BÖLÜM 35

18.8K 737 583
                                    

Merhabalar, kötü bir haberle başlıyorum bu sefer. Bir sonraki bölüm yani Bölüm 36 bir hafta gecikmeyle gelebilir. Gelebilir diyorum çünkü hala  zamanında gelme şansı var. Bu hafta birkaç işimden dolayı böyle bir sorun yaşayabiliriz.

Instagram üzerinden duyuracağım.

Özel bölümler gelmeyecek mi diye soranlar için, özel bölümler gelecek. Beklemede kalın.

Bu bölümde birkaç detay var, merak edenler Instagram'dan heran.wattpad sayfasını takip edebilir, detyaları hafta içinde orada paylaşıyor olacağım. Ayrıca detayları da yeni bölümden alıntılarda paylaşmaya devam edeceğim.

Önceki bölümde yorum yapan herkese çok teşekkür ederim, yorum sayısını artırma çalışmalarınızdan önce mutlaka görüş belirtin Görüşleriniz, tepkileriniz beni daha fazla mutlu ediyor. Geç gelme ihtimali var diye boş geçmeyin lütfen, desteklerinizi bekliyorum. Her hafta bu kadar uzun bölüm paylaşmak oldukça zor. Kitabın ilerlemesine katkıda bulunmanız çok önemli.


Bölüm sınırı: 155 oy artı 255 yorum

Keyifli okumalar

☾ ☾ ☾



Saate baktı Beren. Kimseden bir haber yoktu. Emir'i arayıp olanları anlatmak istedi ama sonra vazgeçti. Geldiğinde anlatacaktı. Oradayken anlatırsa Emir daha fazla panik olabilirdi.

Ne haberi beklediğini, haberi kimden beklediğini bilmeden sadece yeni bir şey bekliyordu. İyi veya kötü. Elinde bir şey olsun istiyordu. Saat on sekiz yirmi yediydi. Odasındaki tekli koltuğa oturmuş camdan dışarıyı izliyordu. Elindeki telsizin çalmasını umut ediyordu ama Pastacı'nın nerede olduğunu, ne yaptığını da bilmiyordu.

Yaklaşık iki saat uyumuştu. Uykusundan her zamanki gibi hatırlamadığı bir kabus yüzünden uyanmış, yatağın içinde bile bekleyememişti. Zihninin onu yönlendirmesine izin vermiş, kendine üç tane bavul hazırlamıştı. Sonra üç bavulun onu yavaşlatacağını düşünüp eşyalarını eleyerek bir bavula düşürmüştü.

Bir veda mektubu yazmak aklına gelmişti ama zorlanacağını düşünerek fikrinden vazgeçmişti. Aşağıya Neboş'un yanına inip sabah programı izlerken onunla biraz eğlenebilmişti. Kahvesini içtikten sonra odasına çıkmıştı. Neredeyse altı saattir haber bekliyordu. Kendince bir senaryo uydurmuştu. Baran evi basacaktı. Eğer gelmezse Zeynep hiçbir şey anlatmamış demek oluyordu.

Senaryoları öyle çılgınlaşmıştı ki, en son Neboş'un gözlerinin önünde öldüğünü düşündü. Daha sonra kendisi öldüğünde ailesinin ne yapacağını, hangi abisinin Baran'ın peşine düşeceğini tartışmıştı. O öldüğü için Ezgi'nin bebeğine kendi adının verildiğini hayal etmiş, Baran'ın ona almış olduğu atın akıbetini de düşünmüştü. Emir, o öldükten sonra Baran'a her şeyi anlatacağını düşündüğünde sinirlenmişti. Pastacı, kendisinin kim olduğunu öğrendiğinde vereceği tepkiyi merak etse de zihninde canlandıramadı. Onun yaptıklarını duyduğunda ailesinin vereceği tepkileri bile kafasında canlandıramamıştı.

Senaryoları içini sıkmaya başladığında telefonuyla oynamaya başladı Beren. Telsizinden Pastacı'ya tekrar ulaşmaya çalıştı. Ama başarılı olamamıştı.

Saat on dokuza yaklaşırken her şeyin iyi olduğunu düşünmeye başlayarak ruh hali iyileşmeye başlamıştı. Sanki evren onun rahatladığı bu anı beklemiş gibi koltuğun kenarına sıkıştırdığı telsizden cılız bir ses duyurmuştu.

HERANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin