ŞENLİKLER BAŞLASIN! - 32

15.1K 1K 91
                                    

Savaşçının sözleri Kylianne'in kulaklarında perde perde yankılanırken, Evan Mcfie açık mavi gözlerini bir kedi gibi kısarak kadını tepeden tırnağa süzdü ve nihayet yüzünde açık bir şaşkınlık ifadesi belirdi. Genç kadına doğru adım atarak "sen..." dedi, tam eli ile Kylianne'e uzanıyordu ki, bir anda yerden bitmişcesine beliren Breannen, aralarına gövdesiyle etten bir duvar ördü. Kılıcını adamın yüzüne doğru çeken İzsürücü nefret dolu bir ifadeyle "Bir adım daha yaklaşırsan Evan Mcfie, büyük bir mutlulukla kafanı gövdenden ayırırım!" diye tısladı. Onun ani çıkışı karşısında şüphe dolu gözlerle bir Kylianne'e bir Breannen'a bakan Klan Lideri, neden sonra yüzüne yerleştirdiği sahte bir gülümseme ile "Ah Breannen eski dosttum, nasılsın?" diye sordu ve ekledi "Her zaman ki gibi beni şaşırtmayı başardın..." Onun sözleri karşısında ukalaca sırıtan İz sürücü "Bu senin yeteneklerinin yetersizliğinden kaynaklanıyor Evan" dedi. Breannen'ın sözleri karşısında aynı sahte gülümsemeyi koruyan Klan Lideri, umursamazca bir ifade takınarak "Ah evet, evet sen daima tetiktesindir" dedi ve zehirli bir tonla "Bu biraz sinsice değil mi?" diye ekledi. Kylianne adamın şaşırtıcı kaygısızlığı karşısında şok olurken, Breannen'ını baştan aşağı süzen Mcfie, alaycı söylemine devam ederek "Bakıyorum da hala Klanının renklerini taşımıyorsun?" dedi ve kaşlarını hafifçe çatarak "Ah ben senin hala Mckenzie'nin köpekliğini yaptığını sanıyordum ama..." Kylianne'i süzmek için sözlerine ara veren adam neden sonra "Ama görüyorum ki, bu güzel Leydi'nin tazısı olarak epey mesafe kat etmişsin, tebrikler"dedi.

Kylianne'in kalbi çılgınlar gibi atıyordu, her ne kadar Evan Mcfie gülümsüyor olsa da etrafındaki askerleri çoktan kılıçlarını çekmiş, ufak bir emriyle Breannen'ı haklamayı bekliyorlardı. Genç kadın endişeyle etrafına göz gezdirdi, Pazar yerindeki neşeli hava dağılmış yerini gergin bakışlara bırakmıştı hatta bazı tacirler olası bir kavgadan zarar görmemesi için mallarını toplamaya başlamıştı. Az önce keyifle alışveriş yapan halkın yerini şimdi farklı klanlardan gelen askerler doldurmuştu. "Bunun olmasına izin veremem" diye düşündü Kylianne. Her ne kadar gerçek başka türlü olsa da o hala Mckenzie'nin Gelini'ydi. Burada kendisi yüzünden oluşacak herhangi bir gerginlik klanı için çok ciddi sorunlar yaratabilirdi "Ve Malcolm için..." diye düşündü. Ormanda yalnız kaldıkları gece Malcolm'ın yüzü ve söylediği sözler geldi aklında "Zamanı gelene kadar, Mckenzie klanını küçük düşürecek herhangi bir şey yapmaman hususunda seni uyardım..."

"Eğer şimdi, şenliklerin getirdiği barış zamanında benim yüzümden bir sorun çıkarsa..." diye düşündü genç kadın "Beni dinleyemeyecek ve klanını küçük düşürdüğüm için beni asla affetmeyecektir." Çattığı kaşlarının altından bu defa cesaretle etrafını izleyen Kylianne kısa bir durum değerlendirmesi yaptı, İrvin hala Mcfie askerlerinin elindeydi, Breannen ise saldırmaya hazır bir kaplan gibi önünde duruyordu... Eğilerek, az önce devrilen tezgâhtan etrafa saçılan ok uçlarından birkaçını her ihtimale karşı cebine koydu ve ileri doğru bir adım attı.

Breannen'ın, yanından sakince yürüyüp geçen Orman Büyücüsü'nün itidalsizliği karşısında adeta dili tutuldu. Onun, İzsürücüyü geçip kendisine doğru yönelmesini zafer dolu bir gülüşle izleyen Evan Mcfie'de, kadının kendisine de aldırmadan yürümesi karşısında kısa süreli bir şok geçirdi. Kylianne, tüm serinkanlılığı ile İrvin'i kucağında tutan askerin önünde durarak "Onu bana ver!" diye emretti. Büyücünün tavrı karşısında bir an bocalayan asker, soru dolu gözlerle Lordu'na baktı ancak ona aldırmayan Kylianne, tehdit dolu bir şekilde parlayan gözlerini askere dikerek bir kez daha "Onu bana vermeni söyledim!" diye tısladı. Zavallı adam, Orman Büyücüsü'nün beklenmedik davranışı karşısında son derece korkmuş ve aslında çocuğu her şeyden çok kadına vermeyi istiyor gibiydi ancak Lordunun emirleri dışında çıkması mümkün değildi. Klan Lideri, sırtı kendisine dönük kadını bir kez daha ciddi bir biçimde süzdü, neden sonra askere olumlu anlamda bir baş hareketinde bulununca, asker derin bir nefes alarak çocuğu Kylianne'e uzattı. İrvin'i endişe ile kucağına alan Kylianne, çocuğun düzenli nefes alışverişini hissedince derin bir nefes aldı ve sakin bir tavırla yanından geçip gittiği Klan Lideri'ne aldırmaksızın çocuğu taşıması için Breannen'a uzatarak ekledi "Kaleye dönüyoruz." Bir İrvin'e bir Kylianne'e bakan İzsürücü, kızın gözlerindeki  gizli yalvarışı fark edince, olumlu anlamda başını sallayarak hiç ses çıkarmadan büyücünün peşi sıra yürümeye başladı. Bu arada bir sorun olduğunu duyup gelen bir grup Mckenzie askeride hanımlarının emri ile geri çekildiler. "Tanrım" diye düşündü Kylianne, titreyen dizlerinin belli olmamasını umarak "Ne zaman buraya geldiler, farkına bile varmadım ! En ufak yanlış bir hareketimle kan gövdeyi götürebilirdi!"

Orman BüyücüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin