Ben, ben sıçarım böyle aşkın ta içine

39 3 19
                                    



Dudaklarımın kenarında hissettiğim yumuşak dudaklarla gözlerimi sıktım, o kadar tatlı öpmüştü ki çıkan sesin ardından geri çekilmesiyle beraber dudaklarıma yayılan uyuşma hissi kalbimi hızlandırmıştı. Şu an bir erkeğin beni öpmesine izin veriyordum, hem de güzel bir erkeğin. Üst dudağımın üstünde hissettiğim dudaklarla kendime gelip gözlerimi açtım ve batuya baktım, geri çekilirken açtığı açık mavi gözleriyle beyaz kirpiklerini kırpıştırdı ve kaşlarını çatıp ani bir hareketle elini gözlerimin üstüne koydu.

"Cafer gözlerini açarsan nasıl kız olabilirim!" Olabildiğince sessiz bağırmasına gülümseyip gözlerimin üstündeki eli tuttum ve beni yatağa itip karnımın üstüne oturmasıyla nefes almayı bıraktım.

"Salak çocuk senin fikrini sikeyim." Kıkırtılarımın arasından kesik bir şekilde konuştum. O kadar komik gelmişti ki bu hali hala gülmeyi bırakamıyordum elini gözlerimden çektiğinde gözlerimi açıp sinirli yüzüne baktım. "Normalde bi erkek beni öpse sikerdim ağzını başını batu, dua et kafam iyi ve yorgunum." Gülüşümü zar zor durdurup hala gülümserken konuştum.

"Cafer sikicek misin gerçekten, hazırlanıp gele-"
Konuşmasıyla ne diyeceğini anladım ve elimle ağzını kapadım. "Mecaz anlamda lan iğrençleşme." Kaşlarımı çatıp beline hafifçe vurdum kalkması için. Rahattım ama istemediğimi sanmasını istiyordum. Oğlum ben ibne değildim ki la.

"Benden iğreniyo musun?" Üzerimden kalkıp yan tarafıma dizlerinin üstüne oturdu ve gözlerimin içine bakarak tatlı bi biçimde konuştu. Oğlum ben bu otun içine yanlışlıkla bir şey mi koymuştum.

"Ne?"

"Çok mu iğrencim?"

"Ne saçmalıyosun batu." Gözlerimi gözlerinden kaçırdım ve dalgaya alıp dirseklerimin üzerinde doğruldum. İğrenmiyordum tabiki de ama dışarıya vurmak utanç verici geliyordu. Güzel şeyler söylerken hep utanırdım.

"Üzerinde zıplamam düşüncesi seni iğrendiriyo mu cafer."

"Oha oha oha batu sakin ol." Hala içtiği otu dudaklarının arasından aldım ve bi kaç fırt çekip masanın üstündeki tabağa bastırdım. "Yeter bu kadar ot kafan yeterince jöle oldu amına koyayım."

"Koy."

"Allahım sen bana sabır ver." Elimle yüzümü ovuşturdum ve bana gülümseyerek bakan batuya gülmemek için alt dudağımı ısırdım. Gözleri dudaklarıma kaymış ve tekrardan gözlerime bakıp daha da sırıtmıştı. "Kaşınma."

"Bi kere daha öpim mi." Gözlerimi devirip kafamı hayır anlamında salladım ve açık kalmış olan diziyi kapatıp bilgisayarı masasına koydum. Saat üçe geliyordu.

"Çocukların uyku vakti gelmiş de geçmiş hadi bakalım yatağa, yarın okulun var." Dalga geçmek amaçlı çocuğa konuşur gibi konuşmuştum. Bu halime gözlerimi devirdim ve yataktan kalkıp içine girmesi için yorganı sıyırdım. Yorganı sıyırmamla yüzüme doğru gelen hava ve tuzlu karamel kokusu burnuma çarptığında derin bir iç çektim, hayır bir insan nasıl böyle kokabilirdi aklım almıyordu. Bir erkek nasıl böyle tatlı kokabilirdi? Daha önce karşılaşmadığım için fazlasıyla garipsiyordum, taşşak falan kokması gerekmiyor muydu?

"Gitmicem okula." Parmaklarıyla oynarken düşük suratıyla mırıldandı. "Sahte rapor hazırladım, bir hafta izinliyim." Diye ekledi. Yaptığı şeyin yasak olması kalbimi hızlandırmıştı, sadece yutkunmakla yetindim ve demir tütünlüğümü alıp çalışma masasının önündeki sandalyeye oturdum.

"Siktir, bana da yapsana." Kağıdı düzgün bi şekilde sarmaya çalışırken söylendim. Öyle bi odaklanmıştım ki batunun bacaklarımın arasına oturup yaptığım şeyi izlediğini bile fark etmemiştim. Hem batunun aşağıdan bana bakması yüzünden ellerim titriyordu, hem de zaten normalde de ellerim titriyordu amına koyayim. Parmaklarımın arasında acı çeken sigarayı aldı ve kendisi sarmaya başladı. Eliyle düzgün bir şekilde sarıp kafasını kaldırdı ve yüzüme baktı.

"Öpersen yaparım." Kağıdı yalayıp yapıştırdı ve ucunu yakıp bana uzattı.

"Öperim" hiç düşünmeden söylediğim şeyle affalladığında kendime gelip boğazımı temizledim. "Şaka yapmıştım, öpmezsen de yaparım, kabul etmezsin sanmıştım." Hafifçe güldü ve içimi rahatlatmak istercesine söylendi. "Ben de şaka ya-"

"Ama yani çok istiyosan öpebi-"

"Öperi-"

"Ama zorlamak istemi-"

"Öpmesem de olu-"

"Çok istiyosan yani-"

"Sikerim seni batu." Konuşurken ayaklanıp yatağa oturmuş olan batuyu omuzlarından sertçe yatağa ittim ve sertçe dudaklarımı yumuşak dudaklarına bastırdım. Vücudum bu ani temasla hafifçe titrediğinde içimden küfür edip alt dudağını emdim. Vücudumun bunu istediğine inanamıyordum, şu an altımda bir erkek vardı ve ben bir erkeği öperken kendimden geçiyordum. Kendim hakkında tek doğru yaptığım şey cinsel yönelimimken bu konuda da mı yanlış yöne sapmıştım. Peki bu yanlışın dudakları neden bu kadar doğru ve sıcak hissettiriyordu? Topluma göre yanlış olan bu şey gerçekten yanlış mıydı ki?

Kemikli ve sıcak ellerini yüzümde hissettiğimde ağlar gibi mırıldandım ve zorlukla dudaklarımı ıslak bir sesle dudaklarından ayırdım. Nefeslerimiz birbirine karışıyorken tek yaptığım şey hayranlıkla kızarmış suratını izlemekti.

"Ben top muyum lan." Üzerinden kalkıp yatağa oturdum ve şaşkın gözlerle halının desenini izlemeye başladım. Sorgulamaya başlamıştım. Enseme yediğim şaplakla kendime geldim ve batunun sinirli suratına baktım.

" top babandır." Gözlerini gözlerimden çekti ve yorganın içine girip sırtını bana döndü. "Pişmansan siktir git, değilsen yanıma yatabilirsin, iki türlü de raporunu vereceğim."

Bir kaç saniye ne yapacağımı düşünerek olduğum yerde kaldım, kuruyan boğazım daha çok acımaya başlamışken ayağa kalktım ve odadan çıkıp sessiz adımlarla mutfağa ilerledim. Hala dudaklarımın üstünde hissettiğim yumuşak dudaklar beni delirtiyordu, neden böyle hissettiğimi anlamamıştım. Bir daha öpmek istiyordum, sabaha kadar cheesecake kreması tadındaki o karamel dudakları yemek istiyordum.

Sudan dolayı ıslana dudaklarımı ceketimin koluna silip bir bardan daha doldurdum ve yavaş adımlarla batunun odasına girdim. Batu yorganın altına girmiş kamufle olmuştu. Uyumadığını biliyordum.

"Batu su getirdim." Ottan dolayı boğazının kupkuru olduğunu biliyordum. Yorganın altından yavaşça çıktı ve dağılmış beyaz saçlarıyla yüzüme sinirli bir şekilde baktı. Elimdeki bardağı iki eliyle tuttu ve hepsini büyük bi hevesle lıkır lıkır içti. Bardağı tekrar bana uzattı ve gülümseyip masaya koydum. Üzerimdeki deri ceketi çıkartıp sandalyenin üzerine fırlattım. Ceketim ağır olduğu için sandalye biraz geri gitmişti. Elimi kemerime attım ve götümde zor duran pantolonu da çıkartıp olduğu yerde bok gibi bıraktım. Batu hiç bir şey demeden bacaklarıma bakmış ve arkasını dönmüştü.

Gece lambasını kapatıp yatağın içine girdim ve yerimde biraz yerleştim. Şimdi o güzel koku burnuma daha fazla gelirken alt dudağımı kemirdim. Çocuğu k9 gibi kokluyordum amına koyayım. Götüm dışarıda kaldığından ona doğru biraz daha yaklaştım ve vücutlarımızın değmesini sağladım. Sıcacık vücudundan yayılan ısı soğuk ve asla ısınmayan bedenimi ısıtmıştı. Kafamı ensesine daha çok yanaştırıp kokusuyla bir bütün oldum.

"Cafer o ne" batu sessizce fısıldadı.

"Ney ne?" Kafasını çevirip yandan yüzüme bakmaya çalıştı.

"Popoma değen şey."

Gözlerimi kocaman açtım ve elimi pipime götürüp düzgün bir pozisyona soktum. "Özür dilerim ya." Utanç içinde fısıldadım. Evet poposunu hissediyordum ama onun bu kadar hissedeceğini tahmin edememiştim. Allah belamı versin kötü bir amacım yoktu.

Kapanan gözlerime daha fazla direnemeden sıcak yatakta güzel bir uykuya dalmıştım. Sanırım bütün yanlışlarımın içinde yaptığım en doğru yanlış bu gün batuyla öpüşmemdi.

Avare | gayHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin