44. Bölüm

57.3K 5K 2.8K
                                    

Merhabalarrr

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.  Bu aralar yorumlarınız çok düştü :((
Yorumlarınızı eksik etmeyin olur muuu

Sınır: 2bin oy, 2bin yorum.
(YORUMLARINIZ BÖLÜM İLE İLGİLİ OLSUN LÜTFEN)

Bölüm arası reklam yapmayın.  Son uyarımdır.

Ve bu bölümü Sedefcicekk_ çok sevdiğim ve kitabına aşık olduğum sedomaa ithaf ediyorummm. Kocaman öpüyorum seniii 💙

İYİ OKUMALAR 🐞

Herkes masada oturan adamı dinliyordu. 

O konuşuyor benle birlikte masadaki herkes büyük bir dikkat ve sessizlikle onu dinliyordu. 

Ortamda onu tanıyan sadece Ali ve Sümeyra teyze vardı. Geri kalanımız adama yabancıydı. 

Ali'nin sevdiği ve saygı duyduğu birisi olduğunu anlamak zor değildi.  Anladığım kadarıyla Ali'nin yıllar önce gittiği dershanede hocalık yapıyormuş.  30 yaşında olduğunu Polat'a söylerken duymuştum. Dış görünüş olarak ise şunları söyleyebilirdim. Polat'ın boylarında, esmer birisiydi.

Şans eseri karşılaşmıştık. Şimdi ise çoktan yemeklerimizi yemiş çaylarımızı içiyorduk. Sümeyra teyze, sofraya adamı da davet etmişti. Bir sakınca görmemiştim.

"Ali daha önce senden bahsetmişti ama hiç görmemiştim seni. Nasip bugüneymiş." Dedi Polat.

Ona kısa bir bakış attım. Polat adamı tanımıyordu. Adam demişken... Adı Adem'di.

Adem gülümseyerek başını salladı. "Nasip işi. Ama sizinle tanışmış olmama sevindim doğrusu. Ali çok sevdiğim öğrencimdi. " Diye konuştu. 

Ali gerçekten de iyi bir çocuktu. Herkese kendini sevdirmek yönünde de iyiydi. Bunu Pınar'a bakınca daha iyi anlıyordum.

Belimde olan el sıklaşınca kaşlarım çatıldı. Polat'a döndüğümde çayını izlediğini fark ettim. Anlamayarak ona baktım. Bana dönmediği için önüme dönecekken tekrardan belimi sıktı.

Kaşlarım istemsizce çatıldı. Bir şey mi demek istiyordu?

Sonunda dememeye karar vermiş olacaktıki bana döndü. İfadesi düzdü. 

Yanına yaklaştım. Diğerleri Adem ile sohbet ediyorlardı. 

Sadece onun duyabileceği tonda fısıldadım. "Bir şey mi oldu?"

Ona yaklaştığımı görünce gülümsedi.  Belimdeki eli belimi daha çok sardı. 

"Hadi gel dondurma almaya gidelim. " Diye konuştu. 

Dondurma mı?

"Şimdi mi?" Dedim şaşkınlıkla. Birden kalkıp gitmemiz ayıp olmaz mıydı?

Başını salladı. "Şimdi" deyip bir şey dememe fırsat vermeden ayağa kalktı.  Onun kalkması ile bende otomatik bir şekilde kalkmış oldum. Tüm bakışlar bize dönünce ne diyeceğimi bir anlık unuttum. Ama Polat çoktan söze girmişti. 

"Dondurma almaya gidiyoruz. İsteyen var mı ?"

Herkes istediğine dair şeyler söyledi. Adem istemesede Polat alıyorum deyip geçiştirmişti.

Çardaktan uzaklaşmaya başladığımızda çoktan görüş alanlarından çıkmıştık.

Polat konuşmuyordu. Sadece düz bir ifadeyle ilerlediğimiz yolu izliyordu. 

"Polat?" Diye seslendim.

Anından bana döndü.

Yanımızdan genç bir çift geçti. Büyük ihtimalle sevgililerdi. Yanındaki erkeğin elini tutan genç kız geçerken bana tebessüm etmişti. Karşılık olarak bende tebessüm etmiştim.

GÖRÜCÜ MÜ ? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin