2;7

703 59 31
                                    

-bu sefer sınır geçmeden yb yok çünkü olmayacağını biliyorum dinlenmek için bahanemde bu hxhxhx

-yazarınız size köpek olur ama oy biraz da yorum isterim 👉👈

-taennie en seksi shiptir aksini iddia eden grup içi shipliyordur

-iyi okumalaar ~~

...

Ellerimi lavaboda yıkamak için girerken içerde aynada suratını okşayan Taehyung'u görünce duraksamıştım.

"Neden sakallarını okşuyorsun Taehyung?" Gözlerimiz aynada buluştuğunda işine devam etti.

"Biraz uzadı sanki." Taehyung'un toplantı diye gittiği yerden gelince anlamdıramadığım bir şeyler olmuştu ona. "Diana tanımaz da beni."

Dediğine gülmek istedim fakat ona şirin hâlimi göstermemek konusunda kararlıydım. "Bu sakallar bir saate uzamadı Tae. Eminim tanır seni."

"Emin misin?" Diye sordu olumlu yanıt almak için heveslenerek bana bakarken. "Diana sakallarımı okşuyor sanırım."

"Niye okşamasın? Sen babasısın Taehyung elbet okşayacak."

"Babasıyım değil mi?" Diye mırıldanırken suratında anlamdıramadığım bir gülüş oluşmuştu. Yüzündeki gülüşle birlikte sakallarını okşarken sahte bir öksürükle onu daldığı hayallerden uyandırdım.

"İyi misin Taehyung? İş diye gittin sabaha kadar gelmedin."

"Evde biraz kestirdim. İşler birikmiş Jennie, salak abim Jing bile halledememiş."

Jing evin üvey bireyiydi ve aşırı ciddi ve kaba bir tavrı vardı insanlara karşı. "Niye senin işini yapsın Tae? O kendi işini- sen ne çıkardın oradan? Sen benim evime traş bıçağı mı sakladın Taehyung?" Onun çekmecemden çıkardığı otomatik traş bıçağına bakarken o beni aldırmamış halde aynalı dolabın yanındaki fişe taktı.

"Birkaç dakikaya şarj dolar."

Ağzım açık hâlde onun bu rahatlığını izlerken o hâlinden memnundu. "Ne bu şimdi?"

"Hani bir hafta kaldım ya, o sırada getirmiştim. Unutunca da bıraktım burada."

"Ha yani babanın evi gibi ha? Var mı başka bir şey gelirken saçtığın?"

Oflayıp makineyi çalıştırırken eliyle başını yatırdığı yerden sakallarını almaya başladı. Sanki önümde çok önemli bir şey varmış gibi onu izlerken o sakince tüylerini almaya devam ediyordu.

"Yardım ister misin?" Kelimeler dudaklarımdan dökülürken aklımdan geçen şey bu değildi. Traş makinesini bırakıp tüyleri temizlerken bir yandan da bana bakıp, "Lütfen," dedi ve traş bıçağını.bana uzattı. Tuşuna basıp açarken elimde oluşturduğu his hoşuma gidiyordu. Taehyung'un dibine yaklaşıp başını elimle sola yatırırken dikkatle diplerden almaya başladım. Taehyung'un boynuna bakarak dikkatle alırken onun gözü bendeydi ama tuhaf bakıyordu.

"Şöyle bakmaya devam edersen başın ağrıyacak. Korkunç duruyorsun." Makineyi kapatıp tüyleri temizlerken, "Nasıl aldığını görmek istiyorum," dedi.

"Göreceksin zaten. Boyun hassas yer orada rahat dur."

Ben dikkatle boynunu almayı bitirirken yanaklarına gelmiştim. "Az çıkmıştı, neden alıyorsun ki?"

"Bilmem. Bence yakışmıyor."

Ona hak verir gibi başımla onayladım. "Doğru," burun kenarına gelince konuşmayı bıtaktım. Düzgünce alırken bir yandan da elimle yüzünü silkeleyip tüy kalmış mı diye yakından inceliyordum. Yüzüne çok yakındım ama dudaklarına bile tüy yapışmışken bana hiç çekici gelmiyordu. "Çıplak olunca daha iyi duruyor sen de."

blood, pain and lies ♠︎ taennieWhere stories live. Discover now