14

1.9K 108 143
                                    

Sevgili günlük

Bugün günlerden salıydı, sevgilim Jeon Jungkook'un kızının velayeti için mahkememiz vardı. Ve ben de ordaydım, benden de ifade aldılar. Ve velayeti alacak kadar da iyiydik, ama Jimin...

Jimin hakkında kötü konuşmayacağım, onun hakkında asla kötü konuşamam. Bu benim haddim değil, ancak bana bunu yapması kalbimde derin bir yara oluşturdu.

Eve geldiğimizde sevgilim resmen beni tersledi, bana deliymişim muamelesi yaptı. Akli dengen yerinde mi, diye sordu. Bilmiyorum diyince bana içerlendi ve kızdı. "Deli olup olmadığını bilmiyor musun?" dedi bana. Kalbimin ne kadar kırık olduğunu anlatamam bile...

Anlamıyor, anlamayacak da. Neler yaşadığımı bilmiyor, o beni iyileşme sürecimde tanıdı. Eskiden nelerle mücadele ettiğimi bilmiyor. O belki artık bana eski bakış açısıyla bakmıyor ama ben kendime baktığımda, vücudumdaki kalıcı darp izleri ve kesiklere baktığımda aynanın karşısında oturup ağlamak istiyorum.

Hem atlattığım için sevinçten, hem de o günleri hatırlayarak hüzünden.

Jungkook bana her sevgiyle sarıldığında gözlerimi yumuyorum ve o karanlıkta Seojoon'un bana acımadan attığı dayaklar gözümün önünde beliriyor.

Kanım çekilerek Jungkook'a tutunuyorum, geçip giden o günlerin acısına meydan okurmuş gibi Jungkook'u seviyorum.

Belki onun gözünde ben artık bir "deli"yim veyahutta artık beni sevmiyordur, ama ben onu seveceğim. Çünkü onu sevmek bana iyi geliyor.

Bu defteri bana o aldı, fotoğraf çekinir içine koyarız dedi. Ne bir fotoğraf çekindik ne de o bu defterin varlığını hatırladı...

O yüzden ben de artık gidecek bir Jimin'im olmadığı için bu defteri kullanmaya karar verdim.

Dün gece Jimin'in yanındaydı, biliyorum, oradaydı. Seokjin'deyim diyor, Jimin'e gitmedim diyor ama ben biliyorum. Hissediyorum, o her Jimin'in yanında olduğunda hissettim ve hissetmeye devam ediyorum.

Sabaha kadar canım çıkana dek ağladım, ama işe yaramadı...

Belki de ihtiyacım olan şey içten bir sarılmadır??

-

Taehyung defterini kapatarak kişisel eşyalarının olduğu çekmecedeki gizli bölmeye koydu ve kilitledi.

Yazmak iyi gelmişti, hafiflemiş hissediyordu. Halen içini kaplayan meçhul bir rahatsızlık olsa da önceki geceki kadar şiddetli değildi artık.

Telefonunu kontrol etti, kimse onu aramamıştı.

Kimse ona mesaj atmamıştı, Jungkook da dahil.

Kenara atılmış bir paçavra gibi hissederekten gözleri dolarken annesinin kahvaltı için çağıran sesine ilerledi.

-

"YOON!!" diye bağırdı Jimin heyecanla.

"Ne oldu? Ne bu heyecan böyle sabah sabah?" Yoongi şaşırarak sordu.

"Dün akşam Taehyung'un raporunu göndermiştim ya, onaylanmış!! Minji artık hep bizde kalacak, tanrım!! Artık resmen biz kazandık." sevinçten gözleri dolarak Yoongi'ye sarıldı Jimin.

Bu mutluluğu ölene kadar abartabilirdi çünkü kızı onun için bu dünyadaki en değerli ve dokunulmaz şeydi.

"Çok sevindim Jimin, umarım bu evde daha güzel günlerimiz olur." dedi Yoongi.

Jimin duraksadığında Yoongi sanki yanlış bir şey demiş gibi düzeltti :

"Yanlış bir şey mi dedim? Bu evde kalmayacak mısınız?"

trilogy in seoul | vminkook (tamamlandı) ✅ Where stories live. Discover now