16. Bölüm

82.3K 6.3K 1.7K
                                    

Huhuuuu ben geldimmm

Sınır: 400 oy 230 yorum.

İyi okumalarrrrr❤️

Eve çıktığımda hedefim ilk olarak mutfak olmuştu çünkü Polat'ı bekletmek istemiyordum. Orta boyda olan bir saklama kabını alıp kenara indirdim. Elimdeki bıçakla keki dilimlemeye başladım. Hala sıcak olsa da çok değildi.4-5 dilim saklama kutusuna koydum. Kapağını kapatıp kucağıma aldım. Tekrardan aşağı indiğimde Polat'ı bıraktığım yerde buldum. Gülümseyerek ona doğru yürüdüm. Benim geldiğimi farkedince bana döndü. Saklama kabını ona uzattım. Bekletmeden aldı.

"Ellerine sağlık." Dedi gülümseyerek. Gülümsemesinin etkisiyle gözleri kısılmış, çenesinin sol tarafındaki belli belirsiz minik çukur belirginleşmişti. "Afiyet olsun. "

"Ben gideyim artık." Dediğinde başımı salladım. İşi vardı belki.

"Rümeysa" dediğinde dikkatimi ona verdim. "Efendim?" Boğazını temizledi ardından söze girdi."Bir sorun olursa ya da kendini kötü hissettiğinde beni ara olur mu? Aklım sende kalıyor. Sıkılırsan da ara lütfen. Çekinme." Dedi.

Gülümsememe engel olamadım. "Ararım." Dedim aklı kalmasın diye. Arardım ama büyük ihtimalle ararken stresten diğer dünyaya giderdim.

"Sen de arayabilirsin."

"Ararım."  Deyip sustu. Sanki bir şey sormak istiyormuş da soramıyormuş gibi hissettim.

"Baban... Sıkıntı çıkarıyor mu?" Diye sorduğunda,şaşkınlıkla baktım. Nikahın kıyıldığı günde babam hakkında bir şey demişti ama fazla üstelememiştim. Şimdi yine gündeme getirmesi meraka düşürmüştü beni.

Gözlerinizdeki yorgunluğu, çaresizliği, acıyı görüyorum. Ve emin olun ben babanıza benzemeyeceğim." Dedi yutkunarak.  (12. Bölüm)

Polat benimle, babamın arasındaki ilişkiyi nereden biliyordu ki?

"Hayır, sıkıntı çıkarmıyor. Zaten Bir evde iki yabancı gibiyiz. Zor olmuyor yani."

Mahalle küçüktü. Babam ile aramdaki ilişkiyi bilmeyen yoktur. O da bir yerden duymuştur diye düşünmüş sorma gereği duymamıştım. 

"Köye gitmişler. Kardeşinde gitti mi? Yalnız kalmanı istemiyorum." Dedi sıkıntıyla. Pınar gitmemişti. Babam yanında götürmek istemişti ama o kadına köyde de katlanmak istemiyordu. Sınavlarını bahane etmişti üstelememeleri için. "Pınar gitmedi. Yalnız değilim yani." Dedim.

Aldığı cevaptan memnun olmuş gibi"Allah'a emanet ol. " Dedi.

Gülümseyerek başımı salladım. "Sen de Allah'a emanet ol." Bir kaç saniye daha baktıktan sonra sırtını bana döndü ve yürümeye başladı. Kısa süre sonra da gözden kayboldu.

(...)

Polat'ın gelişinin üzerinden günler geçmişti. O günden sonra bir daha yüz yüze gelmemiştik ama bir kaç kere yazışmıştık. Yoğundu işleri.

Babam ile o kadın daha köyden gelmemişlerdi ama babam bugün dönecekti. Tek başına gelecekti. O kadın biraz daha kalacakmış. Keşke hiç gelmeseydi. Ben salonda otururken babam aramış yarım saat sonra evde olacağını söylemişti. O yüzden yemek hazırlıyordum.

Gerçi yapmak istemiyordum ama el mecbur. Yüz göz olmakta istemediğim için başka çarem yoktu. Salatayı da masanın başına indirip geri çekildim. Bitmişti. Sofrada bir eksiklik var mı diye göz attığım sırada kapının zili çaldı. Derin nefes alıp mutfakta çıktım. Kapıya doğru yürüyüp delikten kimin geldiğine baktım. Babam gelmişti. Elimi kapının koluna attıp kapıyı açtım.

GÖRÜCÜ MÜ ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin