trilogy in seoul | vminkook (tamamlandı) ✅

24

"İnanamıyorum Taehyung!" dedi Jungkook Taehyung'u o halde görünce.

Hemen onu küvetten çıkardı, çıkar çıkmaz Taehyung'un şuursuz öksürüklerinin sesi kulaklarını doldurdu.

"Sikeyim" dedi Jungkook, ne yapacağını bilmiyordu.

Taehyung'u yere uzandırarak ne yapacağını düşündü. Eli ayağı birbirine dolanmıştı.

Yerdeki uyuşturucuları alıp inceledi ve çöpe attı.

"Bunu neden kendine yapıyorsun Taehyung?" dedi kendi kendine sonra da. Onu böyle yöntemlere başvururken görmek acı veriyordu.

"Ben pisliğin tekiyim Taehyung, neden beni bu kadar seviyorsun ki?" dedi sonra yanına eğilerek ellerini ıslak saçlarında gezdirdi.

Teni bembeyaz olmuş, vücudu canlılığını yitirmişti resmen.

Jungkook hemen telefona sarıldı. Napacağını bilmiyordu, elleri titriyor, gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

Taehyung öksürerek suyu dışarı atmaya devam ederken Jungkook ağlayarak telaşla Jimin'i aradı.

Jimin açmadı.

Jungkook tekrar aradı.

Jimin yine açmadı.

"Lanet olsun Jimin aç şu telefonu bir kez olsun lütfen" dedi Jungkook sesi boğuklaşırken.

"Açtım işte, bu kadar sinirlenmene gerek yoktu." dedi Jimin Jungkook sevinçle aydınlanırken.

"Jimin, çok kötü bir şey oldu." dedi ağlamaklı sesiyle.

"Noldu, sesin hiç iyi gelmiyor. Ciddi bir şey mi?"

"Jimin Taehyung-" dediği an Jimin başından kaynar sular dökülürmüşcesine tahmin edebilmişti olan şeyi. Jungkook'un sözünü kesti.

"Hemen ambulansı ara Jungkook, sizinle hastanede görüşeceğim. Ambulansa bindiğinizde ara, hangi hastaneye gittiğinizi söyle."

Jimin telefonu kapatıp masasından kalktı ve küçük ofisinde elleri alnında stresle dönüp dolaşmaya başladı.

Telefonundan çıkan her seste heyecanlanıyor, Jungkook aradı zannederek hemen telefona sarılıyordu.

Bunu bu şekilde yapmak istemezdi. Yani Jungkook onu arasın diye bu kadar heyecanlandığını en son üniversitede hatırlıyordu. Ondan ilk hoşlanmaya başladığı zamanlar.

Şimdi ise o artık eşi değilken, (hoşlandığı adam değilken demeye dili varmıyordu çünkü, onun aşkı her ne kadar nefretle lekenen bir nokta olduysa da içinde bir yerlerde yer edinmişti kendine) arkadaşı da onun yüzünden ölüm döşeğindeyken Jungkook onu arasın diye heyecanlanmak istemezdi.

"Ben de en az onun kadar suçluyum bu olayda." dedi sonra.

Telefonun çalmasıyla hemen açtı.

"Noldu Jungkook?"

"Incheon Hastenesi'ne gidiyoruz Jimin. Yoongi'nin otellerine yakın olana."

"Geliyorum."

dedi Jimin ve hemen her şeyi iptal edip çıkarak koştu.

-

"Tanrım!" dedi Jimin Taehyung'un odasına girdiğinde. Jungkook başucunda oturmuş, onu elinden tutmuş ağlıyor gibiydi.

Hemen gelip Taehyung'un öbür ucuna oturdu.

"İyi mi?" dedi sonra Jungkook'a.

"Doktor uyanacağını söyledi, zamanında yetişmişim." dedi Jungkook duygulanarak.