DÖVÜŞ - 2

18K 1.4K 39
                                    


Kylianne bir tilki gibi dışarıdan gelen sesleri dinlemeye başladı, rüzgârın sesi ve yaprakların hışırtısı kulaklarında uğulduyordu, kendini yola konsantre edebilmek için çabaladı... Ve işte şimdi onu hissedebiliyordu! Adımları çok yavaştı, avucunda bir hançer taşıyordu. Genç kadın elinde olmadan titredi, bir saniyeliğine görüntüyü yitirse de hemen kendini topladı ve yeniden odaklandı.

Şimdi kara gölge kümes tarafına yaklaşıyordu, nitekim sevgili kazları Kylianne'i doğrulayan sesler çıkarmakta gecikmediler. "Acaba tavuk hırsızı falan mı?"diye, düşündü Kylianne.

 Eğer öyle ise kazların hepsini seve seve verebilirdi ancak kim Uğursuz Orman'a kaz çalmak İçin girme zahmetinde bulunurdu ki? Üstelik adamın elinde bir hançer vardı. Adımları çok hafifti!

 "Büyü görüsü olmasa muhtemelen onu asla hissedemezdim" diye, düşündü Kylianne.

Yabancı, ahırların önünden geçerken Chiron'da kapısını tekmelemeye başlamıştı, sadık at tehlikeyi sezmişti. Genç kadın öfkelendiğini hissetti, burası onun eviydi, onun yuvasıydı, elinde kalan yegâne şeydi! Üstelik hangi ahmak Orman Büyücüsünü rahatsız edecek kadar aklını kaçırmış olabilirdi?

Bu duygular içerisinde boğuşurken, kara gölge kapıya yaklaştı ve usulca tıkırdattıktan sonra bekledi, içeride herhangi birinin olup olmadığını anlamaya çalışıyordu. Kapı önündeki düşmanının üstüne atılmayı bekleyen Glap, hırıltısı ile adama cevap verdi. Kylianne'de tedbir amaçlı yayına bir ok sürdü ve birkaç saniyelik sessizliğin ardından, kapı inanılmaz bir gürültü ile menteşelerinden koparak yere devrildi. Aynı anda genç kadın tereddüt etmeksizin okunu serbest bıraktı, adamı sol kolundan vurdu.

Şaşkınlıkla bir yarasına bir Kylianne'e bakan adam okkalı bir küfür savurduktan sonra hızla kıza doğru ilerlemeye başladı. Kylianne, yerinden kıpırdamadan yayın kirişine bir ok daha sürdü, o sırada Glap adamın boynuna doğru hamle yaptı fakat adam, koca zağarı bir fino köpeğiymiş gibi duvara savurdu. Zavallı hayvan çıkardığı acıklı sesle duvarın dibine yığılırken bu duruma sinirlenen Kylianne, ikinci okunu da bıraktı. Bu kez adamın sağ koluna isabet ettirdi ve hiç vakit kaybetmeden ocağa doğru koşup, alevli bir sopayı eline geçirdi .

Bunu yapmak istemiyordu, zira ateş kulübeyi tutuşturabilirdi ancak şu an bu adama yem olmaktansa, Kylianne kendini bile ateşe verebilirdi! Adam, ikinci okunda isabet etmesiyle kulübe kirişlerini inleten bir öfke çığlığı koyuverdi, sanki daha çok öfkelenmesi mümkünmüş gibi! Okları kolundan çıkarıp fırlattıktan sonra "eğer kendi isteğinle teslim olursan cadı" diye hırladı ve kıza doğru hamle yaparken ekledi, " sana zarar vermem!"

Kylianne, büyük bir şok içerisinde ağzı yüzü sarılı, siyahlar içerindeki bu adama bakakaldı. İki kolu yaralıydı ve hala kendisini tehdit ediyordu! 

"Asla" diye haykırarak, yanan sopayı adamın yüzüne doğru savurdu " Ölürüm daha iyi!" 

Yüzünü kapatan peçesinin altından yüzü görünmese de alaycı bir ses tonundan gülümsediği anlaşılan herif, "Bana dirin lazım!" diyerek yanıtladı onu, sonra da kızın tuttuğu alev içerisindeki sopayı tek eli ile kavradı.

Adamın peçesinin altından haince gülümsediğini fark eden Kylianne, korkudan neredeyse yığılıp kalacaktı ki, hiç ummadığı bir şey oldu: Odanın içerisinde varlığını tamamen unuttuğu atmaca, bir anda adamın gözlerine saldırdı. Bir an neye uğradığını şaşıran savaşçı, can havliyle sopayı bırakarak elleriyle kuşu kendisinden uzaklaştırmaya çalıştı. Kylianne'de bu bir saniyelik disiplin kaybından faydalanarak adamın arkasında seğirtti, var gücü ile sopayı ensesine indirdi.

Adam, kuştan kurtulup aniden kıza dönünce göz göze geldiler ve Kylianne işte o dakika hamlesinin hiçbir işe yaramadığını düşünüp, histerik bir şekilde gerisin geri dönüp kaçmak istedi. Sadece bir saniye daha kızın gözlerine bakan Savaşçı, ağır bir çuval gibi olduğu yere yığıldı. Bir elini göğsüne götürerek derin bir nefes alan Kylianne neden sonra yerdeki adama bakarak sırıttı,kazanmıştı.

Orman BüyücüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin