye başlamıştım.

Kaslı ve yapılı vücudu yetmiyormuş gibi önünü açık bıraktığı için askılı atletinden belli olan yapılı göğüsleri kollarını katladığı için belli olan kol damarları adem elması ve anlatamadığım birsürü şey ile kusursuz gözüküyordu.

Kesinlikle bir suçlu olmasa yakışıklı çocuktu. Hatta erkeklerin bile ağzını açık bırakacak derecede seksi ve yakışıklıydı. Bir anda irkilirken oldukça daldığımı anlamıştım. Hızla toparlanırken aynadan kendime bakmış yutkunmuştum. Burdan çıkmam lazımdı çünkü bir çift gözün üzerimdeki baskısını iliklerime kadar hissediyordum. Ve bu üzerimde hissettiğim bakışlar biran olsun eksilmezken aksine artıyordu bu da benim olduğum yerde oldukça gerilmemi sağlıyordu.

Derin bir nefes almış hâlâ elleri cepleri içerisinde ayakta dikilen adama bakmıştım. Ne yapıyordu orda? Üstelik neden dik dik bakıyordu? Birşey mi yapmıştım? Hayır onu daha ilk kez görüyordum birşey yapma şansım yoktu. O zaman neden yiyecek gibi bakıyordu?

Üzerimdeki baskıdan dolayı gerilirken ayaklarımın yavaştan titrediğini hissetmeye başlamıştım. Boğazımı temizlemiş alt dudağımı dişlerken derin bir nefes vermiştim. Ardından ona bakmamaya özen göstererek tuvaletin çıkışına doğru ilerlemeye başlamıştım. Yoksa biraz daha burda durmaya devam edersem baskıdan ve stresten dolayı öleceğimi anlamıştım.

Beynim hâlâ ayakta dikilmiş bir şekilde bana bakmaya devam eden adama bakmamayı seçerken merakım, tepkisine, yüz mimiklerine ve gözlerine bakmak için can atıyordu. Ama bir düşününce gözlerini bu denli süzmek ürpermeme ve ölüm fermanımı hazırlamama da neden olacakmış gibi hissediyordum. Kim bir suçlunun... Bir psikopatın gözlerinin içine bakmaya cesaret ederdi ki?

Gözlerindeki o karanlığı ben suçluyum! ben psikopatım! diye bağıran o derinliği bütün uzuvlarımla birlikte görmüştüm. O kesinlikle normal biri değildi ki kim olsa aynı şeyi düşünürdü... Kim bilir kaç kişi ölmeden önce son kez bu gözleri görmüştü. Kaç kişi bu gözlerin önünde çaresizlikle yalvarmıştı. Düşününce bile tüğlerimin ürpermesine neden oluyordu ve ben kesinlikle o çaresizlerin içinden biri olmak istemiyordum. O yüzden olabildiğince bu adamdan uzak duracaktım...

Kafamı aşağı eğmiş bir şekilde yürümeye devam ederken kapıya yaklaşmış olmam nedensizce içimde bir mutluluğun oluşmasını sağlamıştı. Vücudum kapıya yaklaştıkça rahatlamaya başlarken duyduğum sesle olduğum yerde kaskatı kesilmiş adım atacağım ayağım havada kalmıştı.

"Sakın bir adım daha atayım deme..."

Duyduğum şey sertçe yutkunmamı sağlarken içimden büyük bir küfür etmiştim. Kesinlikle şom ağızlıydım. Daha da kötüsü adamın gözünün içine içine baktığım düşüncesi cidden başımdan aşağı kaynar suların dökülmesini sağlamıştı. Neden bakmıştım ki? Salak mıydım? Dikkati üzerime çekmiştim işte...

TİGER LEE -MinSung-Where stories live. Discover now