2.5

56.5K 3.2K 277
                                    

Pars gelecek diye evi toparlamıştım. Banyoyu ufaktan temizlemiş ve mutfaktaki alışveriş poşetlerini boşaltmıştım. Ama en önemli şeyi unutmuşum...

Üstümdeki pijamalar!

Ev toplu olsun, rezil olmayayım derken adamın karşısına beş yaşında çocuk gibi çıkacaktım...

Odama gittim ve çekmeceyi açtım. Düzgün bir eşofman takımı aldım. Üstümü çıkacaktım ki kapı çaldı...

Bu nasıl bir şanstı gerçekten?

Bekletmemek için hızla kapıya gittim. Adam on dakikaya buradan kaçarım dedikten sonra kapıda beklese rezillik!

Üzgün bakışlar ile pandalı pijamama baktım. Sen o kadar çatık kaşlar ile gez, adam seni pembe panda olarak görsün!

Daha fazla bekletmemek için kapıyı açtım,

"Hoş geldin." Bakışları önce gözlerimdeydi. Sonra yavaş yavaş üzerimi fark etti. Ben kahkahalar ile gülerek tepki vermesini beklerken o, o kadar güzel baktı ki...

Hani filmlerde kadınlar özel günler için hazırlanır ve merdivenlerden yavaş yavaş inerdi, ya da damat gelini ilk kez görürdü ve bakardı ya? Öyle baktı bana...

Çok güzel baktı.

Kimse daha önce böyle bakmamıştı bana...

"Hoş buldum. Müsaitsin değil mi?"

"Gel gel." Diyebildim sadece. Bana öyle bakan oyken, ben bakışlarıyla sarsılmıştım.

Ne oluyordu bana?

"Biraz çat kapı oldu. Ama sanırım beni sadece bu kahve sözü kurtarabilirdi. Bildiğin bir grup teyze ortasına aldı beni ve sürekli kız gösterdiler." Ah bu teyzeler... Parmakta yüzük yoksa, çantalarındaki fotoğrafları çıkarıyorlardı.

"İyi kurtulmuşsun ama."

"Öyle oldu." Salonu inceledi, "Eee? Film mi izliyorsun? Hangi film?"

"Daha seçmemiştim. İzlersin sende değil mi?" Gülümsedi,

"Arkadaş kabul edersen, neden olmasın?" Arkadaş... İntikam alıyor olabilir miydi? Yoksa bugün ben mi alıngandım? Ya bugün ayın kaçı?!

"Tabi. Kahve şimdi mi? Yoksa sonra mı?"

"Fark etmez. Ne izliyoruz peki? Seç hadi."

"Ya ben çok kararsızım. Ama komik şeyler istiyorum ya. Var mı bildiğin?" Gülmek lazımdı biraz cidden.

"Recep İvedik izleyelim mi?" Aklımdan geçmedi değil ama güler diye susmuştum... Çünkü düşününce aklıma düzgün film gelmiyordu. Komedi deyince de o gelmişti.

"Recep İvedik?"

"Aynen. Aklıma o geldi. Ben beşinciyi izlemedim."

"Bende izlemedim."

"O zaman izleyelim."

"Aklına tek bu geldi değil mi?"

"Evet." İkimiz de gülmeye başladık. Benziyorduk bazı konularda. Fazlasıyla.

"Açıyorum o zaman." Koltukta yan yana oturduk. Aramıza birisi daha sığacak kadar mesafe vardı. Filmi açtım ve yerleştim. Sonra aklıma gelen şey ile odaya gittim. Diğer küçük battaniyemi aldım ve geri döndüm. Pars'a uzatınca önce battaniyeye baktı. Sonra aldı ve dizlerine örttü.

Sadece bir şey vardı,

Ona pembe battaniye vermiştim.

Bende mavi, onda pembe.

Bence gayet güzeldi.

Koltukta bir tane pembe ve pandalı pijamalı, mavi battaniyeli kız. Bir tane ise pembe battaniyeli erkek vardı şuan. Ve karşılarında Recep İvedik. Önlerinde tonla abur cubur. Garip, komik bir andı...

Ama güzeldi.

Herkes bu anı yaşayamazdı.

Mesela bence bütün erkekler kabul etmezdi o pembe battaniyeyi.

Ve bütün erkekler, çaba göstermezdi birisi için bu kadar...

Pars başkaydı. İyi geliyordu. Ve benim iyi insanlara, iyi şeylere gerçekten ihtiyacım vardı...

Ya da...

Belki Pars'a ihtiyacım vardı...

***

Aslında bölüm atamıyordum. Geç olmuştu ve yarın atacaktım amaaa,

İNGİLİZCEDEN GEÇMİŞİM!

Hoca beni bırakmamış.

Bu haberi alınca gözlerim bir açıldı kapanmadı daha da jshsisbskdhdoshisi.

Bu bölüm ingilizceden geçmemin şerefine!

Ve 4K için teşekkürler. Destek olan, yorum atan, oy veren ve okuyan herkese teşekkürleer❤🐼

Badem ||Texting||Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin