0.1

106K 5.6K 574
                                    

Kapının sertçe çalması ile durdum. Bu adam gerçekten beni nezarete atacak değildi değil mi? Kapıya yöneldim ve beklemeden açtım. Ve maalesef acı görüntü. Askerler.

"Bizimle geliyorsunuz hanımefendi."

"Cidden mi? Bütün sıkıntılar beni bulur zaten." Çattık iyi mi? Lojmana gelip almışlar, hadi hepsini geçtim insan bir bakar kim bu kız diye. Ulan kocaman yazıyordur eminim o sistemlerde DOKTOR BADE EKİN diye.

Ofladım ve askıdaki montuma yöneldim. Telefonum cebimde olduğuna emin olup anahtarımı ve çantamı alıp askerlerle beraber araca yöneldim. Geleli iki gün oldu yolum hemen bok yolu...

...

"Doktor Bade Ekin."

"Evet."

"Bu adam doktor hanımı neden alıp ifade almanızı istedi oğlum?" Diye sordu genç adam yanındaki arkadaşlarına. Karakolda oturmuş beni buraya getirten askeri bekliyorduk. Gecem berbat olmuştu gerçekten. Beyfendi hem beni getiriyor hem kendi kayboluyor.

"Heh geldi kendisine sor."

"Pars! Abi gel!" Seslendiği adama baktım. Pardon deve. Burada herkes kocamandı maşallah. 

Çatık kaşları daha da çatıldı be bize yöneldi. Masaya iyice yaklaşınca boş bakışlarımı çektim ondan.

"Abi doktor hanımı niye gece gece buraya getirdik?" Karşımdaki askerin sorusu ile şaşırdı.

"Doktor hanım mı?" Sonra bana baktı ve tekrar arkadaşına.

"Doktor muymuş?"

"Abi sen askersin ya hani? Bunu öğrenmek için çok çabaya gerek yok."

"Oğlum apar topar çıktık ya..." bana döndü tekrar. Anlaşılan utanmıştı. Bir zahmet.

"Bade hanımla ilgili bir sorun mu var yani?"

"Yok. Yanlış anlaşılma." Dedi sıkıntıyla.

"Çok teşekkür ederim devletimin çok sevgili askerleri. Beni gecenin bu geç saatinde bu soğuk havada sırf inanmadığınız için buraya kadar getirdiniz. Aksiyonlarıma yenisi eklendi. Eğer bittiyse gidebilir miyim?"

"Tabi. Kusura bakmayın doktor hanım." Dedi masadaki adam.

"Önemli değil. Sizinle ilgili de değilmiş zaten. İyi akşamlar. Hayırlı görevler. " karakol kapısına doğru yürürken yanımda bir beden belirdi.

"Kusura bakmayın doktor hanım." İnanmıyorum aklına geldi.

Boş boş yüzüne baktım ve yürümeye devam ettim.

"Saat çok geç. Yaptık bir hata. Sizi bırakayım zor olur dönmeniz."

"Teşekkürler."

"Israr ediyorum. Hata benim. " hava çok soğuk ve yolum uzundu. Bu saatte yürümek de saçmalık. Bu yüzden yavaşça başımı salladım.

Badem ||Texting||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin