Dilan

15.2K 1.2K 465
                                    

....

Arabayı garaja koyarken aklındaki cümleleri toparlayamadığı için kendine kızgındı.Bu sefer hata yapmak istemiyordu.Vicdanı onu bu kaç gündür yiyip bitiriyor gözüne uyku bile girmiyordu.

Yanındaki ıslak adama göz ucuyla baktı.Saçlarını karıştırıp arabayı yerine park ederken dikiz aynasından arkaya bakmıştı.

Anne ve babası da garaja girmişti.Araba durduğunda kapısını açan adam arabadan inerek kapıyı yavaşça kapadı.

"Ya yalansa..."diye mırıldandı kendi kendine.

Edanın gerçek yüzünü görmüştü...Melek sayesinde.İlk başta Meleke karşı fazla önyargıyla yaklaşmıştı.Çünkü Eda onu çok iyi tanıdığını söyleyip Meleke yakışmayan itamlarda bulunmuş kanmıştı aptal gibi.Ama olay çok farklıydı.

Melek hiç anlattığı gibi biri değildi.Para avcısı olan kızlardanmış güya.Bu nedenle öğretmeniyle ilişki yaşayacak kadar alçak biriymiş...

Aptal gibi kandı buna ve çok pişmandı şu an.

Bir bacağını hızlı hızlı sallarken dudaklarını ısırıyor ve Edadan mesaj aldığını abisine nasıl açıklayacağını düşünüyordu.Abisine Edayı her yerden engellediğini söylemişti.

Ela gözler yavaş yavaş buğulanmaya başladı.Kafasını kurculayan düşünceler ve vicdanını yiyip bitiren hatalar...

Kendi tarafındaki kapı sertçe açıldığında yerinde sıçrayıverdi.

"İnsene kızım,davetiye mi bekliyorsun?"

Yüzüne gelen saçlar onu birazda olsa saklarken sertçe yutkunup arabadan indi.

"Aaa Demir! Bu hal ne oğlum?"

Dilan bir saniye bile olsun başını kaldırıp abisine bakmazken saçlarının kapatmaya yetmediği beyaz teninin kızardığını fark eden Demir kaşlarını çattı.

Tabii yanından hızla ayrılıp eve girmek için uzaklaşan kız Demirin onu sorguya çekmesine fırsat vermemişti.

Yanaklarına değen sıcak temasla gözlerini kardeşinin gittiği yerden çekip başını aşağı eydi.

"Eşşek sıpası donmuşsun sen." Bir nefes varip tek kaşını kaldırdı."Bu sıcakta?"dediğinde Beste Hanım kaşlarını çatıp koskoca adamın kalçasına bir tane yapıştırdığında Demir gözlerini kapatıp bir sabır çekmişti.

Sanırım annesi bir türlü büyüdüğünü kabullenmeyecekti.

"Sus bir de cevap veriyor.Donmuşsun dediysem donmuşsun."

Başını kaldırıp onları güler yüzle izleyen adama yardım dercesine baktı.Tayfun bey göğüsünde bağladığı kollarını çözüp "Hanım senin çiçekler mi ezilmiş ne?"demesiyle kadın Demirin üzerini kontrol etmeyi bırakıp sesli bir iç çekti.

"Ayh Lila!" Hızlıca garajdan çıkarken "O köpeğini bu gün evine götür Demir!"diyerek söylenmişti.

"Kızım o benim!Köpek değil.Yani tamam öyle ama-" yanaklarını şişirip ofladı.Ne diyorum ben lan diye mırıldandı.

"Bazen sen de benim yardımıma koşarsan çok sevinirim oğlum."Tayfun Bey oğlunun omzuna omzunu vurup güldü.

"Tamam bulursan beni yardım ederim."

"Bak sen."

Demir göz kırpıp garajdan çıkmak için adımlamıştı.Üzerinde kendine yapışan krem rengi tişörtü tek hamlede üzerinden çıkardığında adımlarını durduran şey arkasındaki babasının dediği oldu.

Dershane Hocam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin