HERAN

BÖLÜM 58

60'lara yokuş aşağı gidiyoruz. Haberiniz olsun.

Sınırı çabucak geçmeniz dileğimle.

Bu bölümde de kalın fontla sağ tarafta yazılmış kısımlar, hiç okumadığınız karanlığın geçmişine ait kısımlar. İtalik olanlar yazardan, sağ tarafta olanlar ise geçmişten okuduğunuz kısımlar.

Bölümden sonra Instagram'da buluşalım.

Derinlerde Saklısın- Sena Şener

355 oy + 550 yorum

☾ ☾ ☾

"E hep küs mü kalacağız böyle?"

Az önceki tepkisini ona yansıtamamış gibi kollarını göğsünde birleştirmişken kollarını tekrar birbirine kavuşturdu. "Hıh!" dedi küstah bir tavırla.

Ramis ona gülerken Emir'de ikisini izliyordu. "Bir sürü şey getirdim. Hala mı barışmadık?"

Dudaklarını birbirine bastırdı. "Beren'i niye getirmediniz?!" diyebildi en sonunda. Beren'in adını duyduklarında arkasındaki kalabalıkta Emir ve Ramis'e ışıldayan gözleriyle dönmüştü.

"Beren mi geliyor?" dedi birisi yanlış anlayarak. Yanlış anladığı yetmiyormuş gibi diğerleri de Beren'in geleceğini düşünerek Emir ve Ramis'in yanına yaklaştı.

"Beren geliyor!"

"Beren gelecekmiş!"

"Beren gelmiş!"

Kalabalığın sesi tiz bir şekilde artarken Ramis korkmuş gibi bir adım geri çekilmişti. "Beren gelmeyecek. Sonra gelir. Bu ne ya?! Herkes Beren'i seviyor, biz neyiz-"

"Sen yalancıymışsın!" dedi birisi güçlü bir şekilde Emir'e elindeki şeyi fırlatıvermişti.

"Beren kim bilir ne anlattı bunlara-"

"Beren gelmiyor sizi aptallar!" dedi kollarını göğsünden ayırıp. "Asıl Beren bizi kandırıyor! Geleceğini söylemişti." Hepsinin omuzları düşerken Emir yardım ister gibi Pastacı'ya dönmüştü.

"Bavullarını alırken getireceğini de söylemiştin!" dedi kalabalıktan birisi ağlar bir sesle.

"Ama gelemedi! Ne yapayım şimdi ben?" dedi Emir, kaşlarını kaldırarak.

"Beren'i arayalım!"

Ramis gerilmişti. Gerildiğine de inanamıyordu. "Bir dahakine Beren gelsin. Biz gelmeyelim o halde-" dedi küskün bir tavırla.

"Beren nerede?" Birinin tiz sesi duyulmuştu.

"Baran ile tatilde!" dedi Emir kızmış gibi.

"Ne!" Kalabalığın şaşkınlıkla yüzü güldüğünde Ramis kaşlarını çattı. "Barıştılar mı?"

"Siz bunları nereden biliyorsunuz!"