23.Bölüm~

358 63 51
                                    

İyi okumalar~

Uyarı: Rahatsız olanlar okumasın.
_______________________

"Ne kadar az bilirsen, o kadar iyi uyursun."
- Maksim Gorki

Han Jisung küçükken okuduğu bu cümleyi belki o zaman anlayamamıştı ama şuan çok iyi anlıyordu. İnsan çok bilirse çok düşünürdü. Çok düşünürse delirirdi. Bunu biraz geç farketmiş olsada şuan düşünmek istemiyordu. Düşünmek istememesi içinde aklını kullanmak istemiyordu. Beyninden geçen milyonlarca soruyu belki ilk defa cevapsız bırakmak istiyordu. İlk defa en sevdiği sayısal rakamları aklından atmak istiyordu. Çünkü yorulmuştu...

Ve şu anda da yaptığı bu şeyi ilk defa düşünmeden, kafa yormadan yapıyor oluşu taze ve sıcak hissettirmişti. Bütün bu yaşadıkları arasından üstündeki adam tarafından ezilircesine sikiliyor oluşu ise yaptığı delilikler arasından en çılgını olmuştu.

Yavaşça gözünü aralayan gencin kaşları çatılırken görüş açısını bir süre düzenleyememişti. Alt taraflarında oldukça değişik bir hisle birlikte karıncalanma hissediyorken kuru olan boğazını ıslatmak için yutkunma gereği hissetmişti. Ardından içine girip çıkan o koca penisle birlikte gözleri büyümüş ve olayları idrak etmeye başlamıştı.

Ne zamandır bu şeyi yaptıklarını bilmiyorken kaç kez ağladığını, bayıldığını, çığlık attığını hatta 'istemiyorum','bırak beni piç herif!' 'yardım edin!'diye haykırdığını bile bilmiyordu.

Sanırım herkes haklıydı üstündeki bu herif bir canavardı. Öyle ki şuan da da bayılıp tekrardan ayılmanın eşiğindeydi. Bir insan sikilerek ölebilir miydi? Öyle ki amacı eğer öldürmekse direk çekip vurmasını yeğlerdi.

"Bırak!"

Sesi oldukça çatallı çıkmışken boşta kalan ayağıyla üstündeki adamı tekmelemek istemişti, lakin içine girip çıkan o şeyle birlikte beline giren sancı bir olurken dudaklarını sertçe ısırmış, gözünden bir diğer yaşın düşmesine mâni olamamıştı.

"OROSPU ÇOCUĞU!"

Gördüğü o kehribarlıklar yaramazca ve arsızca gence bakarken eğilmiş, gencin yaşlı gözlerinden öpmüştü. Ardından sırıtarak burnunu saçlarında gezdirmeye başlamıştı.

"Cezanı çekmelisin küçüğüm.."

Gencin kulağına doğru fısıldadığı bu cümle Jisung'un dudaklarını büzmesini sağlarken şimdi daha çok anlıyordu neden o soruyu sorduğunu.

'Bir mi? İki mi?'

Jisung içinden dilim kırılsada keşke o sayıyı seçmeseydim derken ağlamaya devam etmiş, kafasını sinirle sağa doğru çevirmişti. Tek amacı sinirli olduğunu belli etmek ve biraz olsun o canavardan uzaklaşmak olurken açılan boynuna konan öpücüklerle siniri daha çok artmıştı. Ardından sesinin çatallı ve pürüzlü çıkmasına rağmen konuşmuştu.

"Daha ne kadar sürücek?"

"Ne oldu? Sevmedin mi?"

Jisung'un duyduğu cümleyle daha çok kaşları çatılırken dişlerini sıkmış ve kolunu yumruk atmak için kaldırmıştı. Lakin her zaman ki gibi yine hüsranla sonuçlanmış, elinin anında tutulması ve ardı ardına öpülmesi bir olmuştu. Tabi ki de ilk başlarda o da zevk almıştı ama bu kadarı bünyesine fazlaydı altını çizerek söylemesi gerekirse AŞIRI FAZLAYDI.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: May 23 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

TİGER LEE -MinSung-Where stories live. Discover now