sevecek miydi beni?

7.9K 749 143
                                    

Keyifli okumalar.


-

Elimdeki poşetlerin hepsini sol elime alıp cebimdeki çalan telefonu son saniyelerde açabilmiştim. Telefonu kulağıma götürürken bir adım arkamda duran Baver'e baktım. Yüzünde sıkkın bir ifadeyle elindeki kıyafet dolu çantalara bakıyordu. Kendime kıyafet alacağım ayağına alışverişe çıkarmıştım onu. Benim giyecek fazlasıyla kıyafetim vardı ama Baver hep aynı şeyleri giyip duruyordu. Benim için bu durum asla sorun değildi. Sadece kıyafetler yıkamaya üşeniyordum ve Baver kıyafetlerini temiz giysin diye haftada iki üç kere makineye atmak zorunda kalıyordum. Böyle fazla kıyafeti olursa haftada bir kere makine çalıştırsam yeterdi artık.

"Nerde kaldın lan?"

Kaşlarım çatılırken, "Geldim, kafenin önündeyim." diyip telefonu kapattıktan sonra tekrar cebime soktum. Ardından Baver'in yanıma gelmesini bekleyip, "İstemiyorsan eve dönebiliriz." dedim. Arkadaşlarımla buluşma ayarlamıştım ve Baver'in de onlarla tanışmasını çok istiyordum ama gelmek istemezse bende gitmezdim yanlarına.

"Yok... İstiyorum." dediğinde kafeye adımladık. İçeri girer girmez kafenin sahibi Ömer amca karşılamıştı bizi. Hafif bir sarılmanın ve kısa bir sohbetin ardından arkadaşlarımın oturduğu masaya ilerledik. Yanlarına vardığımızda hepsinin gözü bana kayarken yüzlerine bir gülümseme yerleştirip ayağa kalkmışlardı. Elimdeki poşetleri kenara koyarken hepsiyle tek tek sarıldım. Onlar da beni bir yıldır görmüyordu. Üniversite zamanlarımızda bir günümüz ayrı geçmezdi. Hâliyle şimdi de fazlasıyla özlemişlerdi.

Benle olan özlemlerini giderdikten sonra hepsinin bakışları Baver'e kaydı. Şuan ne yapacaklarını bilmiyordu hiçbiri. Dün onlara Baver'i kısaca anlatıp aramızdaki olayı anlatan mesajlar atmıştım. Buluştuğumuzda salak tepkiler vermemeleri için.

"Ama bu çok yakışıklı." Kaşlarım çatılırken sert bakışlarım hızla Yılmaz'a çevirdim. 'Anan yakışıklı kardeşim.'

"Salak." diye söylenip Yılmaz'ın başına hafifçe vuran Alper'e içten içe teşekkür ettim. Alper sabır dilercesine nefes aldıktan sonra yüzüne hızla bir gülümseme yerleştirip Baver'e dönüp elini uzattı. Ardından, "Sen Baver olmalısın. Çağan bize senden bahsetti. Tanıştığıma memnun oldum ben Alper." dediğinde Baver ona uzatılan eli sıkıp, "Memnun... Oldum." diye mırıldandı.

"Biz kendimize kahvaltılık bir şeyler ayarladık. Size de ayarlayayim bir şeyler hemen." diyip yanımızdan ayrılarak Ömer amcanın yanına adımlamıştı, Alper. O sırada ben de Baver'le birlikte masada yan yana boş olan iki sandalyeye geçip oturmuştuk.

"Valla çok özlemişim seni Çağan'ım ya." Gözlerimi Selim'e çevirirken, "Ben de özledim." diye mırıldandım. Baver'in vücudu yanımda kasılırken bakışlarım ona dönmüştü. Kalabalıktan dolayı yine mi stres olmuştu acaba?

"Ee nasıldı oralar. Zorlandın mı hiç?" Gözlerimi tekrar Selim'e çevirip başımı iki yana sallarken, "Tahmin ettiğimden daha güzel geçti." diye mırıldandım. Arada Baver'e kaçamak bir bakış atmıştım. Masadakileri izliyordu. Sanırım herkese tanımaya çalışıyordu.

"Öf ben ne yapacağım kim bilir? Zor diyorlar doğu görevine."

Bakışlarımı tekrar Selim'e çevirdim. Matematik öğretmeniydi ve sınavdan başarılı denebilecek bir puan çekmişti. Şuan ise atamasını beklemekten başka yapacak bir şeyi yoktu. Günlerini gönül eğlendirerek geçiriyordu.

"O kadar korkulacak bir şey değil. Sadece ailenden ve arkadaşlarından uzak kalıyorsun o kadar. Başlarda zorlansanda ilerde alışırsın merak etme."

Bir Deli Rüzgar - bxbHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin