Dershane Hocam

Senden Uzakta

....

Elimdeki kalemi beyaz tahtaya vurduğumda konuşan sınıfı susturma amacım gayette başarılıydı.

"Derse geçiyoruz,hadi! Çıt dahi duymayacağım"

Sınıf yavaş yavaş konuşmayı bırakmıştı ki gözlerim arka sırada olan Furakan ve yanındaki-

Dur bir dakika Melek daha gelmemiş miydi?

Kaşlarım hafiften çatıldı.Oysa ders başlayalı on dakika olmuştu.Ben bile derse gecikirken onu uyarmama rağmen hâlâ gelmemiş miydi?

Osmana karşı olan zaafını biliyordum.Elinde olsa çocuğu yerdi ama uyarımı es geçeceğini düşünmüyorum.

"Hocam parabole devam mı?"

Ön sırada oturan Ceyda'nın bana yönelttiği soruyla gözlerimi boş sıradan çektiğimde sadece küçük bir baş salladım.

Acaba Osman'ı seveyim derken zamanın nasıl geçtiğini falan mı anlamadı?Hem hâlâ dışarıda ise bu dershane için fazla sorun yaratacak bir mesele haline dahi gelebilirdi.

"Çocuklar Melek arkadaşınız gördünüz mü?"

Arka sırada oturan Furkan "hocam o tıkınıyordur ya,gelir birazdan"demişti ki yavaştan içime düşen kurtla derin bir nefes alıp verdim.

Bi baksam iyi olacaktı.

"İki dakikalığına aşağı iniyorum.Bu kattan bir ses duyayım hiç birinize etütlerde ara tanımam.Anlaştık mı?"

Gözleri irice açılan ve birbirine bakan sınıf "tamam, hocam"diye mırıldandığında "güzel"diyerek kapıya yöneldim.

Telefonumu cebimden çıkarıp aramalara girince kapıyı arkamdan kapatmak üzereydim ki sınıftan duyduğum sesle içeri girdim tekrar.

"Konuşanın anasını sik-"

"ŞŞŞ! CEYHUN!"

Hızla yerine oturan çocuğa hitaben"yarın yanıma geliyorsun!"dediğimde arkadan ona gülen Furkan'ın el hareketi çekmesiyle sabırla soludum.

"Furkan sen de oğlum"

"Ney?Vallaha gelmem,ne yaptım ben şimdi?"

"Kaptanı aramamı ister misin?"dediğimde duruşunu düzelttiği an eline bir not defteri bir de kalem alıp "Iıı saat kaçta yanınızda olayım hocam?"demesiyle sinirden gülümseyip "seni ben çağırırım " dedim.

"Peki,siz nasıl arzu ederseniz hocam."

Babasından it gibi korkan veletleri çok seviyorum.Bir lafa kanıp yola geliyorlar ya.

Tabi Melek bu sınıfın dışında.Onu ilk zamanlar babasıyla korkutmaya çalışsam da kızın umrunda olmuyordu.

Melek demişken,nerede kaldı bu?

"Sessiz olun,geliyorum"diyerek bu sefer hızla sınıftan çıkmıştım.

Elimdeki telefonun aramalar kısmının açık olduğunu görünce kendi kendime göz devirdim.Telefonları sabah toplamıştık.Melek'i arasam elime hiç bir şey geçmezdi.

En iyisi aşağı inmekti. Olsa olsa aşağıda olurdu.

Merdivenlerden aşağı inerken gözlerim her katta Fuat abiyi arıyordu.Osman onun yanında ise Melek çoktan dershaneye giriş yapmış olmalıydı.Yanında değilse ,belki iki dakika Osman'la markete gitmişlerdi?Ya da hâlâ Osman'ı bekliyordu?