15.Bölüm~

1K 117 111
                                    

İyi okumalar~
________________

"Jisung"

"Ah... duymuyor bizi hadi gidelim. Uyanınca geri geliriz"

"Saçmalama hiçbir yere gitmiyoruz"

Genç duyduğu boğuk seslerle derin bir nefes alırken kendi kalp atışlarını kulaklarında hissettiğine yemin edebilirdi. Ne olmuştu? En son avukatının yanındaydı ve ağlıyordu. Gencin aklına gelen anılarla gözleri dolmaya başlarken bir kez daha kendisine seslenilmesiyle irkilmişti.

"Yah, yah, uyandı!"

"Jisung! Bizi duyabiliyor musun?"

Yavaşça kafasını kaldıran Jisung başına giren ağrıyla yüzünü buruştururken demir kapının ufak deliğinden gördüğü arkadaşlarıyla gülmüştü. Onlar burda ne arıyordu.

"N-ne yapıyorsunuz?"

Sesi o kadar cılız çıkmıştı ki birde zaten ağladığı için oldukça mayışmıştı. Tabi üstünde uykudan uyanmanın sersemliği de vardı, hepsi birbirine karışmıştı.

"Oh... Rahatladım."

Duyduğu sesin sahibi Jackson olurken gülmeden edememişti. Gerçekten çok değişik tepkiler veriyordu. Aslında verdiği tepkiler normaldi ama çıkardığı sesler garipti.

"İyi misin?"

Sesin sahibi Seungmin olurken yutkunmuş ardından boğazını temizleyerek

"İyiyim... Ben gerçekt-"diyemeden sözünü kesen kişiyle ağzından çıkacak olan lafları geri ağzına tıkılmıştı.

"Sen neden bizi endişelendirmeden duramıyorsun aptal!"

Seungmin'in dediği şeyle şaşıran Jisung, yavaşça yatağından dikleşerek azıcık görünen deliğe bakmış ardından iç çekmişti.

"Ben... Ben özür dilerim. Sanırım ilaçlarımı almadığım için oldu"

Ağzında gevelediği şey Seungmin'in dikkatini çekerken, ne dediğini fark etmiş olacak ki konuyu değiştirmek amacı ile konuşmaya yeltenmişti.

"Bu saatte ne işiniz var sizin burda. Koğuşunuzda olmanız gerekiyor"

Yüzüne büyük bir dikkatle bakan Seungmin yüzünden gerilen genç, soğuk terler attığını hissetsede elleriyle oynamaya devam etmişti.

"Gizli gizli geldik buraya, bizim koğuştaki Jiho varya kapı açmada usta anlarsınya"

Genç şaşırmışlığın verdiği hisle gözlerini büyütürken Seungmin'e bakmaya başlamıştı.

Jiho, hani şu sürekli uyuyan ve Seungmin'in asla sevmediği çocuk. O mu yardım etmişti. Yavaştan ayağa kalkmaya yeltenen genç başına giren ağrıyla yerinde dona kalırken tekrardan yatağına oturmuştu.

"Kalkma kalkma şimdi biz gidiyoruz zaten. Gardiyanlar fark etmeden gitmemiz gerek"

Jackson'ın dediği şeyle yüzü düşen genç gerildiğini hissetmişti. Aslında gitmelerini istemiyordu. Bu koğuşta tek uyumak istemiyordu.

Korkuyordu...

O gün Tiger Lee'nin koğuştan apar topar çıkarak gitmesinin ardından, duvardaki bıçağı çıkartınca gördüğü kamera kalıntıları, kanını donduracak derecedeydi.

Öyle ki o günden sonra koğuşta yatamaz olmuştu. Başının ağrımasının bir diğer nedeni de açıkça uykusuzluktu.

Kafayı yiyecek derecedeydi. Rahat olamıyordu. Kim neden koğuşuna kamera koymuş merak ediyordu.

TİGER LEE -MinSung-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin